Askıdaki kriz senaryoları

Yıllarca, aylarca, günlerce kriz rüzgârıyla meşgul ediliyor bir ülke gündemi.

S-400, Suriye, NATO, Halkbank gibi konu başlıklarıyla şarkılar söyleniyor...

- Televizyonlarda...

- Gazetelerde...

- Sosyal medyada...

*

Siyasi kriz bekleyenler diyor ki:

- ABD ile köprüler atılıyor.

- Türkiye eksen değiştiriyor.

- NATO’dan çıkarılıyor.

- ABD askeri üslerini boşaltıyor.

*

Ekonomik kriz bekleyenler ise...

- Yaptırımlar geliyor.

- Dolar alıp başını gidecek.

- Amerika ile ticaret bitecek.

*

Devletlerarası ilişkilerde buna benzer konularda siyasi, askeri ve ekonomik gerginliklerin, anlaşmazlıkların veya krizlerin olabileceği gerçeği unutuluyor.

Ve krizleri tırmandırarak bir şeyler koparmak isteyebileceklerine dair hesaplar da...

Cumhurbaşkanı Erdoğan bugüne kadar hava savunması olmayan bir ülkenin güvenliğini birinci sıraya alarak tutarlı bir strateji izliyor.

Kararlı bir duruş sergiliyor...

Sonuna kadar da her türlü iç ve dış baskıya direniyor...

*

G-20 Liderler Zirvesi’nde Trump-Erdoğan görüşmesinde kördüğümler, krizler çözüldü diyebilir miyiz?

Trump’ın kendi iç dinamikleriyle baş edebileceğine inanıyoruz.

Senato, Pentagon ve istihbarat örgütleri bu konuda geri adım atmaya direniş gösterse de son söz Başkan Trump’ta...

*

Trump, Erdoğan’a adaletsizlik yapıldığını dünyaya ilan etti.

Obama yönetiminin suçlu olduğunu, adil davranmadığını da...

Demek ki:

- Köprüler daha atılmamış.

- NATO’dan çıkarılmıyoruz.

- Askeri üsler boşaltılmıyor.

- Yaptırımlar gelmiyor.

- F-35 ortaklığı bitirilmiyor.

- Dolar da uçmuyor.

*

Kriz senaristleriyle muhalif koronun çektiği ve piyasalara sunduğu kâbus filmlerinin bundan sonra artık gişe rekoru kırmayacağını da söyleyebiliriz...

Ve Türk-Amerikan ilişkilerinde ezber bozacak, daha iyiye doğru gidecek yeni gelişmelerin yaşanabileceğini de...

Yeter ki kâbus filmleriyle geleceğimizi inşa etmeyelim.

Askıda duran yığınla kriz senaryosunun hepsini boşa çıkarmalıyız ...

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Osaka’da yaptığımız görüşmede...

- “Trump’ın size ve ülkemize yapılan adaletsizliği dünyaya itiraf etmesinin ardından olası yeni bir Patriot alımı teklifine yeşil ışık yakıldı diyebilir miyiz?” sorusunu sordum...

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

- “Teknolojik olarak bir S-400 üç Patriot’a bedel. Buna rağmen biz şartları görelim. Eğer şartlar S-400 ile eşit olsa bile biz Patriot alırız. Ama eşit olmazsa, kusura bakmayın, o zaman sen menfaatini düşünüyorsan biz de menfaatimizi düşüneceğiz.”

*

Ve Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Yaptırım diye bir şey yok” deyişinden sonra ABD’nin Türkiye’ye yapacağı yaptırımlara kilitlenenlerin ne yapacaklarını bilmiyoruz... Askıda duran sepetin içinden yeni bir kâbus senaryosu bulup daha çıkarttıklarında ise hiç şaşırmayacağız.