Paylaş
‘Brain and Cognition’ dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre; sosyal medyada düzenli olarak ağız sulandırıcı yemek fotoğraflarına bakmak açlığı ve kendini fazla şımartma cesaretini tetikliyor olabilir. Hatta ABD’deki obezite salgının yemek fotoğraf ve videolarının bolluğunun payı olabilir. ‘Physiology&Behavior’ dergisinde yayımlanan bir çalışmaysa; yemeğinizin görüntüsünün renk, oran ve şekil dahil olmak üzere tat, koku ve aromayı nasıl hissettiğiniz üzerinde etkili olduğunu anlatıyor.
Başka bir çalışma da yemek resimlerine bakmanın, açlığı harekete geçirmede görev alan ‘grelin hormonu’nun seviyesini yükseltmeye yeteceğini gösteriyor. Lezzetli görünen yemek resimlerine bakmak, beynin tat almadan sorumlu kısmına hızla kan gönderiyor, bu da aç olmasanız bile sizi yemeye itiyor. Öte yandan sosyal medyada fazla vakit geçiren kişiler daha fazla oturdukları için obezite veya kalp hastalığı riskini artıran faktörlerden biri olan metabolik sendroma daha yatkın oluyorlar. Bunlardan kaçınmak için yapabileceğiniz şeyler var:
1) Sağlıklı yiyecekler paylaşan sayfaları takip edin. Böyle sayfalar gerçekten var. Birçok kişi sosyal medyayı kendilerini iyi yeme konusunda motive tutmak için kullanıyor ve yapılan bir çalışma da bunun işe yaradığını gösteriyor. @kalememaybe, @ohsheglows ve @thewholefooddiary hesaplarını takip edebilirsiniz.
2) Sağlıklı tarifleri kaydedin ve yapın. ‘Sharecare’in Pinterest sayfasını takip ederek sağlıklı öğün fikirleri edinebilirsiniz.
3) ‘Foodporn’ sitelerinde harcadığınız vakti azaltın.
4) Sağlıksız yeme krizlerini önlemek için sağlıklı alternatifleri elinizin altında bulundurun. İçi dondurmalı kurabiye yerine bir kaşık fıstık ezmesiyle bir avuç muz cipsi ya da bir paket cips yerine bir avuç tuzlu badem yemeyi deneyin.
5) Yarım saatlik ekran vaktini yürüme gibi faydalı bir aktiviteyle değiştirin. Yeni hobiler zihninizi yeme fikrinden uzak tutarak daha sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmanızı sağlayacak.
Paylaş