Paylaş
1- 90’IN ALTINDA DİNLENME KALP ATIŞ HIZI
Nabzınızın bir dakikada ne kadar attığını ölçerek dinlenme durumundaki kalp atış hızınızı bulabilirsiniz. Bu rakam vücutta neler olup bittiğinin barometresidir. Daha yavaş bir dinlenme kalp atış hızı, kalbinizin daha güçlü olduğu anlamına gelir. Daha yüksek kalp atım hızı, kalbin aynı şeyleri yapmak için daha çok çalışması gerektiğini gösterir. Araştırmalara göre, dinlenme durumundaki kalp atış hızı 90’ın üzerindeki kadınların kalp krizinden ölme riski, yine dinlenir durumdaki kalp atış hızı 60’ın altındaki kadınlara oranla üç kat daha fazla... Kalbi güçlü tutmak için kalp kaslarını çalıştırmalısınız. Kardiyo antrenmanlarında maksimum kalp atış hızınızın yüzde 80’ine ulaşmayı hedeflemelisiniz. Maksimum kalp hızınızı, 220’den yaşınızı çıkartarak hesaplayabilirsiniz. Örneğin 30 yaşındaki bir kişinin hedefleyeceği kalp atış hızı 220-30=190. 190x0.8=152 olmalıdır. Haftada üç kere, 20 dakika boyunca bu kalp atış hızına ulaşmak kalbinizin güçlenmesine yardımcı olacaktır.
2- GÜNLÜK 1.5 GRAM SODYUM
Özellikle 50 yaşın üstündeyseniz, günde 1 çay kaşığından daha az tuz tüketmelisiniz. Biz ise ortalama olarak bu miktarın iki katından daha fazla tuz tüketiyoruz. Sodyum, kalbinize, böbreklerinize ve kan damarlarınıza zarar verir. Ayrıca kan basıncını yükselterek kalbin daha hızlı çalışmasına neden olur ve bu da kalp krizine yol açabilir.
3- GÜNDE EN FAZLA 100 KALORİLİK İLAVE ŞEKER
Yüksek oranda ilave şeker alımı obeziteye yol açarak kalp krizi ve felç riski oluşturur. Kilonuzla ilgili probleminiz yoksa bile şeker tüketmek kolesterolü etkiler ve kan basıncınızı yükseltir. Bu, aortta sertleşmeye neden olur ve kalbin daha çok yorulmasına yol açar. Aklınınza illa ki çikolata-şeker gelmesin: İçinde buharlaşmış şeker kamışı suyu, yüksek fruktozlu mısır şurubu ve esmer pirinç şurubu gibi gizli şeker içeren ürünlerden de uzak durun. İlave şeker miktarını öğrenmek için ürünlerin besin değeri tablosuna bakın.
4- GÜNDE 25 GRAM LİF
Birbiri ardına yapılan her araştırma gösteriyor ki, beslenme programınıza ne kadar lif eklerseniz, kalp krizlerinden o kadar korunursunuz. Lif, bağırsaklarınızda bir mıknatıs gibi davranır ve kolesterolü sindirim sistemine iterek atıkların kan dolaşımında emilmeden giderilmesine yardımcı olur. Lif, kolesterolün damarlar yerine tuvalette birikmesini sağlar. Lif alabilmek için bolca taze meyve-sebze tüketin ve yüzde 100 tam tahıllı ekmek ve makarna alın.
5- 0 TRANS YAĞ
Trans yağlar hazır bisküvi ve krakerler, pasta ve çörekler, cips ve kızarmış patates gibi yiyeceklerde bulunur. Kullanılmasının nedeni, kimyasal yapılarının, oda sıcaklığında uzun süre dayanmalarını sağlamasıdır. Ve kesinlikle vücudunuza zarar verir. İyi kolesterol olan HDL miktarını düşürür ve kötü kolesterolünüzü yükseltir. Damarlarınızda plak oluşumuna yol açar, atardamar hücrelerinde hasara neden olur ve vücutta enflamasyonu artırır. Margarin, katı yağ, hazır patlamış mısır, fıstık ezmesi ve kahve kremasından uzak durun
6- MAKSİMUM DEĞER 6 OLMALI
Hemoglobin A1C testi, son 2-3 ay kan şekeri seviyenizi ölçer. Hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinde bulunan bir proteindir. Bu kırmızı kan hücreleri vücutta bir seferde üç ay boyunca yaşar. Son 2-3 ayda kanınızdaki proteinde ne kadar şeker biriktiğini ölçen Hemoglobin A1C testi, yalnızca o gün yediğiniz şekeri ölçen kan şekeri testinden daha iyi bir göstergedir. Hemoglobin A1C sonuçlarınız yüzde altı veya daha yüksekse, sizde insülin direnci olduğu anlamına gelebilir. İnsülin direnci, tip 2 diyabetin habercisi olarak kabul edilir. Elle tutulur belirtileri olmamasına karşın, bunun omentum denilen göbeğinizdeki yağ birikmesi durumuyla ilgili olduğu bilinir. Omentum, açlık durumunda karaciğer kalorilere kolayca ulaşabilsin diye kalori depolar. Geniş, yağlı bir omentuma sahipseniz, kimyasallar karaciğere sızabilir ve bu da kalbiniz için oldukça tehlikeli olabilir.
Paylaş