Paylaş
Ancak uzun vadede asıl önemli olan dıştan değil, içten nasıl yaşlandığımız… Gelin normal seyrinden daha hızlı yaşlanıp yaşlanmadığınızı test edelim.
Cildin soluklaşması
Cildiniz eskisi gibi ışıldamıyorsa bu durum böbrek problemlerine işaret olabilir. Böbrekleriniz atıkları ve fazla sıvıları kandan filtreler. Kronik böbrek yetmezliği ileri bir aşamaya geldiğinde tehlikeli seviyelerde sıvı, elektrolit ve atıklar vücudunuzda birikebilir. Böbrek problemleri anemiye de (kansızlık) neden olabilir. Aneminin belirtilerinden biri de cildin grileşmesi. Cildinizin her zamankinden daha soluk olduğunu fark ederseniz doktorunuza danışın.
Koku kaybı
Koku alma duyunuzun azalması parkinson hastalığının erken belirtilerinden biri olabilir. Bu ürkütücü hastalığı, koku alma duyunuzu test ederek erken tespit edebilirsiniz. Paketinden çıkardığınız alkollü mendili göbek hizanıza getirip yavaşça burnunuza doğru çıkarın. Eğer mendilin kokusunu burnunuza 20-30 santimetre kala almaya başladıysanız koku alma duyunuz normal. Eğer yaklaşık 10 santim kala koku almaya başladıysanız bu, koku alma duyusu kaybı anlamına gelebilir. Koku alma duyunuzun azalmasının başka nedenleri de vardır ve alfa lipoik asit bu vakaların bazılarında yardımcı olabilir. Vücutta doğal olarak üretilen ve ıspanak, brokoli, maya gibi besinlerde bulunan alfa lipoik asit, Avrupa’da yıllardır sinir hastalıklarının tedavisinde kullanılıyor. Günde yalnızca 600 miligram tüketmek yeterli.
Ağız kuruluğu
Sabahları yaşanan ağız kuruluğu uyku apnesi göstergesi olabilir. Uyku apnesi, nefes alıp vermenin sürekli durup tekrar başladığı ciddi bir uyku problemi. Uyku apnesi sorunu yaşayıp yaşamadığınızı şu soruları yanıtlayarak anlayabilirsiniz.
Horluyor musunuz?
Bitkin bir halde veya baş ağrısıyla uyanıyor musunuz?
Gün içinde sürekli yorgun veya halsiz mi hissediyorsunuz?
Okurken, televizyon izlerken veya araba kullanırken uyuyakalıyor musunuz?
Hafıza veya yoğunlaşma problemleri yaşıyor musunuz?
Yukarıdaki sorulardan iki veya daha fazlasına evet dediyseniz uyku apnesi riskiniz var ve mutlaka doktorunuza danışmanız gerek. Ayrıca yan yatmaya özen gösterin. Sırtüstü yatmak dilin ve yumuşak damağın boğazınıza doğru uzamasına ve solunum yolunu tıkamasına neden olabilir. Bacaklarınızın arasına bir yastık yerleştirmek bütün gece sırt üstü yatmanızı engelleyerek yana doğru yatmanızı sağlar ve böylece sağlıklı bir uyku uyumuş olursunuz.
Ayaklarda tüy olmaması
Kültürümüz; kadınları, vücutlarında çıkan her bir tüyden kurtulmaya özendirse de ayak veya ayak parmaklarında tüy çıkmaması damar hastalıklarının belirtisi olabilir. Kıl köklerimiz cildin altındaki kan akışı sayesinde besleniyor. Ama kilo aldığımızda, kolesterol seviyemiz yükseliyor ve atardamarlarda plak oluşuyor. Sonuç olarak cildin altındaki kılcal damarlar tahrip oluyor ve kıl kökleri yok oluyor. Ayağınızın çevresinde parlak, tüysüz kısımlar fark ederseniz bu, ölümcül kalp hastalığına neden olan plak oluşumunun göstergesi olabilir.
İyi haber şu ki, dengeli beslenme ve egzersizle damarlarınızdaki plak oluşumunu durdurabilir hatta tersine çevirebilirsiniz.
Ayaklarınızı tüylenme konusunda kontrol ederken, ayak parmaklarınızı da kontrol etmeyi unutmayın. Uçları çomaklaşan ayak parmakları akciğer kanseri göstergesi olabilir. ‘Çomak parmak’ denilen bu durumda, ayak parmağınızın ‘boğum’ denilen eklem yeri ile tırnağınız arasında şişlik varsa yeterli oksijen taşınmadığı anlamına gelebilir. Bu akciğer ya da kalp hastalığı belirtisi olabilir. Böyle bir durum fark ederseniz doktorunuzdan randevu almakta gecikmeyin.
Gözlerde kırmızılık
Kanlanmış gözler artrit göstergesi olabilir. Artrit, eklemlerin ağrılı bir şekilde iltihaplanması ve sertleşmesi durumu. Eklemlerinizde enflamasyona (iltihaplanma) neden olan aynı hücresel durum gözlerinizde de enflamasyona neden olabilir ve kanlanmasına yol açar.
Yapılan çalışmalar, artrit ne kadar çabuk tedavi edilirse uzun vadeli sonuçlarının o kadar iyi olacağını gösteriyor. Bu yüzden hastalığa dair ilk belirtide doktora görünmelisiniz. Artriti başınızdan savmak veya rahatlatmak istiyorsanız geleneksel tıpta kullanımıyla ilgili uzun bir tarihi olan ‘Fewerfew’ bitkisini deneyin. Fewerfew ya da diğer adıyla gümüşdüğme bitkisi, papatya ailesinin bir üyesi. Günde bir-iki kapsül alabilirsiniz.
İşitme kaybı
Çoğumuz işitme kaybını yaşamın kaçınılmaz bir parçası olarak kabul ediyoruz ama aslında bu durum normalden hızlı yaşlanıyor olduğunuzun bir numaralı göstergesi. Ayrıca demans (bunama) veya alzheimer hastalığına işaret ediyor olabilir. Bildiğiniz gibi beynin, farklı vücut fonksiyonlarını kontrol eden birçok merkezi var. Bir bölümü görmeyle, bir diğer bölüm koku almayla, bir diğeri hafızayla, bir başkası işitmeyle ilgili. Alzheimer hastalığını karakterize eden durumlardan biri, beyindeki sinir hücrelerinin arasında plak oluşumu. Bu plaklar beyindeki nöronların normal fonksiyonlarını durduruyor ve istediği sinyallerin yollanmasını engelliyor. Sonuç olarak beynin çeşitli kontrol merkezlerinin faaliyetleri duruyor. Hâlâ alzheimera çare bulunmuş olmasa da günde 300 mg magnezyum alarak işitme duyunuzu koruma altına almaya başlayabilirsiniz. Son zamanlarda yapılan bir araştırma, oral (ağızdan alınan) magnezyum tedavisinin gürültü kaynaklı geçici veya kalıcı işitme kaybı oluşumu riskini de azalttığını ortaya koydu.
‘The Dr. Oz Show’ hafta içi her gün Digitürk Home TV’de saat 13.30 ve 19.00’da yayınlanıyor.
Paylaş