HER yeni yıla girerken bir hüzündür kaplar içimi. Çünkü yaşadığımız her an hayattan eksilmiş, harcanmış bir andır.
Şüphesiz hayatın her mevsiminin kendine göre, iyi ve güzel yanları vardır. Goethe, ‘‘İhtiyar yaşımda bana her şey gittikçe tarihi geliyor, sonbahar en güzel zamanımızdır’’ demiş. Ancak insanlar yaşlanmaktan hoşlanmazlar. O ilacı olmayan bir derttir. Vücut yaşın yumruğu altında ezilince, ruhi ve zihni melekeler zayıflamaya başlar. Kuran'ın ‘‘erzel-i ömür’’ diye ifade ettiği, yaşlılığın son noktasında gücün tükenmesiyle ölümü beklemek ne kadar ürkütücü!
* * *
Bütün olumsuzluklara rağmen insanı hayata bağlayan ilahi bir güç var. Her insanın, en değersizi de en yükseği de, en beceriksizi de en saygın olanı da her şeyden bıkar, yalnız yaşamaktan bıkmaz. Filozof Anisthenes, ağır hasta yatarken bağırıyormuş; kim kurtaracak beni bu acılardan diye. Onu görmeye gelmiş olan Diogenes, işte ben seni hemen kurtarırım istersen, diyerek bir hançer uzatınca ona, yaşamaktan değil acılardan kim kurtaracak demiş Anisthenes.
İdeal insan ömrünün uzunluk ve kısalık ölçüsü her zaman tartışılmıştır. Ben diyorum ki, kendi ulaştığımız yaşı bir nimet bilip şükretmeliyiz. Her Allah'ın günü televizyonlarda, trafik canavarı şu kadar can aldı haberleri, artık alıştığımız normal haberler cümlesinden olmaya başladı. Ya tabii afetlerde ölen insan sayısı... Komşu İran'da daha yeni meydana gelen depremde ölen insan sayısının 50 bine yaklaştığı söylenmektedir. Bu kadar can kaybının verilmesinin altında, insanların ihmal ve tedbirsizliğinin yattığı da unutulmamalıdır. Bunun yanında hastalık, açlık ve gençliğinin ilkbaharında savaşlarda ölenler... 2003 yılının hazin manzaraları. Evet bu yaşa kadar hiçbir engele rastlamadan geldiğimize göre şükretmeliyiz. Şunu da ifade edeyim ki, hayatın değeri uzun yaşanmasında değil iyi ve temiz yaşanmasındadır. Öyle uzun yaşamışlar var ki, pek az yaşamışlardır. Akıllı insan ise hayatın nihai gayesine göre yaşama sanatını bilen insandır.
* * *
Yüce Allah zamana yemin ederek insan ve zaman ilişkisine dikkatlerimizi çekiyor. Zaman yokluğa benzer bir varlık, varlığa benzer bir yokluk. Ona yok diyemeyiz; çünkü devirler, yıllar, aylar, günler, saatler kısımlara bölünür yok gibidir. Çünkü bizden önce geçmiş zamanları düşün, bizim için onlar artık yok. Gelecek ise bir düşünürün dediği gibi, ‘‘Bir piyango torbasına el atar gibi karanlık geleceğe el atarsın; eline gelen henüz kapalı bir ruledir, boş mu dolu mu olduğunu bilmiyorsun’’. İçinde yaşadığımız hal ise bölünmez bir andır. Onu iyi değerlendirmek gerekir.
2003 yılı elimizden uçup gitti. Bazı geçmiş olayları unutmak, hatırlamaktan daha iyidir. Ne var ki unutmak kişinin elinde değil. Hep o acı hatıralarla yaşıyoruz. Belki de hatıralarımız olmasa yaşayamazdık kimbilir...
Yeni yılın hayırlar getirmesini diliyorum.
Kişi kendisi faiz kullanmamakla birlikte insanların faiz geliri elde etmesine vesile olan banka sermaye piyasası aracıları ve benzeri gibi kurumlar veya bu kuruluşları düzenleyen devlet kurumunda görev yapıyorsa bu kişinin aldığı maaş helal midir?
Salim KİRMANLI/ABD
Bankalar ve diğer sermaye piyasası aracı kuruluşları, faiz dışında başka işlemlerden de gelir sağlamaktadırlar. Ayrıca ailenizin geçimi söz konusu olduğundan bu gibi kuruluşlarda çalışmanızda bir sakınca yoktur.
Cenazenin yıkanması dini bir farz mı? Yoksa gelenek mi?
Mustafa ŞENTÜRK/ANKARA
Şehitler hariç cenaze yıkanılır ve defnolunur. Bu bir dini vecibedir. Cenazeyi din görevlisinin yıkaması şart değildir, usulüne uygun herkes yıkayabilir.
İslam dinine göre saç ektirmek caiz midir? Ekildiği takdirde gusül abdesti geçerli olur mu?
R.A./İSTANBUL
Saç ektirmenin dini açıdan bir sakıncası yoktur. Gusül abdesti de geçerlidir.
Bazı TV kanalları, yayınlarını belirli bir ücret karşılığında izleyenlere ulaştırmaktadırlar. Bu yayınları şifre çözücü aracılığıyla yayıncı kuruluşa herhangi bir ücret ödemeden izlemenin dinimiz açısından herhangi bir sakıncası var mıdır?
B.Emin ÇAĞLAR/İZMİR
Meşru olmayan bir yolla yayıncı kuruluşa herhangi bir ücret ödemeden şifreli yayını izlemek, her şeyden önce ahlaki değildir. Bu sebeple böyle davranışlardan sakınmamız lazımdır.
Ramazan ayı içerisinde verilmemiş olan fitre daha sonra verilebilir mi?
Dilek AY/GİRESUN
Ramazan ayı içerisinde verilmeyen fitreyi ramazandan sonra verebilirsiniz. Üzerinizden sakıt olmaz.
Sağlığım dolayısıyla ramazanda oruç tutamıyorum. Orucumun diyetini, maddi imkánsızlıklardan dolayı okula gidemeyen ya da okulunu bitirmiş ama diploma parası veremeyen öğrencilere dağıtılmak üzere bir okula veriyorum. Benim yaptığım bu iş hayır yerine geçer mi?
Muharrem TURAN/İSTANBUL
Ramazanda sağlık nedeniyle oruç tutamayan kimse, her gün için bir fidye (fitre miktarı) sadece yoksula ödeyecektir. Parasızlık nedeniyle çocuğunu okula gönderemeyen ya da okulu yarıda bırakmak zorunda kalan kimse yoksul demektir. Dolayısıyla bu kişilere fidye, fitre, zekat verebilirsiniz. Hayır yerine geçer.
Hz. Peygamber (s.a.v.) kaç yıl tek eşle yaşamıştır?
Nalan YILMAZ/İNGİLTERE
25 yaşından 53 yaşına kadar 28 yıl tek eşle yaşamıştır.