KADER kelimesi sözlükte ölçmek, tahmin etmek, ölçüp takdir ederek tayin etmek, gücü yetmek ve kudret anlamlarına gelir. Dini bir terim olarak ise kader, Allah'ın ezelden ebede kadar olacak şeyleri en ince ayrıntısı ile bilip tayin ve takdir etmesidir.
Allah'ın, ezelde irade ve takdir buyurduğu şeylerin, zamanı gelince ilim, irade ve takdirine uygun olarak meydana gelmesine de kaza denir.
İki kısım kader vardır. Birincisi insanın iradesi dışında oluşan, ikincisi insanın iradesine bağlı olarak oluşan kaderdir. İnsan iradesinin etkili olmadığı kader, Allah'ın káinatta ve káinattaki olayların işleyişinde kurmuş olduğu düzendir ki buna Kuran'da sünnetullah (İlahi irade kanunları) denir. Káinatta Allah'ın ilmi, iradesi, kader ve kazası dışında hiçbir şey meydana gelemez (el-En'am 6/59). Geçmiş ve gelecek olaylar O'nun takdiri ve yaratmasıyla meydana gelmektedir.
* * *
Allah dilediğini yapar ve dilediği şekilde yaratır. İlahi irade mutlak ve önüne geçilemezdir. Bu tür kaderin oluşmasında insanın sorumluluğu söz konusu değildir.
İnsanın iradesine bağlı olarak gerçekleşen kaderde sorumluluk tamamen insanın kendisine aittir. Şöyle ki; Allah kullarına hayrı da şerri de serbestçe seçecek ölçüde bir irade vermiştir. Buna ‘‘cüzi irade’’ denir. İnsan, bu iradesiyle hayır ve şerden dilediğini seçebilmekte, kulun seçtiğini de Allah yaratmaktadır. Ancak, Allahu Teala'nın şerre rızası yoktur. O halde kul, cüzi iradesini sarf ettiği işlerden sorumludur. ‘‘Yüce Allah benim hakkımda böyle takdir etmiş ve ben yapmaya mecbur kaldım’’ diyerek suçu kadere yükleyemez ve kendisini mazur gösteremez. Kaderim ne ise onu görürüm diye insanın kendine düşeni yapmaması, İslam'ın kader anlayışıyla bağdaşmaz. Çünkü yüce Allah'ın (C.C.) ezeldeki ilim ve takdiri, kulun cüzi iradesini baskı altına almaz. Aksine Allah, onun iradesini ne yönde sarf edeceğini ezeli ilmiyle bildiği için takdirini o yönde yapmıştır.
İnsanın cüzi iradesinin ilahi iradenin zorlaması altında olduğunu söylemek, Allah'ın adalet ve rahmet sıfatlarına ters düşer, ayrıca peygamber göndermek suretiyle insanları buyruklarına uymakla yükümlü tutmasının ve nihayet uymayanları cezalandırmasının bir anlamı kalmaz. Şunu da belirtelim ki, böyle bir rader anlayışı, insanın içinde yaşadığı teşebbüs etme, çalışma ve başarma dünyasının realiteleri ve kendi vicdani kanaatleriyle de bağdaşmamaktadır.
Allahu Teala, bütün tabii olaylar gibi, dünya ve ahiret mutluluğunu da birtakım sebep ve şartlara bağlamıştır. Sebebini yerine getirmeden bir işin kendiliğinden olmasını isteme, ilahi kanunlara aykırıdır. Yüce Allah'tan bir şey istemenin yolu, o şeyin sebeplerine başvurmaktır. Mesela kazanç sağlamanın yolu çalışmak olduğu gibi, cenneti istemenin yolu da dinin emirlerine uymaktır. Biz, önce istediğimiz şeylerin sebeplerini yerine getirmek durumundayız. Üzerimize düşeni yaptıktan sonra, onun gerçekleşmesini Allah'ın takdirine bırakırız. Üzerimize düşeni yapmadan ‘‘Allah ne takdir ettiyse o olur’’ demek kadere inanmak değildir.
* * *
Hz. Ömer'in (R.A.) şu anlayış ve davranışı, kader anlayışının çok güzel bir örneğidir. Kendisi bir grup sahabi ile Şam'a denetime gidiyordu. Yoldayken Şam bölgesinde ciddi bir veba salgını olduğunu öğrendi. Bunun üzerine Şam'a uğramadan Medine'ye geri dönmeye karar verdi. Halifenin Şam'a gelişini hararetle bekleyen Şam Valisi Ebu Ubeyde b.Cerrah (R.A.) Hz. Ömer'in bu kararına üzüldü ve ona ‘‘Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun?’’ diye sordu. Hz. Ömer de, ‘‘Ey Ebu Ubeyde, keşke bu sözü senden başkası söyleseydi. Evet biz, Allah'ın kaderinden, yine Allah'ın kaderine kaçıyoruz’’ diye cevap verdi. (Buhari, ‘‘Tıp’’, 30).
Kuran'ı Kerim'de, ‘‘Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de imtihan ediyoruz’’ (231/35) buyruğundan, insanın hayır ve şerre muktedir, şuurlu özgür bir kişiliğe sahip olduğu anlaşılmaktadır. Yoksa hareketleri tıpkı bir makine gibi belirlenmiş ve sınırlandırılmış olan bir varlığın denenmesi söz konusu olamaz. İnsan hür olmazsa insanlığın kemalatını tahsil edemez. Çünkü bir gücün egemenliği altında olan bir varlık hedefine varamaz.
SORALIM ÖĞRENELİM
Dövme yaptıran bir insanın abdesti kabul olur mu? Bu, dövme yaptıran kişinin dini vecibeleri yerine getirmesine engel olur mu?
Reyyan MERT/İSTANBUL
Vücuda dövme yaptırmak peygamberimiz tarafından yasaklanmıştır. Dövme yaptıran elbette abdest alıp namaz kılacaktır. Bu ibadete engel teşkil etmez.
Namaz kılınan evde köpek beslemek caiz midir?
Mukaddes GÜN/İSTANBUL
Şafii mezhebi hariç diğer mezheplerce köpeğin namaz için bir sakıncası yoktur. Sağlık açısından zararlı olabileceği düşüncesiyle evde köpek beslemek hoş karşılanmamıştır.
Volümü sonuna kadar açarak ezan okunmasının sevabı var mıdır? Total protezi ve vücudun herhangi bir yerindeki bandajı çıkarmadan abdest alınmasında bir sakınca var mıdır?
Fazıl SAY/ANKARA
Şüphesiz ezanın makamında okunması uygun olanıdır. Sesi çok aşarak rahatsız edici bir şekilde okunması hoş değildir. Başkanlığım döneminde merkezi ezan sistemini hayata geçirdim. Birçok illerimizde uygulanmaktadır. Total protezin abdest alırken yıkanmasına gerek yok, yalnız bandajlı olan kısım üzerine meshederek abdest alabilirsiniz.
Hiçbir Kuran ayetleri okumadan, örneğin yolda yürürken dahi yaptığım dua kabul olunabilir mi? İlla ki Esmaül Hüsna ve benzeri duaları okumak gerekir mi? Farz namazlarından sonra yapılan dualar hakkında bana yardımcı olabilir misiniz?
Derya/ANTALYA
Dua için belirli bir zaman ve yer söz konusu değildir. İçinizden geldiği gibi yolda yürürken de dua edebilirsiniz. Esmaül Hüsna ve benzeri dualar okumanız şart değildir. Farz namazlarından sonra yapılan duaların kabul edileceğine dair hadis kitaplarında rivayetler vardır.
Seferi olmanın şartları nelerdir? Bir yerimizin kanaması abdesti bozar mı?
Mehmet ÇAPÇI/ALMANYA
Seferi sayılabilmek için 18 saatlik yani yaklaşık 90 km. veya daha uzak mesafede bulunmanız gerekir. 30-35 km. mesafe seferi sayılmanız için yeterli değildir. Bu sebepten namazınızı tam olarak kılmak zorundasınız. Herhangi bir organın kanaması ve kanın etrafa yayılması Ebu Hanife'ye göre abdesti bozar. Eğer parmağınızın kanaması suyun dokunmasından kaynaklanıyorsa parmağınızı mesh ederek abdest alabilirsiniz.