Paylaş
İnternet challenge’ları beni genel olarak korkutuyor. Yok verilerim çalınır, yüzüm yapay zekâ eğitimlerinde kullanılır, bir sabah bir de bakmışım algoritmaya data olmuşum falan gibi şeylerden değil. Benim datamı kim ne yapsın, eğitilmek için benim yüzüme kadar düşen yapay zekayâ Allah kolaylık ve zihin açıklığı versin. Ama her fotoğraf atana laykını vermek zorunda hissediyorum. Birinizin 20’li yaşlardaki halini tatlış bulmuşum da diğerini bulmamışım gibi bir hava oluşsun istemem.
Malum bir süredir timeline’larımızda 20’li yaşlar challenge’ı var. Artık bitti sayılır ama bir üç gün kadar yoğun akıcı devam etti. Şimdi de ara ara hâlâ sona kalıp dona kalmayanların attığı tek tük 20’ler düşebiliyor. Ben de bu vesileyle kendi 20’li yaş fotoğraflarıma baktım. Paylaşmalık bir durum çıkmadı “Ben bu zatı tanımıyorum ya” duygusundan başka bir şey geçmedi elime. O yüzden oturup paylaşanları ve paylaşımları genel olarak ‘eyyor’layacağım.
En önemlisi Kemal Kılıçdaroğlu hariç neredeyse hepiniz şu anda 20’li yaşlarınızdakinden daha ‘cool’ gözüküyorsunuz.
Yargılamak için söylemiyorum ama bu challenge’da biraz yoğunluk vardı. Galiba herkes 20’lerini özlemiş ve o günlerden görüntü paylaşmak için aportta bekliyormuş. Mesela Cahit Berkay “Müsaadenizle bu 20 yaş mevzusuna noktayı koyuyorum arkadaşlar” notuyla paylaştığı fotosu gerçekten de son noktayı koymaya aday bence.
Ziya Selçuk’un, Marlon Brando’nun; Vedat Milor’un da Alain Delon’un gençliğini kendi gençlikleri olarak paylaşması çok parlak espriler değil. Ama Ziya Selçuk’un bu esprisine cevaben yapılanlar epey komik. Milor’un Delon fotoğrafını gerçekten Milor zannedip galerilerine alan haber siteleri de komik. Paylaşımlar istedikleri yerden değil ama yankıları noktasından güldürmeyi başarmış oluyorlar yani.
30’una henüz gelmişlerin challenge’a katılmasınıysa tasvip etmiyorum. 20’li yaşların geçen yıl bitmiş zaten arkadaşım, neyin nostaljisi bu! Zaten aynı insansın hâlâ. Durduk yere kendimizi olduğumuzdan da yaşlı hissetmemize sebep oluyorsunuz.
İDARE EDİVERİN SİZ DE
Tabii her challenge’da olduğu gibi burada da bir süre sonra “Yeter arkadaşım, amma da meraklıymışsınız, biz mecbur muyuz sabahtan akşama sizin albümlerinize bakmaya” diyenler oluyor. Karşı taraf da onlara “Bakmayın, sizi zorla mı sosyal medyaya sokuyoruz” diye cevap veriyor. Bence bu hususta birbirimize karşı biraz daha toleranslı olmalıyız. Fotoğraf atanlar bir tane atsın. Sıkılanlar, siz de biraz idare ediverin, insanların biraz eski güzel günleri hatırlayası var, anlaşılır bir şey.
Böyle orta yolcu bir tavır alıyorum çünkü gerçekten fazla nostalji bana da biraz basıyor. Ama 30’lu yaşlarımdan iyi fotolarım var, 30’lar challenge’ı gelince fotoğraf atabilirim. O kapıyı da tamamen kapatmak istemem.
Paylaş