Ne mozaiği, peyzaj, peyzaj!

Bütün haftayı ele geçiren ‘yol kenarında peyzaj mı olsun resim mi’ kavgası beni başka bir şey düşünemez hale getirdi. İstanbul ve yeşil alan deyince aklıma ne geliyor, daha doğrusu bir şey geliyor mu diye şöyle bir kafa patlattım. Sonuç aşağıda.

Haberin Devamı

Yine önüme düşen bir tweet: “Mahalleye yeni taşınan bir grupla mahalle ahalisi arasında gürültü sebebiyle pencereden bağrışmalı kavga çıktı. ‘Burası Kadıköy, gürültüden rahatsız olan Bağcılar’a gitsin’ argümanı üzerine kimin Bağcılar’a gitmesi gerektiği konusunda Bağcılarfobik bir tartışma sürüyor şu an.”

Neyse konumuz bu değil. Konumuz yeşil alan. Benim içinde yaşadığım şehirle ilgili son yıllarda hissettiğim durum, bu tweet’in “Burası Kadıköy” çıkışıyla paralel aslında. Şehirden bana “Burası İstanbul! Ağaçtır, yeşilliktir isteyen Akdeniz’e, Ege’ye taşınsın” diyormuş gibi bir elektrik alıyorum.

Kendi adıma yol kenarı peyzajlarını eskiden beri aşırı çirkin ve masraflı buluyordum. Çiçeklerden yapılmış Kız Kulesi kafamdaki yeşil alan tanımından oldukça uzaktı.

Haberin Devamı

Türkiye gündeminde hiç beklemediğin şeylerin ana maddeye dönüşmesi enteresan ama. Konunun “Ne mozaiği ulan, peyzaj, peyzaj” çizgisine geleceği günü heyecanla bekliyorum ki çok da beklememe gerek kalmayacak gibi duruyor.

İstanbul’da ‘yeşil alan’ deyince benim aklıma şahsi tarihimde de yeri olanlardan neler geliyor peki?

İlk isim Göztepe Parkı. Burada bisiklete binmeyi öğrenmiş ve Bulutsuzluk Özlemi Halk Konseri izlemiştim. Top oynamak için de düzenli buraya giderdik. Sonradan yeni düzenleme yapıldı. Bol peyzajlı ve çiçek bahçeli bir alan oldu. Peyzaj seven insanlar burayı da çok sevecektir.

Fenerbahçe Parkı çizgisini bozmuyor

Fenerbahçe Parkı aşırı tatlı ve çizgisini yıllardır bozmayan bir alan. Adını anmaya korkuyorum “Hemen bir düzenleyelim onu” diyen çıkar diye.

Kemerburgaz Kent Ormanı’nı yeni gördüm, çok güzel bir ortam olmuş. Saksı verip böyle alanlar almaya varım ben valla.

Maçka Parkı’nda metrekareye düşen insan sayısı çok ki zaten bu pek çok parkın sorunu.

Ha bir de bizim arka bahçedeki ağaç var. Bahçeyi kullanan komşu keseceğim diyor, dökülen yaprakları dert oluyormuş. Biz de kesemezsin diyoruz. Bugüne kadar bu tip mücadelelerdeki başarı yüzdemize bakılacak olursa büyük ihtimalle biz kaybederiz, keser bir sabah ansızın.

Haberin Devamı

Ne mozaiği, peyzaj, peyzaj

Bu arada bitirmeden aklıma takıldı. Peyzaj yerine gelen grafitileri gömenler “Güney Amerika şehirlerine benziyor” diyor hep. Valla Buenos Aires, Rio ve Montevideo’yu görmek kısmet oldu. Üçü de aşırı güzel şehirler. Tanısanız seversiniz. “Dünyanın en güzel şehri İstanbul” söylemimizin temelinde başka şehirleri pek görmememiz yatıyor diye düşünmüyor değilim bu yüzden. 

Yazarın Tüm Yazıları