Paylaş
Platformda açtığım film zaman döngülü çıktı, anında kapattım. En bilineni ‘Groundhog Day’ (Bugün Aslında Dündü - 1993) olan temayı biliyorsunuz. Kahramanımız sürekli aynı günü yaşar. Ben (ve sanırım daha pek çok insan) bu temayı artık haliyle hiç fantastik bulmuyorum ve kendisine tahammül edemiyorum.
Neredeyse aynı günü tekrar yaşama meselesini ziyadesiyle deneyimledik. Fark olarak belki bizim döngümüzde 5+2 sisteminin olması.
Sokağa çıkma yasaklı hafta sonları deneyim olarak birbirlerinin tuhaf tekrarlarına dönüşüyor.
Hafta içi günleri de benzer bir şekilde kendi 5’li tekrarlarına dönüşüyor.
Hafta içi tekrarları ve hafta sonu tekrarları birbirlerinden biraz ayrılıyor ama. Hafta sonu tekrarlarını ele almıştık, bu kez hafta içi tekrarlarını ele alacağız.
Çünkü bu aralar pandemi dönemi iş hayatını nasıl değiştirecek sorusunun cevabını bulmuş gibi hissediyorum.
Öncelikle nasıl değiştirdiği ayrı, bir kere değiştirdi, sonra hiç ellemedi, aynen öyle devam etti. Evden çalışanları şöyle değiştirdi: Video konferans işine geçilince biliyorsunuz. “Nasıl olsa evdeyiz, hallederiz” ve “Yeni döneme adapte oluyoruz” kısmına geldik. Bu kısım çabuk tarafından coştu. Daha fazla çalışılır, daha fazla ve daha saatsiz iş için iletişilir oldu. Sonra da bu ilginç biçimde pek çok sektörde büyük ölçüde böyle kaldı.
İlk ‘eve geçiyoruz’un üzerinden de biraz zaman geçti. Geldiğimiz nokta o baştaki motivasyon ve adaptasyon anahtar kelimelerinin altın günlerindeki gibi bir nokta değil.
Yol ve öğle araları da mesailerine eklenen evden çalışan beyaz yakalılar hareketsizlikten, az sosyalleşmeden, tek mekânlılıktan ve hâlâ çok işten yanma noktasındalar.
Pavlov’un çalışanı gibi...
İşe fiziksel olarak gidenler tarafındaysa başka kaymalar var. Şöyle ki: Bir kere saat olayı sebebiyle sadece işe kadar gidip gelebilen bir insan olunuyor böyle olunca da.
Belli saatlerde bir yerde olunması, diğer saatlerdeyse evde olunması gerekiyor. Kalan saatler de oraya gidip gelmek ya da market vs. için anca yetiyor. Sonra sana ayrılan dışarı çıkabilirlik süresinin sonuna geliyoruz. ‘Kalk, işe git, eve dön, ev, kalk’ şeklinde yürüyen bir otomasyona girince artık takvimmiş, günmüş hepsi ayrı bir yana gidiyor, o birinci problem. Bu kadar düzenli bir rutin içinde, aynı yolu aynı saatte hamster gibi gidince insan kendini biraz Pavlov’un çalışanı gibi hissediyor, bu da ikinci problem.
Bir süre sonra bütün sokakta herkes aynı düzen içinde yaşayınca hangi arabanın sabah hangi saatte çıkıp hangisinin gireceği bile az çok sabit olmaya başlıyor. Bundan güzel zaman döngülü film mi olur?
Bloomberg çeşitli uzmanlarla konuşmuş. Bir de hesaplama yapmış. Eğer aşı dağıtımı bu hızla sürer ve yeni varyantlara karşı da etkili olursa küresel sürü bağışıklığının kazanılması 7 yıl alabiliyormuş. 7 yılı görünce insan şöyle gayri ihtiyari bir hopluyor. İnsafsızlığın âlemi yok arkadaşım, zaman döngülü filmde bile adam aynı günde 2556 gün kalmıyor.
Paylaş