Paylaş
Geçen gün önüme düşen bir tweet: “Parkların içindeki köpek oyun parklarına, sokak köpeklerini almıyorlar. Sınıfsal…”
Tepkiler ve “O iş öyle değil” itirazları üzerine devam edilmiş:
“Köpek sahibi olup bu durumun sınıfsal olmadığını, sağlık amaçlı olduğunu söyleyenler var. Sizin imkânınız olduğu için köpekleriniz düzenli veterinere gidebiliyor, sokak köpekleri kendi paralarını kazanamadığı için gidemiyor. Sınıfsal değil derken aksini kanıtlıyorsunuz.”
Şimdi burada en baştan itiraz edeceğim bir-iki nokta var. Birincisi, bahsi geçen ve fotoğrafı paylaşılan oyun alanını biliyor ve kullanıyorum. Zaten yapılalı bir ay ya oldu ya olmadı. Sokak köpeklerinin içeri girmek gibi bir taleplerini de içeridekilerin onları almamak gibi bir uygulamasını da görmedim. Yani sahada böyle bir kavga yok, sosyal medyayı bilmem.
Ayrıca alan anlamlı bir alan değil, çok dar ve spesifik olarak zinde tutmak yani ‘agility training’ için tasarlanmış, sokak köpeğinin özellikle girmek isteyeceği bir cazibe merkezi değil. Hatta sahipli köpekler bile çok bayılmıyor. Bu işin yarışmaları var, ona hazırlanacaksanız işinize yarar anca. Sokak köpeği arkadaşların sporda kariyer yapma gibi bir hayalleri olduğunu sanmıyorum.
Hepsini geçtim ‘Modalı hayvansever teyze’ diye karikatürize bir stereotiple anılan mahallede, ‘sokak köpeği oraya girmesin’, ‘kedi oradan geçmesin’ gibi mücadeleler verip kazanmayı bırak, parçık pinçik edilmeden olay mahallinden ayrılınabileceğine siz inanıyor musunuz?
Genel hali Victoria Beckham’ı andırıyor
Bir kere işin temelinde evinde hayvan besleyenlerle sokaktaki hayvan için dertlenen, kendi bütçesinden kısırlaştırma gibi işlere koşturan insanlar çoğunlukla aynı insanlar. Gel gör ki bu hayvan işlerinde hem çok fazla gereksiz rüzgâr yapılıyor hem de sosyal medyada ‘hayvansever’ gömmenin reytingi iyi. Millet tuttuğu yerden gömüyor.
Şu da ilginç bir bakış açısı: Sokağa baktın, bir sürü köpek gördün... “Bunların bir oyun parkı olsa hiçbir sorun kalmaz” sonucuna vardın... Böyle bir kafa işletme süreci olmaz güzel kardeşlerim. Biz diyoruz “Satışını yasaklayalım, kısırlaştıralım, sokaktaki nüfus azalsın”, sen diyorsun “Oyun parkında sınıfsal ayrım var”.
Bütün bu sosyal medya tartışmalarından sonra acaba bu hayvan sağcı mı solcu mu diye de baktım. Genel olarak mülkiyetle pek arası yok. Mamasından oyuncağına her şeyini arkasına bile bakmadan paylaşıyor. Bu sola çeken yanı...
Ancak sokaktan eğlenen gençler falan geçiyorsa hemen cama çıkıp havlıyor. Böyle muhafazakâr ve kendisinin onaylamadığı her türlü eğlenceye, yaşam tarzına düşman bir yanı da var. Oralardan da sertçe sağa yatıyor sanki biraz. Ama genel hali tavrı Victoria Beckham’ı andırıyor. İnsan olsa marka giyinmek isteyecek, babası ‘ayakkabı kralı’ falan olan arabalı bir oğlanı erkek arkadaş diye kapıya getirecek, prenseslikten kırılacak gibi bir hali var. Yani bana kalırsa sağdan soldan haberi pek yok, kendini zengin zanneden, halbusi öyle olmayan orta sınıf çocuğu. Bir noktada büyür de ocağımıza diktiği incir ağacını anlar belki, ne bileyim.
Paylaş