Paylaş
İSPARK’ın otoparkına gireceğim. Hafta sonu olması sebebiyle bir yoğunluk var. Otopark dolu. Araç çıktıkça yerine yenisi girebiliyor. Bir süredir buradayım, sıradaki dokuzuncu araç olarak başladım, şimdi önümde üç araç kaldı. Bu hesaba göre beklediğim süre içerisinde beş araba girmiş olmalı otoparka değil mi? Hayır, öyle olmadı. Yandan gelen bir sokak var, oradan çıkıp gelen iki araba da pat diye girdi. Böyle olunca inip otoparkın kapısında duran abiyle konuşmak durumunda kaldım. Sorum niye sıranın dışından araba aldığıydı. ‘Önce inkâr’ sistemiyle çalışan genetiğimizin mükemmel bir örneğini sergileyerek “Almıyorum” dedi. Sonra kendince bir düzeni olduğunu, bir o taraftan, bir bu sıradan aldığını öne sürdü. Ben gelene kadar kapının önünde durmadığı, dolayısıyla da yine ben sorana kadar herhangi bir düzeni falan olmadığını kanıtlayınca pes etti. O dakikadan sonra sırayı kontrol etmeye başladı. Ama ben 40 küsur yıldır beraber yaşadığım insanların huyunu suyunu bilirim, dün doğmadım. Geri gidersem o da kapıyı bırakıp gidecek yine. Sabırla bekledim. Araç çıktıkça kendi önümdeki sıradan yenisinin girmesini sağlıyorum.
‘Ne sırası ki bu?’
O esnada da düşündüm: İnsanlarımızın saçma sapan işler yaparken yakalandıklarında hatalı olduklarını kabul etmemek için verdikleri cevaplar ne kadar güzel olabiliyor yer yer!
Mesela tam ben orada beklerken yine sokaktan çıkan bir araba sırayı görmemiş gibi yaparak en öne girmeye çalıştı.
Sordum: “N’apıyosun? Sıra var burada!”
Cevap: “Ne sırası ki o?”
Otopark var. Kapısında dolu yazıyor. Arabalar dizilmiş. Ne sırası olabilir? Diyor ki “Görmemişim”. E, şimdi gördün. Geç sıranın arkasına. Bu sefer de “Ama oraya manevra yapamam” diyor. Neyse yedirmedim kendi sıramı da başkasının sırasını da bu uyanık kardeşimize.
Ertesi gün sahildeyim. Yaya yolundan motosiklet geliyor yaldır yaldır. Geçtim önüne, durdurdum. “Buraya motor girişi yasak” dedim, dedi ki: “Bu elektrikli.”
Mantık silsilesinin güzelliğine bakar mısınız? Taşıtın yaya yoluna girmesini emisyon ölçümü yüzünden yasaklıyoruz çünkü biz. Hızıyla, kapladığı alanla, yarattığı tehlikeyle bir alakası yok.
Bu arada bu cevaba ikna olanlar varmış. Mesela gidip güvenliğe söyledim “Bu araçlar niye yaya yolunda geziyor” diye. Dediler ki: “Onlar elektrikli.” Sonra biraz konuşunca ikna oldukları şeye aslında elbette olmadıkları ama uğraşmak istemedikleri için ikna olmuş gibi davrandıkları ortaya çıktı.
Sonra da “Genelge bekliyoruz” dediler. Elektrikli motorların, elektrikli scooter sayılmayacağına yönelik genelge gelecekmiş,
o zaman müdahale edebileceklermiş.
Başka böyle güzel, akıllı cevaplar da duydum bu hafta. Mesela ters yönden gelene “Ters yönden geliyosun” dedim. “Evet ama arkam yokuş, geri çıkamam” dedi. “Arabanı kaldırıma park etme” dedim, “Herkes park ediyor, kırılmış zaten kenardaki babalar” dedi. Milletimizin ben yanlış iş yapmam şeklindeki görüşüyle başetmek mümkün değil.
Paylaş