Tartışılmazları tartışıp, tartışılması gerekenleri tartışmayalım mı?

Her konuda her kafadan bir ses çıkması bizi mutlu etmeli. Çünkü bunun adı “çoğulcu demokrasi”dir.

Haberin Devamı

Burada üzücü olan durum, bazı kafaların çok sesliliği sona erdirmek için veya çok sesliliğin tehlikeli olduğunu söylemek için seslerini yükseltmeleridir.

Bu kafalar tartışılmazların dünyası olan “inançlar”ı rahatça tartışmaktadır. Fakat insan aklının ürünü olan anayasalar veya ideolojiler tartışıldığı zaman, bunu “rejimin tehdidi” olarak sunmaktadırlar.

Bir de “temcit pilavı”nı sofraya sürme alışkanlığının hiç bitmemesi meselesi var gündemimizde.

Örneğin birileri 1970’lerde Ecevit “ortanın solu” rüzgarı ile Başbakan olduğunda onu Kerensky’e benzetmeyi pek severlerdi. Şimdi de “ortanın sağı”ndan gelen Tayyip Erdoğan’ı Kerensky’e benzetmeye çalışanlar var.

Şaşırtıcı olan durum ise, sivil toplumun alanındaki mekan ve mesleklerde savcı veya komiser olmaya hevesli kişilerin çokluğudur.

Haberin Devamı

Örneğin gazete köşelerinden her gün diğer köşeleri izleyip çetele tutmayı, listeler yapıp bunları kendi saplantılı tutumuna göre kategorize etmeyi meslek edinmiş rejim ajanlarına sık sık rastlanmaktadır.

Çoğulcu demokrasinin sağlığı “katılım”a bağlıdır. Bu kavramın içinde eleştiri de vardır, yönlendirme çabası da vardır.

Ama paylaşmadığı bir görüşü ya da siyasal eğilimi veya oy vermediği iktidarı “tehdit” olarak sunmak, demokratik ahlaka sığmaz. Aynı şekilde iktidarların kendilerini eleştirenlere “Siz kim oluyorsunuz” demesi de demokratik ahlaka sığmaz.

Ancak bu arada eleştirenlerin veya karşıt görüşe sahip olanların da“uzlaşma” adı altında karar ve siyaset mekanizmalarının sürekli kendilerinden icazet almalarını zorlamaları, hiçbir akla sığmaz.

Herkes kendince haklı olabilir. Ancak temsili demokraside son sözü meclislerdeki çoğunluk söyler. Bu son sözü kimse söyleyemezse, demokrasinin yönü anarşiye doğru dönebilir.

Özetle, çok sesliliği koruyalım ve farklı sesleri susturmaya çalışmayalım.

 

 ŞAKA

 

7 yılda kim öle kim kala…

 

Almanya’nın Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi’nde (CSU) başkanlığa aday olan Gabriele Pauli, evliliklerin 7 yıl sonra otomatikman sona ermesini istemiş...

Haberin Devamı

Almanya’daki evliliklerin son dönemde oldukça krizli olduğunu vurgulayan ve kendisi de 2 kez evlenip boşanmış olan Gabriele Pauli, eşlerin daha kolay boşanması ve maddi manevi tasarruf sağlanması için nikahlı durumun 7 yılla sınırlandırılmasının en uygun çözüm olacağını, siyasi programında duyurmuş…

Biz Türkiye’de cumhurbaşkanının görev süresi olan 7 yılı uzun bulup 5’e indirmeye çalışırken, bu hanımın evliliği 7 yıla bağlaması size de garip gelmiyor mu?

 

Cep telefonu kullanımı da kurallara bağlanacaktır

 

Hayatımıza vazgeçilmez bir aygıt olarak giren cep telefonlarının topluma ve bedenimize getirdiği yeni olguları henüz tam değerlendiremedik. Cep telefonları tıpkı otomobiller gibi. Otomobil de yaygın kullanıma girdikten sonra trafik kuralları yapıldı ve bunlar dünyanın her ülkesinde uyulması zorunlu yasa haline dönüştü. Hız sınırları, alkollü araç kullanımının yasaklanması gibi maddeleri benimsedik.

Haberin Devamı

Cep telefonlarının sağlık, görgü ve saygı kuralları açısından kullanım biçimini ise henüz saptamış değiliz.

Örneğin bir kişi sizin yoğun gündeminiz içinde randevu istiyor. Bu talebi kabul ediyorsunuz. Adam sizinle görüşürken cep telefonu çalıyor ve karşınızda uzun bir telefon görüşmesi yapıyor. Veya iki elle zor kullanılan bir motosikletin sürücüsünün cep telefonuyla görüştüğüne tanık oluyorsunuz.

Bir de “sağlık” meselesi var gündemde.

Daily Mail gazetesinin internet sitesinde yayınlanan bir habere göre, günde bir saatten fazla cep telefonuyla konuşma işitme kaybına yol açabiliyormuş. Buna göre ABD’deki bir kulak-burun-boğaz konferansında sunulan araştırmada, cep telefonunu çok kullananların, özellikle yüksek frekanslı sesler sayılan s, f, h, t ve z ile başlayan kelimeleri anlamakta güçlük çektikleri belirlenmiş...

Haberin Devamı

Araştırma sonucunda, 4 yıldan fazla bir süre günde bir saati aşkın cep telefonu kullananların sesleri ayırt etmekte güçlük çektikleri ve sorunun özellikle çoğu insanın kullandığı sağ kulakta görüldüğü saptanmış. Bir doktor, bu durumun sebebinin uzun süre cep telefonu kullanımından kaynaklanan radyasyonun iç kulakta tahribata yol açması olabileceğini söylemiş…

 

Yazarın Tüm Yazıları