RÜYA bitmedi, hasret dinmedi, çok yakındık ama Olimpiyat oyunları yine bize gelmedi... 2020 Olimpiyatları’nın yapılacağı şehir Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te belli oldu...
İstanbul ile finale kalan Tokyo vizeyi aldı... İki kıtada tarih yazma fırsatına çok yaklaşmıştık ama bir kez daha bu mutluluğu yaşamak nasip olmadı... Uzun süredir Olimpiyat Oyunları’na evsahipliği yapmak için uğraşan İstanbul, ilk kez bu kadar yaklaşmıştı dünyanın en önemli organizasyonunu kucaklamaya. Ancak ne yazık ki ilk kez kaldığımız ilk üçten yine ilk kez ilk finale yükseldik ama nefeslerin kesildiği oylama sonrası Tokyo’nun gerisinde kaldık. Japonlar sevindi, biz kahrolduk...
İKİNCİ OYLAMADA BİZ GÜLDÜK
ULUSLARARASI Olimpiyat Komitesi (IOC) 2020’ye ev sahipliği yapacak şehri belirlemek için öncelikle sunumları dinledi. İstanbul ilk defa üçlü finale kaldığı ve büyük heyecan yaşadığı arenadaki sunumuyla sınıfı geçti. Rakipler Tokyo ve Madrid’di. Herkes “Tokyo ile birlikte finale kalırsak, biz kazanırız. İlk turda Madrid’e oy veren ülkelerinin çoğu, İstanbul’dan yana tercih yapar” diye hemfikirdi. Nefeslerin kesildiği ilk tur oylaması sonuçlandı. Tokyo 1. olurken, İstanbul ve Madrid eşit oy aldı. Tokyo ile yarışacak şehrin belirlenmesi için ekstra oylamaya geçildi. 94 IOC üyesinin oy kullandığı bu bölümde zafer bizim oldu. 49 oya karşılık, 45 oy alan Madrid safdışı kaldı.
JAPONLARDAN 24 OY FARK YEDİK
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik ettiği Türk heyetindeki herkesin oylama öncesi istediği senaryo gerçekleşmişti. İstanbul, Tokyo ile birlikte finaldeydi.
Ama beklenen ne yazık ki olmadı.
Bakanlık yaptığı çalışmada şiddet olaylarının özellikle gece maçlarında yoğunlaştığını belirledi.
Yapılan araştırma sonucu İngiltere, Almanya ve Hollanda gibi gündüz maç oynatan ülkeler mercek altına alındı.
İncelemeler neticesinde elde edilecek sonuçlar, Federasyon, yayıncı kuruluş ve kulüplerle paylaşılacak.
İSTANBUL 2020 rüyası için son derece başarılı bir sunumun ardından Spor Bakanı Suat Kılıç ile biraraya geldik. Bir yanda spor dünyasının en büyük organizasyonunu İstanbul’a alma çabası, öte yandan ükemizdeki spor barışının sağlanması adına atılan dev adımlar...
En başta ifade edelim, Spor Bakanlığı futbolda barış adına çok büyük bir hamleye imza atmaya hazırlanıyor. Elektronik bilet, kameralı güvenlik sistemi gibi uygulamaların ardından Süper Lig maçlarının başlama saatleriyle ilgili de bir çalışma başlatıyor. Futboldaki şiddet olaylarının daha çok gece maçlarında yoğunlaştığını belirleyen bakanlık İngiltere gibi, Almanya ve Hollanda gibi erken maç oynanan ülkeleri incelemeye aldı. Bu inceleme sonunda elde edilecek sonuçlar Futbol Federasyonu, yayıncı kuruluş ve kulüplerle paylaşılacak.
Şimdi gelin bu konuda Spor Bakanı Suat Kılıç’ın açıklamalarına bir göz atalım...
OLAYLARIN ÖNÜNE GEÇMEMİZ GEREKİYOR
MAÇ saatlerinin erkene alınması gibi bir durum söz konusu olabilir mi?
- Bu tarz pozisyonlarda artık elin doğal konumuna bakılıyor.
- Mehmet Topal topu yumuşatmak isterken baldırından sekiyor.
- Yani ortada, futbolcunun topla oynama gibi bir iradesi yok.
- Ayrıca golü atan Mehmet Topal’ın elleri de doğal konumunda.
ESKİŞEHİRSPOR- Fenerbahçe maçında Mehmet Topal’ın attığı gol çok tartışıldı. Hemen hemen herkes, pozisyonda hakemin “Elle oynama” kararı vermesi gerektiğini söylüyordu.
En son söyleyeceğimi, en baştan ifade edeyim.
- Hayır, yanılıyorlar, Mehmet Topal’ın golü, bal gibi goldü.
Sarı kırmızılı taraftarların merakla beklediği transferde başkanın özel temsilcisi olarak İtalya’da bulunan Tulun, “Sorunun bizimle ilgisi yok. Sneijder, Inter ile arasındaki 2 milyon Euro’luk ihtilafı çözmek için bekliyor” dedi.
GALATASARAY Başkanı Ünal Aysal’ın danışmanı ve Sneijder transferinde en önemli rollerden birini oynayan Bülent Tulun dün İtalya’daydı. Hürriyet’in Como-Lugano arasında küçük bir alışveriş merkezinde yakaladığı Tulun, Sneijder ile ilgili sorularımıza şu yanıtı verdi:
- Sneijder transferi için mi geldiniz?
- (Gülerek) Hayır ben Galatasaray Voleybol Takımı ile buraya geldim.
- Siz ne zamandan bu yana voleybol takımıyla seyahat ediyorsunuz?
- Belgrad’a mı yoksa İtalya’ya mı geleyim diye düşündüm, İtalya’ya karar verdim. Onun için buradayım.
- Sneijder’i de alıp dönüyor musunuz?
- FATİH TERİM: Olan transferler yönetimden, olmayan transferlerin suçu bende...
- FATİH TERİM: Sneijder’e “Hayır” diyorum bonservisi 5 milyon Euro. “Evet” diyorum 15 milyon Euro. Bu nasıl iş.
- FATİH TERİM: Ismarlama haberlere dikkat etmek lazım.
- ÜNAL AYSAL: Fatih Terim bu kulübün maaşlı profesyonelidir.
- ÜNAL AYSAL: Saha içi Fatih Terim’in, saha dışı benim.
Galatasaray Başkanı ile Teknik Direktörü’nün karşı karşıya gelmeden medya üzerinden yürüttükleri bir tartışma var. Başkan ve Teknik Direktör’ün “iş yapma” konusunda kendi tarzları çatışıyor. Bu çatışma da G.Saray’a zarar veriyor. Bu BİR...
Bu yönetim anlayışı Sneijder transferinde de kendini gösterdi.
1- Evet, Sneijder Fatih Terim’in listesindeydi.
O raporlarda iyi not alan hakemler büyük bir hızla yükseliyor. Peki 3-5 gözlemci bir araya gelip istedikleri hakemlerin yükselmesinde rol oynamışlar mı? Yanıt açık, EVET.
EDUARDO Galeano, “Gölgede ve güneşte futbol” adlı kitabında futbolun iki yüzünü anlatır.
Güneşte futbol, muhteşem gollerin, çalımların ve insanın içini ısıtan öykülerin anlatımıdır.
Gölgede futbol ise, futbolun ötekini yüzünü, içimizi acıtan öyküleri, kirli yanını anlatır.
Anlatacağım konu hakemler olunca böyle bir giriş yapma isteği hissettim. Çünkü hakemleri yazmanın da iki yüzü var. Eduardo Galeano’nun kitabından esinlenirsek, “Gölgede ve güneşte hakemler.”
3 gün boyunca Antalya’da Hakem Semineri’ndeydim.
Futbolun en çok tartışılan isimleriyle birlikte oldum. Şimdi o 3 günün sonunda edindiğim izlenimleri aktaracağım...
HAKEMLERİN PROFİLİ ÇOK DEĞİŞMİŞ
Erdoğan, görüşmeden önce federasyon yetkililerine sorar: Sahaya yansımış bir şey var mı? Yanıt “Hayır” olunca, “Kişilerle, kurumları ayırmak lazım” açıklamasını yapar.
Başbakan baş başa görüştüğü Platini’ye bu düşüncesini açıklar. UEFA Başkanı önce yönetmeliklerden söz eder, sonra da ceza sürecine damgasını vuran şu sözü verir:
Sizinle aynı düşüncedeyim. Bu konudaki yönetmelikleri değiştiremem ama sizin için bir şey yapabilirim... Disiplin kurulumuza gerekirse bu düşüncemi anlatırım.
İSTANBUL- Amsterdam uçağı. Milli maç için Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan havalandık.
2014 Dünya Kupası elemeleri için Hollanda ile ilk maçımıza çıkacağız.
Kazanmak için sadece hızlı koşmak yetmez. Süratinizin yanına mükemmel bir ritm eklemelisiniz. Hem hızlı koşmalı, hem her engeli aşmalı, hem de bunu mükemmel bir uyum içinde yapmalısınız. Önünüzdeki her engel, ritminizi ve hızınızı kesmek için koyulmuş bir tuzaktır.
* * *
Haydi daha açık yazayım.
Biz Türklerin hiç başarılı olamadığımız, bırakın başarıyı hiç olmadığımız teknik bir branştır...
Ve bu branşta bir Türk kızı tüm dünyanın gözleri önünde hem genlerine hem de rakiplerine karşı meydan okudu dün gece. 12.59 olarak belirlediği hedefini 12.58’e çekerek ve Türkiye rekoru kırarak. Ama bundan çok daha önemlisi bir olimpiyat finalinde piste çıkarak.
Yarıştan hemen sonra yanındaydım Nevin’in. ‘12.40 koşacağımı hissediyordum’ dedi. Ve mutlaka madalya alacağını da.
Madalya eminim çok yakışacaktı ona. Olmadı.