Paylaş
PKK’nın ne yapmak istediğini anlayabilmek imkansız.
Mutlaka kendilerine göre bir politikaları var. Ancak bunun mantığını bulabilmek giderek güçleşiyor.
Birkaç ay içinde nereden nereye geldiğimize bir bakalım ve bu mantığı anlamaya çalışalım.
- Terör girişimleriyle ülkenin huzurunu bozdular. Sadece bölgede değil, ülkenin tamamında rahatsızlık var. TV ekranlarına eski cenaze görüntüleri geri döndü. Ağlayan ana ve babaların iç yakan çığlıkları günlük yaşamımıza girdi.
- Olaylar, Milliyetçi hareketleri kabarttı.İster Milliyetçi diyelim, ister Yurtsever diyelim, sokaklarda kin dolu gösteriler, baskınlar, linç girişimleri başladı.
- Yok edilmeye çalışılan ve ülkemiz için en büyük tehlike sayılan Kürt-Türk ayırımı tekrar ve daha da sert şekilde gündemimize girdi. Bazı bölgelerde, Kürtlere iş verilmemesi kampanyaları açıldı.
- 1980-90’lı yıllarda geri kalınılan demokratikleşme hareketleri tam hız kazanmış ve toplumun rahatlaması sürecine girilmişti ki, son olaylar nedeniyle bu hareket de yavaşlamaya yüz tuttu. Terörü engelleyebilmek için yasalar tekrar sertleştiriliyor ve bu akımın nerede duracağı da bilinmiyor.
- Avrupa Birliği süreci, Türkiye’nin her açıdan önünü açacak ve 1 inci lige çıkmasına yardımcı olacaktı ki, PKK sayesinde kuşkulu bir aşamaya girdi. PKK’nın bu noktaya gelmesini, AB’nin Kopenhag kriterlerine bağlayanların sayısı arttı.
- Kürt kökenli vatandaşların oylarını alacak kişilerin bağımsız olarak seçilip TBMM’ne girmeleri konuşulurken, şimdi direnmeler çoğaldı.
- Ağırlıkları giderek artan Kürt kökenli aydınların sesleri kesildi.
İşte böyle bir manzara ile karşı karşıyayız.
Şimdi temel soruyu soralım:
PKK ne yapmak istiyor ?
Acaba, sırf yok olmamak ve hala dimdik ayakta durduğunu göstermek için mi bu eylemlere başladı?
Yoksa, bu yöntemle Kandil dağını dağıtmamak, cezaevlerindeki PKK’lıların serbest bırakılmasını sağlamak ve giderekte Öcalan’ı kurtarmayı mı planlıyorlar ?
Veya ne kadar çok kargaşa çıkarsa, Türkiye’nin daha çok önünü kapatacağını ve sonunda da istediklerini elde edeceğini mi düşünüyorlar ?
Belki Türkiye
Bütün bu manzara beni bir sonuca götürüyor:
PKK kavga istiyor. Kavgayı mümkün olduğunca genişletmeyi ve Irak’taki gibi ülkede bir iç savaş ortamı yaratmayı planlıyor.
Tarihi bir hata yapıyor.
* * *
Mesud Barzani ne zaman bir konuşma yapsa ve Kuzey Irak Kürtlerinin “Bağımsız bir ülke sahibi olmayı düşlediklerini, ancak bugünkü koşullarda imkansız olsa dahi, gönüllerinde bunun yattığını”veya buna benzer sözler etse, Türk medyasında olsun, toplumun çeşitli kesimlerinde olsun çok sert bir tepki görülür.
“Yine kaşımaya başladı- Barzani tahriklerini arttırdı- Küstahlık ediyor” yorumları veya açıklamaları yapılır.
Bu durumlarda aklıma hep, Mesud Barzani’nin yıllar önceki bir görüşmemizde söyledikleri gelir.
“Ben de bir liderim, bir politikacıyım. Bana bağlı insanlar var. Onların ne hisssettiklerini, ne düşündüklerini biliyorum. Ne yapmamı bekliyorsunuz? Halkıma dönüp, hayır rüyalarınızda gördüğünüz şeyler kötüdür mü diyeyim? Benim ne söyleyeceğine Türkler mi izin verecekler?” demişti.
Ben de bu tepkilerin nedenini anlatmıştım.
Kuzey Irak’ta kurulacak bağımsız bir Kürt devletinin, Türkiye dahil bölgedeki diğer Kürt toplumlar için bir cazibe merkezi olacağını,“Bak onlar yaptı, neden bizde yapmayalım”diyenlerin sayılarının artacağını, hatta teşvik edeceğini, işte bundan dolayı tepki gösterdiğimizi anlatmıştım.
“Siz rahatsız olmayın diye, ben konuşmamı değiştiremem. Sizler kızmayın diye, halkımın düşlerini körletmem” diye yanıtlamış ve eklemişti:
“Türkiye’de yaşayan Kürtlere göz kırpmıyorum. Onları ayaklanmaya teşvik etmiyorum. PKK’ya karşı, yıllarca Türk askerine destek verdim... Siz beni susturmak yerine, kendi Kürtlerinize sahip çıkın. Onları anlayın ve rahat ettirin. O zaman, Kuzey Irak’ta ne olursa olsun, kimse başka tarafa bakmaz.”
Barzani’nin söylediklerinde bir çok doğru vardı. Bugün hala, çeşitli tepkileri okudukça aklıma o yıllar önceki konuşmamız gelir...
Paylaş