Paylaş
Günlerden beri Güneydoğu birbirine giriyor.
Olaylar yansıdığının aksine çok daha büyük.
Ne oldu ?
Neden birden bire patlama yaşanıyor ?
Nevruz olaylarında güvenlik güçleri son derece dikkatli davrandılar. Eskinin aksine, mümkün olduğunca az müdahele etti. Nevruz, göreceli olarak olaysız geçti. Tam derin bir nefes almıştık ki, ardından yeni bir ayaklanma ile karşı karşıya kaldık.
Söylenenlere göre, PKK’ ya bağlı 14 teröristin bir askeri operasyon sırasında öldürülmesi öylesine bir tepki yaratmış ki, halk ayaklanmış !
Hayır.
Güvenlik güçleri, bir ihbar üzerine harekete geçtiler ve karşılaştıkları grupla çatıştılar. Ne yapmaları gerekirdi ? Özür dileyip, başka bir yere mi gitmelilerdi ? Komik olmayalım.
Ortada bir silahlı mücadele var.
Terör uygulayan bir örgüte karşı bir savaş var.
Herkez buna göre hareket etmek zorunda.
PKK, bölgedeki etkisini kullanıp halkı ayaklandırdı. Amacı, güvenlik kuvvetlerini baskı altına almak. Bundan böyle, her operasyonun böyle tepkilerle karşı karşıya kalınacağını göstermek istiyor. Yani askerin ,karşılaştığı PKK grupları görmezden gelinmesini istiyor. Güvenlik güçlerininin elini elini ayağını bağlamayı hedefliyor.Sivil halkı kullanarak- Sivil İtaatsizlik yöntemiyle- bölgeyi tam anlamıyla kontrolü altına almayı planlıyor.
Şu anda yaşanan, bu köşe’de sık sık dikkatleri çektiğimiz yeni bir olgunun somut uygulamasıdır.
Güç savaşıdır.
Güneydoğu’ya kimin hakim olacağının hesaplaşmasıdır.
DTP’ nin etkisi mutlaka var, ancak onların da PKK’ya söz geçiremediği anlaşılıyor. Veya söz geçirmek istemiyorlar.
İki seçenek var.
Ya PKK’ya boyun eğilecek veya HAYIR denilecek.
Avrupa Birliğine doğru yol alan ve reform yasalarını korkmadan uygulamaya sokan Türkiye’nin bu durumda boyun eğmemesi gerekir.
PKK, bölgeye askerin geri dönmesini, olağanüstü halin geri gelmesini istiyor. Zira böyle bir durumda çok daha kolay hareket edebilecek. Ezilen mazlum halk edebiyatı işleyebilecek.
Bu oyuna gelmememiz gerekir.
PKK’ nın oyuna düşmemeliyiz.
Kürt sorununun çözümünü PKK’ya bırakmamalıyız. T.C Devleti , eski bildik vurdulu kırdılı taktiklerle değil, toplum psikolojisine dikkat
DTP’ de sorumluluğunu yüklenmeli. Demokrasiyi istiyorsa, bu ülkedeki demokratik güçlerle birlikte hareket etmeli. Bu eylemlerle Güneydoğu’ya el koyma hesapları varsa çok hata ettiğini görmeli.
Bölgenin tehlikeli bir iç savaşa kaydığını da hep birlikte görmeliyiz.
Artık yetti…
ROJ TV, PKK’NIN ORGANI OLDUĞUNU İSPATLADI
Roj TV nasıl bir TV kanalı olduğunu ortaya çıkardı.
Özellikle son olaylarda izlediği yayın politikasıyla PKK sözcüsü gibi hareket ettriğini gösterdi.
Kullanılan dil …
Verilen haberlerin içeriği…
Neredeyse talimat niteliğindeki konuşmalar…
Bir TV kanalı muhalefet yapabilir. İzleyici kesiminin sevdiği dilde yayın yapabilir. Resmi poplitikaları da eleştirebilir. Bu yaklaşım anlaşılır, ancak aynı TV kanalı kalkıp bir iç savaşı körüklemeye kalkar ve insanların sokakları doldurup
Roj TV rengini gösterdi.
GS TARAFTARI, KLÜBÜNE BÜYÜK ZARAR VERDİ…
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Çarşamba akşamı bomboş stadı gördükçe içim paralandı.
GS yönetimini aradım.
“Kaç para kaybettiniz” diye sordum.
Özhan Canaydın “ 250 milyar TL kaybımız oldu” dedi.
Düşünebiliyor musunuz, 5 sent’e ihtiyacı olan GS birkaç kendini bilmez kişinin tutumundan dolayı, 250 milyar kaybediyor.
Bunun neresi Galatasaraylılık ?
Oysa maç sırasında defalarca anons yapılmıştı.
“ Lütfen sahaya birşey atmayın, kendi kendimizi cezalandırıyoruz…Yapmayın, etmeyin” diye adeta yalvarılmıştı.
Sanki bunların hiçbiri söylenmemiş gibi, o kendi bilmeyenler, ellerine geçen herşeyi sahaya attılar. Daha da kötüsü, hemen yanı başlarındaki diğer GS’lılar “yapma kardeşim” demediler.
Sadece seyrettiler.
Kendini bilmez GS’lıları kimse cezalandırmadı.
Bu adamların yüzünden bizler takımımızı alkışlayamadık. Teşvik edemedik. Allahtan Ankaragücü maçı galibiyetle bitti. Hele bir de mağlup olsaydık, hesabını kim verecekti?
Gelin bundan böyle tribünlere biz hakim olalım.
Kendini bilmezlere biz hakim olalım. Onları biz engelliyelim. İster GS, ister FB, BJK veya başka klüp olsun, magandaları biz dırduralım. Seyirci kalmayalım.
İki lafım da, Emniyet güçlerine yönelik.
Binlerce polis görevlendiriliyor da, ne yapıyorlar?
Gözlerinin önünde, kendini bilmeyen magandalar ellerindekini sahaya atıyorlar ve polis seyrediyor.
Neden?
Birkaçını aşağıya indirseler acaba aynı durumla karşılaşır mı ?
Ben, sahamızı kapattıran GS’lıları sevmiyorum. Onları GS’lı olarak dahi görmüyorum. Gitesinler ve bir daha da geri gelmesinler.
Paylaş