PaylaÅŸ
Bizler bazı gerçekleri, ancak kafamızı duvara vurarak kabullenebiliyoruz. GidiÅŸin iyi olmadığını açıkça görebiliyoruz. Hatta iÅŸin daha komiÄŸi, önümüzdeki tehlikeleri tartışıyor, medya’da görüş açıklıyor ve alarm zilleri dahi çalıyoruz.ÂYani bir takım geliÅŸmeleri bilinçil ÅŸekilde algılıyoruz.
Ancak, harekete geçemiyoruz.
Garip bir alışkanlık değil mi?
Örneğin, Orhan Pamuk hakkında açılan dava... Savcı nasıl yorumlamışsa yorumlamış, ancak TCK’nın 301 inci maddesine (MADDE 301. Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.) dayandırmış.
Bu maddenin başımıza dert açacağını hepimiz biliyorduk. Eninde sonunda bir olayın patlayacağını ve 301’in tuzağına düşüceÄŸimiz sürekli tartışıldı. Sadece biz deÄŸil, Avrupa BirliÄŸinde Türkiye’ye destek vermek isteyenler de dikkatimizi çekmiÅŸlerdi. Maddenin çokÂgeniÅŸ bir sahayı kapsadığını, amacının ve dilinin netleÅŸtirilmesi gerektiÄŸini söylemiÅŸlerdi.
Hiç dinlemedik. Hiç oralı olmadık.
Bir kaç muhafazakarın esiri olduk ve bu şekliyle yasalaştırdık. Bugün de kendi kazdığımız kuyuya kendi ayağımızla düştük.
Şimdi bu kuyudan çıkmamız gerekiyor.
Aklımız başımıza geldi ancak, minareye kılıf arıyoruz.
Ben size yol göstermek isterim. Deneyimlerimle, göstereceğim yolun garantili sonuç (!) vereceğinden de emin olabilirsiniz.
En kestirme yol, Orhan Pamuk’un suçlu bulunup mahkum olması ve elleri kelepçeli hapisaneye sokulmasıdır.
Ancak, işi biraz daha hızlandırmak istersek, bu olayın her aşamasına medya’yı yoğun olarak sokmamız gerekir. Uluslararası basına özel destek verilmeli, geliş gidişleri –mümkünse- bizim tarafımızdan karşılanmalı, bol ikramlı bir düzen kurulmalı.
Özellikle son sahne çok önemli.
Pamuk , elleri kelepçeli hapisaneye girerken, araçtan erken indirilmeli ki, kapıya kadan uzunca bir yürüme mesafesi kalsın. TV kameraları da en iyi görüntü alabilecekleri şekilde yerleştirilmeli.
Sonrasını artık bırakın, kendi kendine yürür.
Önce Uluslararası Yazarlar Birliği ayaklanır... Tanınmış büyük isimler, dayanışma adına, hapisane önüne çiçek bırakmaya başlarlar... Avrupa Birliği müzakereleri kesme tehdidinde bulunur... Avrupa Parlamentosu heyetler yollar, barış ödülü verir, hatta Nobel’e aday gösterir... Amerikan dışişleri bakanlığı , ABD kongresi, Ankara’ya gelen her resmi Amerikalı orhan Pamuk dosyasını açar.
İlk aylarda Ulusalcıbar, Vatanseverler çok sevinirler, ancak kısa bir süre sonra Orhan Pamuk’un ağırlığı altında ezilmeye başlarlar.
Pamuk ‘u hapse atmanın ülkeye çok daha büyük zarar verdiği anlaşılır.
Sonunda, ilk aşamada Pamuk’a bir hastalık uydurulup hapisten çıkarılır, ardından da 301 inci madde alel acel değiştirilir.
Bu senaryonun tam ve kesin sonuç vereceğinden eminim.
Aksini düşünen var mı?
Varsa, lütfen bana yazın.
Sizin senaryonuz nedir?
En iyi ve gerçekçi olanlarını bu sütunlarda yayınlamak isterim.
Bu da, bizim vatana bir katkımız olsun...!
PaylaÅŸ