Paylaş
ORG.ÖZEL’İ BÜYÜK BİR SINAV BEKLİYOR...
Türk Silahlı Kuvvetleri açısından yepyeni bir süreç başlıyor.
Artık eskiyi bir yana bırakalım. Eski uygulamaları, yapılan hataları ve nedenlerini hepimiz biliyoruz . Gereksiz yere suçlama kampanyaları açmayalım. O subayları da bugün yerden yere vurmayalım. Unutmayalım ki , şimdi eleştirdiklerimizi eskiden alkışlar, hatta teşvik ederdik. Zira işimize gelirdi.
Özetlemek gerekirse, eğer bir hesap sorma sürecine girilecekse, sivillerin günahlarını da hesaba katmalıyız .
Ben bugün geriye değil, ileriye bakmak istiyorum.
Eski hatalardan ders alalım ve bir daha tekrarlanmamasını sağlayacak yeni bir yapılanmaya gidelim. TSK’nın belkemiğini oluşturan subayların yetiştirilmesinden başlayıp, derine inecek bir reorganizasyona başlayalım.
Nedeni de çok basit.
TSK bu ülkenin en önemli ve yaşadığımız bölgede de en çok ihtiyaç duyduğumuz kurumların başında gelmektedir. Bu kurumu yerden yere vurup, gereksiz şekilde eleştirip zayıflatmak yerine, aksine “yeni bir anlayışla” güçlendirmemiz gerekiyor.
Bu konuda en büyük sorumluluk, yeni Genelkurmay Başkanı Org. Özel’e düşüyor. Şimdiye kadar hiçbir Genelkurmay Başkanı böyle bir sınavla karşı karşıya kalmamıştır.
SİPERE YATIP, RÜZGARIN DEĞİŞMESİNİ BEKLEYEN VAR...
Bir yanda, eski ekolden kalma Komutanlar var. 1 inci Başkanın bir dediğini iki etmiyorlar, ancak hala geçmişin özlemi içindeler. Org. Özel’e pek büyük sempati beslemiyorlar. Sipere yatıp, bugün esen rüzgarların değişmesini bekliyorlar.
Hala “35 inci maddeyi istedikleri kadar değiştirsinler. Biz yine bildiğimizi okuruz. Gerektiğinde yine müdahele ederiz. Biz halkın ordusuyuz.” diyebiliyorlar.
Açıkça söylemeseler dahi, aralarında “Bu iktidar nasılsa birgün değişecek, o zaman bizim hesap sorma zamanımız gelecek “ diyenler var.
Bu kafa yapısının , bu alışkanlığın değişmesi gerekiyor ki , işin en zor yanı budur.
Org.Özel’in iki seçeneği var:
Ya o da sipere yatacak veya gerçekten değişimi ateşleyecek.
Genelkurmay Başkanlığına adımını attığı andan itibarenki kararlarını , eğer bir işaret olarak alırsak, son derece doğru yolda ve değişim yolunda ilerlediğini söyleyebiliriz
Org. Özel’ in en büyük avantajı önünde 4 yıllık bir süre bulunmasıdır. İyi kullanabildiği taktirde, bu süreçte TSK’nın hem mantalitesini, hem de yapısını değiştirebilir.
Kişiliği ve bilgisi de bunu başarabilecek derecede donanımlıdır.
Org. Özel’ e en büyük desteği medya ve iktidar verecektir.
Bizler de bunu esirgememeliyiz.
Bu şansı iyi kullanmalıyız.
Tekrar eski hataları tekrarlamamalıyız.
BİR SUBAY HİÇTE KOLAY YETİŞMİYOR...
TSK’nın mantalitesini, alışkanlıklarını ve yapısını değiştirmenin hiçte kolay birşey olmadığını , bunun uzun yıllar alacağını bilenlerden biriyim. Dolayısiyle, işin güçlüğünü de açıkça görebiliyorum.
Koşaner konuşmasında, karar vermekte zorlanan, liderlik yapamayan komutanlardan söz ediyordu. Aklıma, Harp Okulları ve Akademilerde eğitimn alan batılı subaylarla yaptığım konuşmalar geldi. Onlara, kendi eğitim sistemleriyle Türk askeri eğitimi arasındaki farkı sorduğumda şu önemli yanıtı almıştım:
“...Türk subayına herşey ezberletiliyor. Kendi kararını vermesine imkan sağlanmıyor. Sorular, yanıtlarıyla birlikte veriliyor. İnisiyatif alması istenmiyor...”
İşte Koşaner’in şikayet ettiği eksiklerimizden biri...
Bunun gibi daha nice düzeltilmesi gereken nokta var.
Bir Subay kolay yetişmiyor.
Önemli olan ona verilen bilgiyi iyi hazmettirebilmek.
EĞİTİM DEĞİŞMEDEN, BİR YERE VARAMAYIZ
Herşeyin başında, askeri okullarda verilen eğitimin değişmesi gerekecek...
Subayımıza darbeciliğin normal bir şey olduğunu değil, sivil toplumla birlikte yaşamanın gerektiğini ...Sivilleri küçümsemeyi değil, toplumun her kesimiyle barışık yaşamayı...Siyasetle uğraşıp zaman kaybetmek yerine, kendi işini iyi yapmayı...Orduevleri ve kışlalardan çıkıp halkın arasına karışmayı...Demokrasiden daha sağlıklı başka bir rejimin bulunmadığını...Laik ve demokratik sistemimizin silahla değil , sandıkta oylarla korunabileceğini öğretmeliyiz.
Eğer bugün Asker-Sivil ilişkilerinde rahatsızlık yaşanıyorsa , bunun büyük bölümü, askeri liselerden itibaren başlatılan eğitimden kaynaklanıyor.
Atatürk sevgisi veya Atatürk idealleri adına, subay adaylarımızın kafasına “askeri müdahelenin gerekirse yapılabilineceği “ fikrini sokmaktan vazgeçmek zorundayız.
Org. Özel yakın tarihimize imza atabileceği bir dönem ve konumda başa geçti.
Gerçekten güçlü Türk Ordusunu yaratacak olan süreci başlatabilirse, gelecek kuşaklar onu omuzlarda taşır.
Bu fırsatı kaçırmamalıyız.
Paylaş