Onlar oynadı GS kazandı

Bu hafta sonu siyaset değil, futbol vardı. FB-BJK derbisi tatsız tuzsuz bir maçtı. GS da kötü oynadı, ancak şansı yardımcı oldu. Lig’de ne heyecan var, ne de renk...

Haberin Devamı

Bu hafta sonunu sadece futbol ile geçirdim.

 

Ne MHP Kongresi, ne de Başbakan’ın açıklamaları ilginçti. Bilinenlerin bir tekrarını seyretmeye benziyordu. Bende kendimi maçların heyecanına bıraktım. Ancak, oralarda da aradığımı bulamadım.

 

Cumartesi günkü GS’ı seyrederken üzüntü duydum. Bir hafta önceki takım gitmiş, yerine adeta bir mahalle takımı gelmişti. Gece ile gündüz gibi farklı iki ayrı GS gördük. Allah’tan Antalyalılar kendi kalelerine bir gol attılar da, GS üç puan alıp kendini kurtardı.

 

Pazar günü, ilk defa başka renklerin derbisini izledim. İnsanın, yüreği ağzına gelmeden maç seyretmesi çok farklı oluyormuş. Başkaları heyecanlanıyor, siz gözlemci gibi bakıyorsunuz(!)

 

Haberin Devamı

Aman Allah’ım, o ne küfür yarışıydı, o ne kızgınlıktı... Taraftarlar, sanki güzel futbol seyretmeye gelmemişlerdi de, birbirlerinin gözünü oymak için stadı doldurmuşlardı. İki bin Beşiktaşlı, on binlerce Fenerli’yi sinirlendirmeye yetti.

 

BJK kötü futbol oynadı. FB onlardan pek farklı değildi. Darmadağın bir oyun izledik. Gittiğime pişman oldum.

 

Üç büyük takımımızı gördükten sonra, Avrupa Kupaları’nda neden başarılı olamadığımızı daha iyi anladım. Böylesine bir performansla gelecek yıl kupalarda bir tek Türk takımı kalmazsa hiç şaşırmayalım.

 

Özetle, futbol dünyası da siyaset kadar tatsızdı.

                                             *                               *                               *

 

HAYIR BAŞKAN YANILTIYORSUNUZ

 

ErmenistanCumhurbaşkanı, “Soykırımı tarihçiler değil, siyasiler incelemeli” diyor. Dünya, bu tuzağa düşmemeli. Zira tam bir aldatmaca ile karşı karşıyayız.

 

Haberin Devamı

Ermenistan Cumhurbaşkanı Koçaryan’ın geçen hafta, Alman gazetesi DİE WELT’e çok ilginç bir açıklaması oldu. Sözlerini aynen alıyorum:

 

Bu konuda sorumluluğu tarihçiler değil, politikacılar taşıyor. Tarihçilerin ortadan kaldırabileceği yanlış anlamalar olduğuna inanmıyoruz. Tehcirin gerçekleri ve yüz binlerce Ermeni’nin öldürüldüğü biliniyor. Türkiye’nin sorunu, bunu kabullenmekte”.

 

Mutlaka sizin de dikkatinizi çekmiştir. Zaten Koçaryan, saklamak zahmetinde de bulunmuyor. Çok açık şekilde söylüyor. Soykırımcıların en büyük korkularını ortaya koyuyor.

 

Bu korku, Soykırım iddialarının masaya yatırılması ve tarihçiler tarafından sorgulanması. Ne kadar taraflı olurlarsa olsunlar tarihçiler, bu iddiaları belirli kıstaslarla ele alacaklar ve bir sonuca varacaklar. Yani, Soykırım’ı sorgulayacaklar.

 

Haberin Devamı

İşte Ermeniler’in en büyük korkusu budur.

 

80 yıldır, bomboş buldukları bir sahada istedikleri gibi top koşturmuşlar. Tümüyle tek yanlı belge ve söylentilere dayanarak bir Soykırım rüzgarı estirmişler. Üstelik, başarılı da olmuşlar. Dünyaya “Ermeniler soykırıma uğramışlardır ve bunu da Türkler yapmışlardır” izlenimini vermişler. Birçok ülke bunu gerçek diye kabul edip benimsemiş.

 

Ermeniler, bunca yol aldıktan sonra, şimdi yeni bir tartışma açılmaması için mücadeleye hazırlanıyorlar.

 

Koçaryan demecinde ne demek istiyor?

 

Soykırım bir gerçektir... Dünya tarafından da kabul edilmiştir... Artık bunu Türkiye’nin önerdiği gibi, tarihçilerden bir komisyon kurup tartışmaya gerek yoktur... Sorun, Türkiye’nin bu gerçeği kabul etmemesinden kaynaklanmaktadır.”

 

Haberin Devamı

Yani, “Soykırımın tartışılmasına gerek yok... Türkiye’nin neden bu gerçeği kabul etmediğini tartışalım” diyor.

 

Tam anlamıyla bir hedef şaşırtması.

 

Bu amacını gerçekleştirebilmek için de, Türkiye’nin önerdiği komisyonun niteliğini değiştirmeye çalışıyor.

 

Tarihçiler yerine, siyasilerden oluşan bir komisyon kuralım. Asıl sorumluluk siyasilere aittir” diyor.

 

Siyasilerden oluşan komisyonda da, Türkiye’nin neden Soykırım iddialarını kabul etmediğini tartıştıracak.

 

Ben, uluslararası kamuoyununböyle bir tuzağa düşebileceğini sanmıyorum. Koçaryan’ın bu yaklaşımı, insanları geri zekalı saymakla eş değerdedir. Eğer Ermeniler, yıllardır geliştirdikleri Soykırım tezlerine böylesine inanıyorlarsa, uluslararası tarihçilerin komisyonundan çekinmemeleri gerekir. Oysa bu itirazları, kendi tezlerinden pek emin olmadıklarını gösteriyor.

 

Haberin Devamı

Başkan Koçaryan bu yaklaşımıyla belki başka kamuoylarını aldatabilir. Ancak bizleri aldatamaz. Ayrıca, bu tutumuyla kendi kamuoyunu da yanıltıyor.

 

Benim asıl merak ettiğim, Ankara’nın bu oyunu nasıl bozacağıdır. Eğer çok iyi hesaplanmaz ve iyi bir kampanya ile ortaya çıkılmazsa, Ermeniler’in bu hedef şaşırtma taktikleri başarılı olabilir.

 

Şimdiye kadar başarılı olamadık, bari bu defa akıllı davranalım. Tarihçiler komisyonu önerisini Ermeniler’e kaptırmayalım.

Yazarın Tüm Yazıları