Öcalan, Kürt halkı için hala önemli…

Başbakan, medya yöneticileriyle konuşurken, Öcalan’ın sanıldığı kadar etkin bir kişiliği olmadığını, gelişmeleri birebir takip edemediğini söyledi. Oysa dış görünüş, bunun tam aksiydi. Başbakan bu değerlendirmeyi, ancak Devlet istihbarat örgütlerinin elindeki verilere dayanarak yapmıştır. Bu durumda, acaba devlet mi yanılıyor, yoksa kamuoyu yanlış bir izlenim mi taşıyor? Veya Başbakan hedef mi şaşırtıyor?

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan’ın geçen Cumartesi günkü basın buluşmasında ortaya attığı bir değerlendirme çok çarpıcıydı. Konu, Öcalan’ın Kürt sorunu ve PKK terörü bağlamındaki etkinliğiydi.
 
Başbakan’a sorulan soruları, sağdan sola veya soldan sağa da okusanız, aynı sonuç çıkıyordu.

Kürt Sorunu ve PKK terörünü yaşanabilir boyutlara indirebilmek için atılması gereken adımlar kimle konuşulmalıydı?

Kim muhatap alınmalıydı?

PKK ile konuşulamayacağına göre, BDP’nin ısrarla gösterdiği adres olan Öcalan ile devlet artık görüştüğüne göre, anahtar İmralı da mıydı?

Başbakan, çoğumuzu şaşırtan bir yanıt verdi.

Öcalan’ın kamuoyunda sanıldığı gibi, etkin olmadığını söyledi.

Sözlerini uzatmadığı için, ne demek istediğini de tam anlayabilmiş değiliz.

Benim çözebildiğim kadar, Başbakan, konuları ikiye ayırıyor.

Haberin Devamı

PKK üzerindeki etkinlik açısından, Öcalan’ın günlük kararlarda, hatta önemli kararlarda pek ağırlığı olmadığına inanıyor. Herhalde, elindeki istihbarat verilerine dayanarak, Devlet örgütlerinin verdikleri brifinglerden edindiği izlenimi paylaşıyor.

PKK’nın, kendi içinde birkaç karar merkezi olduğunu, Kandil ve Avrupa’nın zaman zaman farklı tutumlar aldığını, hatta bu merkezlerin kendi aralarında dahi bir rekabet içinde bulunduklarına inanıyor.

Öcalan’ın İmralı’daki hücresinden ve haftada bir görüşebildiği avukatları aracılığıyla, böylesine karmaşık bir karar mekanizmasını kontrolü altında tutabilmesinin imkansızlığına dikkat çekiyor. Hatta satırlar arasında, bu durumun karşılıklı görüşmelerde test edildiği izlenimini dahi verdi.

ANCAK ÖCALAN, YİNE DE BÜYÜK KESİMİN TARTIŞILMAZ LİDERİ

Başbakan, bu değerlendirmesinde haklı olabilir.

En sonunda, elinde devletin istihbaratı var.

Ancak ortada birde sokaklar var.

PKK’nın iç çekişmelerini yönetemese dahi, Kürt kökenli vatandaşların kalbinde bir yeri var. Büyük kitleleri harekete geçirebildiğini de, geçmiş olaylarda açıkça gösterdi.

Ben daha da ileri gidip , PKK’nın en son tahlilde Öcalan’ın isteğine karşı çıkabileceğine ve halkı da peşinden sürükleyebileceğine inanmıyorum.

Haberin Devamı

İşte bu açılardan dolayı da, Başbakan’ın bu değerlendirmeyi taktik nedenlerle yapmış olabileceğine ve Öcalan’ın Türk Devletinin elindeki en etkili ve gizli silah olduğuna inanıyorum.
   *   *   *

ATALAY, BARZANİ İLE YENİ BİR SÜREÇ BAŞLATTI...

İçişleri Bakanı Atalay’ın, Irak Kürt Yönetimiyle yaptığı temasları ben çok önemsiyorum. Bu şekilde,  yepyeni bir Açılım Sürecinin başladığını söyleyebiliriz.

Barzani, yıllardan beri hep aynı sözlerini tekrarlıyor.

“...PKK ile mücadelenin en önemli adımını Türkiye atmalıdır. Eğer siz bu adımları atarsanız, biz de devreye gireriz. Ancak, bu sorunu sadece Kandil’i boşaltmakla çözemeyiz. Hele bizim Kandil’i boşaltma gücümüz yok...”

Haberin Devamı

PKK'nın Kuzey Irak Kürt Yönetimi'ni rahatsız ettiğini hepimiz biliyoruz. Ancak ne olursa olsun, gerçekten de top bizim sahamızda.

Atalay, artık bu sürecin sahibi oldu.

Barzani ile konuşmanın yankılarını araştırdım. Kürt Yönetimi, bu temastan çok memnun. “Keşke sınırdışı operasyonlara son verilseydi” dediler, ancak yine de durumu anlayışla karşılıyorlar. Askeri operasyonların artık devre dışı kalması gerektiğine inanıyorlar.

Bu temaslar devam edecek. Yine de dikkat edilmesi gereken bir nokta var. O da, seçimlere kadar bu konuda önemli bir gelişme beklenmemesi. Seçim öncesinde hiçbir siyasetçi, böylesine risklerle dolu bir yolda yürümek istemez.
Bizim beklentimiz, mutfağın hazırlanması, diyaloğun sürdürülmesi ve seçimlerden sonra herkesin kollarını sıvamasıdır.
 
Türkiye’nin önünü açmak, ellerimizi ve kollarımızı bağlayan iplerden kurtulmak istiyorsak, hepimizin desteklemesi gereken bir aşamaya gireceğiz.

Çok ümitliyim.

*    *   *

Haberin Devamı

Kitap köşesi                     

NEDİM GÖKNİL’DEN  İYİ HABERLER VAR...
 
Onu sevenler uzun süredir merak içindeler. İstanbul’u bıraktı ve eşiyle birlikte Bodrum’a yerleşti. Nedim Göknil’in yokluğu hemen hissediliyor. Sanatçı yanı, edebiyatçı yanı, nüktedanlığı ve entelektüel derinliğiyle, İstanbul’un renklerinden biriydi.
 
Müjdeler olsun, keyfi ve ailenin sağlığı yerinde.
 
Kanıtı da, Everest Yayınevi'nden piyasaya verilen kitabı.
 
Bodrum... Bodrum, nefis gözlemlerle dolu. Her satırında Göknil’i görüyorsunuz. Tavsiye ederim.
      *
KEMAL’İN GELİŞİ

Hürriyet Gazetesi Yazarı Şükrü Küçükşahin’in kaleme aldığı, Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin tepesine taşıyan “15 günlük fırtına”yı anlatan kitabı “Kemal’in Gelişi” Doğan Kitap’tan çıktı. Küçükşahin çalışmasında Deniz Baykal’a ait olduğu iddia edilen ve gündeme bomba gibi düşen kaset skandalı ile başlayan fırtınanın, Kılıçdaroğlu’nu nasıl yukarı çıkarttığını anlatıyor. Bir çok CHP’li kurmay ile röportajların yapıldığı kitapta; Deniz Baykal’ın kaset olayını kimden duyduğu, ilk tepkisinin ne olduğu, Önder Sav-Kılıçdaroğlu görüşmesinde neler konuşulduğuna dair CHP’nin gündemin 1. maddesi olduğu günleri tüm ayrıntıları ile “Kemal’in Gelişi” adlı kitapta bulabilirsiniz.


 

Yazarın Tüm Yazıları