PaylaÅŸ
Son aylarda neler neler yaşıyoruz...
Ä°nanılır gibi deÄŸil.          Â
Eller üstünde taşınıyoruz. BaÅŸbakan ErdoÄŸan'a methiye üzerine methiye diziliyor. TIME dergisine kapak oluyor. Hangi gazeteyi açsanız övgü dolu bir makale ile karşılaşıyorsunuz.           Â
Ä°ÅŸin ilginç yanı, bu alkışlar Batı dünyasından geliyor. Oysa biz bu alkışların Orta DoÄŸu sokaklarından çıkmasına alışmıştık. Bu defa rüzgarlar deÄŸiÅŸik esiyor. Washington ile Ankara arasındaki iliÅŸkiler, ÅŸimdiye kadar görülmemiÅŸ derecede olumlu bir düzeye çıkmış durumda. Obama bir telefonu bırakıp öbürüyle ErdoÄŸan'ı arıyor. Türk BaÅŸbakanına açıkça süpermen muamelesi yapılıyor.          Â
Geçen yılı bir hatırlasanıza. Aynı ErdoÄŸan’ın aynı Batılı kaynaklar tarafından eleÅŸtiri yaÄŸmuruna tutulduÄŸu, kuÅŸkuyla bakılan o günleri anımsıyorsunuz, deÄŸil mi?          Â
BaÅŸbakan, Türkiye'nin eksenini deÄŸiÅŸtirmekle, ülkeyi laik sistemden uzaklaÅŸtırıp Ä°slam Cumhuriyetine taşımakla suçlandığı, Osmanlılık hayallerini uygulamaya sokmakla eleÅŸtirildiÄŸi günleri, ne Ä°ran hayranlığı, ne Ä°srail düşmanlığının bırakıldı dönemleri, batı medyasındaki zehir akıtan makaleleri unutmayın. Türkiye-ABD iliÅŸkilerinde uçurumun kenarına gelindiÄŸi günleri hep birlikte yaÅŸadık .          Â
Peki ne oldu?          Â
Neler yaşandı da, batı böylesine bir dönüş yaptı ve Erdoğan'ı omuzlarda taşımaya başladı ?
ERDOÄžAN' IN 5 KARARI HERÅžEYÄ° DEĞİŞTÄ°RDÄ°...          Â
Başbakan' ın bir kaç kararı bu büyük değişimi yarattığını söyleyebilirim. Hem de, daha önceleri eleştiri konusu yapılan konularda Erdoğan'ın eski yaklaşımında hiçbir değişiklik yapmamasına rağmen, batının bakışı farklılaştı. İsrail politikası aynı kaldı. İran'a yaklaşımı değişmedi. Hatta son aylarda Batıya yönelik eleştirilerini de arttırdı. İnsan unsuruna önem vermediklerini, petrol çıkarı için politika yaptıklarını söyleyip herbirini yerden yere vurdu.
Özellikle Washington, genelinde de Batı baÅŸkentleri, Türk BaÅŸbakanı'nın konuÅŸmalarına deÄŸil , aldığı somut kararlara göre tutum almayı tercih ettiler. Batı'nın yaklaşımını ErdoÄŸan'ın ÅŸu 5 adımı deÄŸiÅŸtirdi:Â
1.     LİBYA kampanyasında, önce tereddütlü davranan Erdoğan'ın sonradan Batı kampına katılması...
2.     ABD'nin İran'a karşı oluşturduğu ve son derece önem verdiği, NATO çerçevesinde geliştirdiği FÜZE KALKANINA onay vermesi. Bu karar, Ankara'nın kimden yana (İran mı, ABD mi?) olduğunun en önemli ve en açık kanıtı olarak algılandı ve Washington ' un genel yaklaşımını değiştirdi.
3.     Suriye'de Esad iktidarına karşı açılan kampanyada öncü rolü alması ve son derece etkili bir baskı kurması.
4.     Irak'ın toprak bütünlüğünden yana ve İran'ı göğüsleyen bir politika izlemesi. ABD'nin çekilmesinden sonra bölgeyi dengeleyeceğini göstermesi.
5.     Kahire'de bir TV söyleşisinde, müslüman ülkelere demokrasi ve laik sistemi önermesi, tüm batı başkentlerini hem şaşırttı, hem de görüşlerinin değişmesinde önemli bir etken oldu.
 Yukarıda saydığım nedenlere belki daha baÅŸkalarını da ekleyebilirim, ancak sizlere en önemlilerini saymakla yetindim. BaÅŸbakan'dan yeni ve çok çarpıcı sürprizlerle karşılaşılmadığı taktirde, bugünkü havanın kolay kolay deÄŸiÅŸebilmesi güç.          Â
Özetle, bu rüzgarın devam etmesi veya yön değiştirmesi tamamen Erdoğan'ın elinde...
MEHMET SAÄžLAM BÄ°R SÃœRE KÃœRSÃœYE ÇIKMAMALI...          Â
Herkesten beklerdim de , Mehmet SaÄŸlam'dan beklemezdim . Kibar bir insan, eski bir Milli EÄŸitim Bakanı ve Meclis BaÅŸkanvekilinin, Meclis kürsüsünden galiz ÅŸekilde küfür etmez, edemez, etmemelidir. Ne kadar ani bir sinirlenme, ne kadar kendini tutamama olursa olsun, kabul edilemez. Ãœstelik bunun özürle geçiÅŸtirilecek yanı da yok.          Â
TBMM kürsüsünde, mahalle kavgasında edilen küfürün yeri yoktur.          Â
O kürsüyü bu ÅŸekilde kullanmaya da, kimsenin hakkı olmamalıdır.          Â
Bu topluma biraz saygısı varsa, Meclis'ten gerçekten özür dilemek istiyorsa, Mehmet Sağlam'ın yapması gereken , hiç değilse bir süre için o kürsüye tekrar çıkmamasıdır. Yoksa sözlü bir özür dilemekle bu olay kapanamaz. Sağlam'dan beklediğimiz budur...
BARZANÄ°'NÄ°N VAN JESTÄ°...          Â
Mesud Barzani'nin geçen haftaki önemli jesti medya'da yeterince yer bulmadı. Kuzey Irak Yönetimi, depremden büyük zarar gören Van'a tam 130 kamyonluk yardım gönderdi.
130 kamyonluk kafıleyi seyretmek dahi insanları etkilemeye yetti. Barzani, bu jestiyle nice Avrupalı zengin ülkenin önüne geçtiÄŸi gibi, Iran'ı dahi geride bıraktı.          Â
Bu jestler, böyle dönemlerde son derece önemlidir.          Â
Toplumlar birbirlerine bu gibi durumlarda yakınlaşırlar. Kimin daha samimi, kimin göstermelik yardım ettiÄŸi hafızalara kazınır. Unutmayalım ki, Kuzey Irak giderek zenginleÅŸiyor, ancak 130 kamyon gönderecek kadar zengin bir bölge deÄŸil. Bir fedakarlık yaptıkları apaçık ortada...          Â
Barzani'ye teşekkür etmeliyiz.
PaylaÅŸ