Kimse ipleri koparmayı göze alamadı, top Obama’da kaldı

Başbakan Erdoğan’ ın Sarkisyan’a son derece ılımlı, yapıcı hatta biraz da kalbini almak istermiş gibi davrandığını ileri süren Ermeni kaynakları, Türk Başbakanı’nın bir sürpriz yapmaya hazırlandığını söylüyorlar. Türk tarafı ise spn derece ketum. Kimsenin ağzı açılmıyor. Bir şeyler oluyor da, dışarı sızdırılmıyormuş havası var. Kim ne kazandı, ne kaybetti ? Aslında kimse tam olarak bilmiyor. Ne Erivan ne de Ankara ipleri koparmayı göze alabildi. Şimdi herkes Başkan Obama’nın 24 nisan günkü açıklamasını merakla bekliyor. Özetlemek gerekirse, bizler kazanamadık, ABD ipleri elinde tutmayı başardı.

Haberin Devamı

Eğer buradaki görüşme trafiğini ayrıntılı şekilde bildiğini ileri süren bir gazeteciye rastlarsanız, sakın kanmayın. Her iki ülke delegasyonundan bir avuç yetkilinin dışında kimseler doğru dürüst birşey bilmiyor.

 

Pazartesi sabahı Erdoğan ile Sarkisyan resim çektirmek için salona girdikleri zamanki manzarayı görseniz korkardınız. Her iki liderin suratı öylesine asık ve vücut dilleri öylesine negatif ışın veriyordu ki, bunlara bakıp, kendi kendime “ Bu odadan olumlu hiçbir şey çıkmaz” dedim. Heyetler, 90 dakikalık görüşmeden de sanki kaçar gibi çıktılar. Ne bir açıklama, ne de ümit verecek bir söz veya bakış.

 

Ancak sonradan, Ermeni kaynaklar bana , Erdoğan’ın son derece nazik, son derece yapıcı, hatta işin bu noktaya gelişinden üzüntülüymüş gibi bir havada konuştuğunu, Protokollerin TBMM’ne yollanması konusunda yakında bir karar alacağını söylediğini anlattılar.

 

Haberin Devamı

Acaba doğru mu, bilemiyorum. Zira Türk heyetine Başbakanının, kimseye bilgi verilmemesi konusunda sıkı sıkıya direktifi var. Bugün basına brifing yapılırsa durumu netleştirebileceğiz. Ancak şu anki durumla ilgili bir tek şey söyleyebiliriz:

 

Ne Ermenistan, ne de Türkiye protokolleri çöpe atmayı göze alabildiler.

 

ERDOĞAN, BU KONUDAKİ KARARIMI YAKINDA VERECEĞİM...

 

 

Türk yetkililer, Başbakan’ın “Biz imzamızdan vaz geçmiyoruz” cümlesine dikkat çekiyorlar ve protokolleri iptal etmeyi düşünmediklerini söylemekle yetiniyorlar. Başbakan’ın, ikili sırasında Sarkisyan’a, meclise gönderme konusunda yakında bir karar vereceğini söylediği yolundaki soruları da yanıtlamak dahi istemiyorlar.

 

Ankara, protokolları tabii ki iptal etmek istemez. Zira bu protokoller, şu sıralarda Türkiye’ nin sarıldığı cankurtaran simidi durumunda. Protokollar hayatta kaldıkça, Amerikan kongresindeki oylama erteleniyor. Daha da önemlisi, Başkan Obama’nın 24 nisan günü yapacağı açıklamada SOYKIRIM kelimesini kullanmasını zorlaştırıyor.

 

Haberin Devamı

Türkiye, çok ince bir ipin üstünde yürüyor.

 

Bir yandan Azerbeycan’a biat ediyor, Bakü ‘ yü tatmin edebilmek için, Karabağ sorunu çözümlenmeden sınırın açılmayacağını söylüyor.  Yani protokollere , Ermenilerin ve ABD yönetiminin gözünde, daha önce olmayan bir önkoşul koyuyor.Öte yandan da, Obama’yı idare edebilmek için,” protokoller namusumuzdur “ yaklaşımıyla işi idare etmek istiyor.

 

Biraz zor bir durum.

 

Açıkçası , Tarzan güç durumda, diyebiliriz.

 

SARKİSYAN: ÇOK GECİKİRSENİZ BEN DEVAM EDEMEM...

                                               

Ermeniler , Erdoğan ile görüşmede çok şaşırmışlar.

 

Hiçte böyle bir yaklaşım beklemiyorduk. Sert bir tutumla karşılaşacağımızı sanıyorduk. Oysa son derece anlayışlı bir politik lider ile karşı karşıya geldik. Bu tıkanmayı çözeceğini söyledi. Şaşırdık.”

 

Haberin Devamı

Sarkisyan da siyasşi yönden çok bekleyemeyeceğini anlatmış. Zira içerde baskı var. Biran önce protokollerin iptal edilmesi isteniyor. TBMM’nin protokolleri biran önce gündeme alması bekleniyor.

 

Başbakan Erdoğan, kesin bir tarih verememiş.

 

Ermeni Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu yaklaşımından memnun olmuş.

 

Bu durumda Sarkisyan ortaya çıkıp, “ Öyle mi, o zaman ben de protokolleri meclis’ten, iptal edilmesi kararıyla geri çekiyorum” diyemiyor.

 

Erivan da, Ankara gibi 24 Nisan gününü bekliyor. Başkan Obama’nın yapacağı açıklamada Soykırım kelimesini mutlaka kullanmasını istiyor. Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın burada Başkan Obama görüşmesinde bu konuda ısrar ettiğini duyduk. Ermeni kaynaklar, 24 nisan açıklamasında Obama’nın Türkiye’yi cezalandırması gerektiğini söylüyorlar.

 

Haberin Devamı

Acaba Obama Ermenileri tatmin edip, Türkiye’yi cezalandıracak mı ?

                                 *                               *                               *

 

TOP OBAMA’NIN AYAĞINDA

 

Şu sıralarda herkesin büyük bir merakla yanıtını aradığı soru bu: Obama ne diyecek?

          

Washington’un Ermenilere daha çok sempati duyduğu ve Türk hükümetini oyun bozan taraf olarak gördüğü sır değil. Ancak, böyle düşünmek farklı, o adımı atmak çok farklı.

          

Eğer özetlememiz gerekirse, ipler Washington’un elinde.

          

Ne Ankara , ne de Erivan kıpırdayabiliyor.

          

Her iki ülke de, önce 24 nisan günkü açıklamayı görmek istiyorlar.

Haberin Devamı

          

Duruma göre hareket edecekler.

          

Şimdi top, Başkan Obama’nın ayağında.

          

Oyunu ABD oynuyor.

 

Washington , bu iki ülke üzerinde müthiş etkili. Ancak yine de, her istediğini, her an ve tam anlamıyla yaptıramıyor. O zaman da, buna karşılık, her iki başkenti tek ayak üstünde bekletiyor.

 

İşin özeti bu...

*                               *                               *

 

İRAN’IN KENDİSİ YOKTU, ANCAK RUHU ARAMIZDAYDI...

          

Birleşmiş Milletlerin kuruluş tarihinde bir rekor yaşanmıştı, ogünden bu güne kadar böylesine bir lider şenliği yaşanmadı.

          

47 ülke liderinin buluşması görülecek birşeydi.

          

Tabii bir de, burada olmamasına rağmen en çok konuşulan bir diğer ülkenin, İran’ın kulaklarının çınlatılması vardı ki , işin o yanı da çok ilginçti.

          

Türkiye tutum değiştirmedi.

          

İran’a karşı sert bir ambargo ilan edilmesine karşı çıkıyor.

          

Başbakan sık sık “Bana bir tek örnek verin. Hangi ambargo sonuç verdi ? Kuzey Irak mı? Saddam’a karşı uygulanan ambargo mu ?” diyor ve bu sorunun sert yaptırımlarla dolu bir ambargo kararıyla çözümlenemeyeceğini söylüyor.

          

Türkiye’nin yaklaşımı, İran’a olan aşkından kaynaklanmıyor.

          

Ankara , ülke çıkarının İran’ ı köşeye sıkıştıracak bir formülde görmüyor. Tahran ile uzlaşıya varılmasını tavsiye ediyor.

          

Washington ise, kimseyi dinlemiyor.

          

Nükleer kulübün üyeleri, aralarına yeni bir üye gelmesini istemiyorlar.

          

Ortada bir çifte standart olduğu açık.

          

Şimdi en çok merak edilen, Ankara’nın tutumunu nereye kadar devam ettirebileceği ile ilgili.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları