Kuzey Irak’taki PKK terör örgütüne yönelik kara harekatı büyük tartışmalar arasında bitti. Üstünden de bir hafta geçti. Şimdi gelin, kamuoyunun bütün yaşananları nasıl algıladığına sonuçta nasıl bir izlenim edindiğine bakalım. Yani, toplumun gözüyle bir bilanço çıkaralım.
Haberin Devamı
Bir bilanço yapmanın iki temel ilkesi vardır.
Olaylar yaşanırken gözümüze başka görünür. Heyecanlar vardır, günlük gelişmelerin etkisinde kalırsınız. Geçip bittikten sonra ise, ortam yatışır ve durumu daha soğukkanlı şekilde değerlendirebilirsiniz.
Sahada yaşanan gerçekler ne olursa, son kararı kamuoyu verir. Demeçlere bakılır, gelişmeler TV’den seyredilir, gazeteler okunur ve sonunda bir izlenim doğar. Bazentoplumun algılaması, gerçeklerleçatışır, tam tersi olabilir.Sahada veya kağıt üstünde kazandığınız, başardığınız sorun, bir bakarsınız kamu tarafından “felaket bir kayıp” şeklinde algılanmıştır. İstediğiniz kadar çırpının, sizin dediğinizin doğru olduğunusavunun, kabul ettiremezsiniz. Kamuoyu bildiğini okur ve kendi damgasını vurur.
İşte bu iki ilkeden hareket ederek,daha doğrusu kamuoyundaki algılamalara dayanarak Kuzey Irak’a yönelik son kara harekatının bir bilançosunu çıkarmaya çalıştım. Kağıt üzerindeki veya harekat alanındaki gerçekler farklı olabilir, ancak bakın kamuoyu, kimin ne kazandığı, kimin ne kaybettiğini nasıl görüyor.
SAHADA KAZADI İÇ POLİTİKADA KAYBETTİ
-SAHADA kazandı. Kim ne derse desin, erken çıktı veya PKK’ya yeterince zayiat verdirilemedi eleştirilerine rağmen, PKK’nın Türkiye sınırına yakın kamplarına ve hazırlıklarına büyük darbe vurdu. Bu, PKK terör eylemlerinin bitirilmesi veya Kuzey Irak’tan tümüyle çıkarılması anlamına gelmiyor, ancak TSK terör örgütünü kontrolü altında tuttuğunu, silahla bir yere varamayacağını gösterdi.
Haberin Devamı
-İÇ POLİTİKADA ve özellikle toplumla iletişim alanında (hedeflerini iyi anlatma ve kamuoyunu yönlendirme açısından) kaybetti. Harekatı iyi anlatamadı. Pentagon ve siyasiiktidarla iyi bir koordinasyon kuramadı. Eleştirilere sinirlendi ve sanki bir hata yapmışta kendini savunuyormuş gibi bir izlenim doğmasına neden oldu.
ASKERLE İLİŞKİLERİNİ DÜZELTTİ, ANCAK...
-Harekatın olumsuzlukları ona yansımadı. Asker, paratoner gibi şimşekleri üstüne çekince Başbakan rahat bir nefes aldı. Genelkurmay’ın bu jestine karşılık o da Org. Büyükanıt’ı savundu. İktidarın (özellikle 27 nisan 07 açıklamasıyla) ilişkileri çok gerilimli bir noktaya inmişken, Kuzey Irak’a yönelikhava ve kara harekatlarısırasında, bu ilişkilerintekrar rayına oturduğu izlenimi doğdu.
-Genelkurmay Başkanı’nın tüm güvencesine rağmen, hükümetin harekatla ilgili tüm sorumluluğu askere bıraktığı ve siyasi yönden(harekatın hedefleri, başlamave bitiş tarihleri dahil) kararlara karışmadığı kanısı yerleşti... En büyük kaybı, Güneydoğu’da 22 temmuz seçimlerindeyaşadığı oy patlamasının sönmesi, Kürt kökenli oyların inişe geçmesi oldu.
Haberin Devamı
SAHADA KAYBETTİ, İÇ POLİTİKADA KAZANDI
-Sahada kaybetti. En önemeli müttefiki ABD, Türkiye’nin yanında yer aldı. Her ne kadar kara harekatının uzun sürmemesi için Ankara’yı uyarmış olsa dahi, sıkışma anında Türkiye’yeöncelik vereceğini gösterdi. Kuzey Irak yönetimi tüm tehditlerine rağmen, Türkiye’nin hala bölgedegöz ardı edilemeyecek bir güç olduğunu gördü. Tepki gösteremedi ve krizi daha derinleştirmemek için, direnişe geçmedi. Aksine, Cumhurbaşkanı Talabani ile Ankara’ya “diyaloga hazır olduğu” mesajını yolladı.
-Buna karşılık Türkiye’ye, Kuzey Irak’ta PKK ile mücadelenin, ancak kendisiyle işbirliği halinde etkili olabileceğini, Barzani’siz çok mesafe alınamayacağını da gösterdi. şu anda, politik açıdan dirildi. Eski kayıplarını silmesini bildi.
Haberin Devamı
ALANDA KAYBETTİ, İÇERDE KAZANDI
-PKK, alanda kaybetti. TSK’ya direnmesinin imkansız olduğunu gördü. Özellikle, ilk bahar operasyonları için yaptığı tüm hazırlıkları kaybetti... Diğer önemli bir kaybı,yandaşlarına “Türkiye’yi ateşe verin, büyük gösteriler yapın ve harekata muhalefetinizi ortaya koyun” çağrılarına istediği yanıtı alamadı.
-İçerde ise, bazı kazançları oldu. Bölgede kaybettiği taraftarlarının önemli bir bölümünü tekrar kendine bağladı... Hem Kürtçü hareket içindeki muhaliflerini susturdu, hem de DTP’nin örgüt etrafında kenetlenmesini sağladı...
SONUÇ...
Türk kamuoyu, son harekatta yaşananlar ve sonuçları hakkında kararsız. Kafalar hala karışık. Kamuoyu, askerine güven duymakla birlikte, PKK terörünün sadece sınır dışı harekat ve silahla çözülemeyeceğine daha fazla inanmaya başladı
Haberin Devamı
Terör örgütünün kökünü kurutmak için, Kürt sorununun PKK’dan ayrılması ve siyasi-ekonomik-kültürel paketler açılması gerektiği fikri giderek yaygınlaşıyor.