Paylaş
PKK terörü gündemimizi öylesine kararttı ki, etrafımızda ne olup bittiğini dahi göremez noktaya geldik. Oysa, şundan bir hafta öncesine kadar, Türkiye’nin eksen kaymasını tartışıyor, İsrail ve ABD ile ilişkilerindeki gerilimi izliyorduk.
Bizim radarlarımızdan çıktığı bu süre içinde, İsrail’in tutumunda önemli değişiklikler yaşandı. Aslına bakacak olursak, Ankara’nın büyük keyifle izlemesi ve gurur duyması gereken gelişmelerdi bunlar. Ancak, kimseler oralı olmadı.
İsrail, uluslararası kamuoyundaki Gazze tepkisini çok iyi okudu.
Türkiye’den kalkan Mavi Marmara bu konuda uyuyan bir devi uyandırmıştı. Gerçekten de, Gazze ambargosu adeta unutulmaya yüz tutmuştu ki, Türkiye insanları uyandırdı. İsrail birden bire büyük bir baskı altında kaldı. Avrupa Parlamentosundan, Birleşmiş Milletlere kadar müthiş bir eleştiri kampanyası açıldı.
İsrail, beklenin aksine, bu kampanyaya başkaldırmadı.
Duymazdan gelmedi. Ankara’dan başlayıp, tüm dünya başkentlerini dolaşıp Telaviv’in kapısının önüne düşen mesajı aldı.
Ardı ardına adımlar atmaya başladı.
Sonunda da, Gazze ambargosunu büyük oranda hafifletti.
Daha önceleri en basit ihtiyaçların dahi sokulmadığı Gazze’ye şimdi, silah yapımında kullanılan parçalar hariç herşeyin girmesine izin verildi.
Aslında Türkiye’nin, bu durum karşısında, zafer çığlıkları atması ve katkısından dolayı gururlanması gerekirdi. Oysa, kimseler oralı olmadı. Ne yazık ki,Pkk terörü hepimizin dikkatlerini başka yere çekti.
Erdoğan amacına ulaştı. İstediğini elde etti.
Ancak ne yazık ki, bunca çabanın keyfi çıkarılamadı.
TÜRKİYE'YE DE MESAJLAR VERİLDİ, ANCAK ACABA YERİNE VARDI MI ?
Bu arada, Türkiye’ye de mesaj verildi.
En sert mesaj ABD Kongresinden geldi.
Özellikle İsrail’e yönelik sert demeçlerden dolayı, Kongre üyeleri ilk defa sert ve uzun bir mektupla Türkiye’ye karşı adeta savaş açtılar. Ankara’ nın bu yaklaşımının devamı durumda, köprüleri atmaya hazır oldukları sinyalini verdiler.
“Mısır, Gazze’ye giden tünelleri kapatıyor, Hamas’a karşı mücadele ediyor. Türkiye’ye ne oluyor? Mısır’dan neden ders almıyor?” diyen Amerikan kongre üyeleri, Ankara’ya ders vermeye hazırlanıyorlar.
Diğer bir mesaj, Obama Yönetimi ve Avrupa Birliği’ nin en ağırlıklı üyelerinden, Fransa, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere, Avrupa’dan geldi. Onların üstünde durdukları konu ise İran .
BM Güvenlik Konseyinde red oyu kullanılması, tüm Batı’yı aleyhimize çevirmiş gibi bir durum var. Türkiye’ nin ihanet ettiğini ileri sürüyorlar.
Kullanılan kelimeler de çok sert.
Hele Brezilya’nın tutumunu değiştirmesi ve bundan böyle Batıyla aynı safta davranacağını açıklamasından sonra, tüm gözler Ankara’ ya dönmüş durumda.
Herkesin merakı, Erdoğan’ın bundan sonra nasıl davranacağıdır.
“Acaba İran’ı kollamaya devam edecek mi?” diyenlerin sayısı az değil.
Şu sıralarda sadece Pkk terörü konuşuluyor. Bundan dolayı, Başbakan’ın ne diyeceği bilinmiyor.
Acaba, “İsrail Gazze ambargosunu yumuşattı. Tamamen kaldırana kadar itirazımı sürdüreceğim, ancak artık Telaviv’in üstüne gitmeyeceğiz” mi diyecek, yoksa yoluna aynı şiddette devam mı edecek ?
Acaba“İran konusunda artık, Brezilya gibi tutum mu değiştirecek” yoksa arka çıkmayı sürdürecek mi ?
Bakalım göreceğiz...
*
TSK’NIN ABD VE İSRAİL MESAJI...
Bazı çevreler, ısrarla PKK terörünün birden bire artmasını, İsrail ve ABD’ninTürkiye’ye bir ders vermek arzusuna bağlıyorlar. Ellerinde hiçbir kanıt olmamasına rağmen “olsa olsa böyledir” cehaletiyle bu tutumda ısrar ediyorlar.
Ben de birkaç defa, böylebir yaklaşımın çok yanlış olacağını yazdım ve bu konudakitutumunu da ısrarla sürdürüyorum.
PKK’nın çeşitli faaliyetlerinde İsrail ve Amerikan istihbarat örgütlerininvarlıklarına rastlayabiliriz. Hatta Alman, Fransız kimidost biliyorsanız, onların gizli servislerinin parmak izleriyle de karşılaşabilirsiniz. Ancak, aman unutmayın, istihbarat dünyasının raconu, işi budur. Nitekim, bizim parmak izlerimiz de, komşularımızın birçok karanlık işlerinde bulunabilir.
Amerika’nın Türkiye’yi İran konusundaki tutumundan dolayı cezalandırmak için, Kuzey Irak sınırındakiPKK istihbarat akışını engellediği, İsrail’in de son terör olaylarının arkasında bulunduğu iddialarını en ciddi şekilde TSK yalanladı.
Hem1-2 defa ısrarla vurguladı.
TSK, bunu boşuna tekrarlamaz. Bir mesaj veriyor. Hem siyasilere, hem de medyadaki bazı taş kafalılara “yapmayın, İsrail ve ABD ile mesafeyi böylesine açmayın” diyor.
Doğrusunu yapıyor...
Paylaş