Farklı bir hukukçu: Osman Can

Günün adamı kuşkusuz Osman Can’dır. Anayasa Mahkemesi raportörü olup, Anayasa Mahkemesi’nin alacağı bir kararın yok sayılmasını öneren bir hukuk adamı. Üstelik, en liberalinden en muhafazakarına, iktidardan muhalefete kadar herkesin karşı çıktığı bir insan. Onu hep bölük pörçük demeçleriyle değerlendirdik. Dün akşamki 32.Gün’de tek başına, uzun uzun kendini ve görüşlerini açıkladı. Ben karşımda bambaşka bir Osman Can buldum. Ne dediğini çok iyi bilen, donanımlı, ancak gelenekçilerden farklı düşünen bir hukukçu...

Haberin Devamı

Bundan kısa bir süre öncesine kadar, Anayasa Mahkemesi raportörü olan Osman Can’ın adını bilen yoktu.

          

İlk önce, Anayasa Mahkemesinin Türban Davası konusundaki hazırladığı raporla dikkatleri çekti, şimdi ise Anayasa paketinin görüşülmesi öncesindeki görüşleriyle, günün adamı konumuna girdi.

          

Neden Osman Can?

          

Nedeni çok basit. Zira Can, eğer Anayasa Mahkemesi, inceleyeceğiAnayasa paketindeki, yargıyla ilgili iki maddeyi (HSYK’nın ve Mahkemenin oluşumuyle ilgili olanlar) iptal ederse, iktidarın bu kararı görmezden gelmesi gerektiğini önererek şok etkisi yaptı. İşin ilginç yanı, hemen her kesimden de eleştiri aldı.

Haberin Devamı

          

Liberallerden muhafazakarlara, hukukçulardan siyasilere, muhalefetten iktidar partisine kadar herkes “Bir hukukçu, bir mahkeme kararının yok sayılmasını isteyemez. Ne etik ne de hukuk açısından kabul edilebilir. Bu bir suçtur. ”

 

Tartışması hala süren bu konu, gündemin tepesine oturdu.

 

Osman Can’ı, bu şaşırtıcı önerisinden dolayı, dün gece 32.Gün programında konuk ettik. Doğrusunu söyleyeyim, ben de karşımda bulduğum Can’ı dinlerken hayretler içinde kaldım.

MEVLANA’YA  HAYRAN BİN SOSYAL DEMOKRAT

 

Böyle bir raportörle karşı karşıya kalmayı hiç beklemiyordum. Kafamdaki Osman Can, Ak Parti’ ye yakın görüşlü, dini inançları güçlü biriydi. Hatta kimine göre Cemaatin bir üyesiydi. Sağda solda çıkan demeçleri ve hakkındaki söylentiler böyle bir resim çiziyordu.

 

Karşımda, son derece donanımlı, ne demek istediğini çok iyi anlatan, alışılmışın dışındaki görüşleriyle inandırıcı bir hukuk adamı buldum.

 

Haberin Devamı

Bilmem programı izleyebildiniz mi?

 

İzleyemedinizse, size söylediklerinden çarpıcı bir özet yapabilirim.

 

-       Anayasa Mahkemesi’nde çalışmasına rağmen, mahkemeye güvenmediğini ve yapısının meşru olmadığını açık açık belirtmekten çekinmiyor.

-       Osman Can, dindar veya dinci gurupların adamı değil. Hatta din ile pek ilgisi yok. İnanmıyor, demek daha doğru.  Dünyası ve inançları Mevlana çerçevesinde dönüyor.

-       Kendi deyişiyle, yurt dışına çıktığında bir Sosyal Demokrat. Kapıkuleden girdikten sonra “kafası karışık bir liberal” oluyor. Ancak temelde, demokrat bir hukukçu.

ANAYASA MAHKEMESİ’NDE ESKİ VE YENİ KAFA ÇATIŞMASI

 

Peki neden böyle bir öneride bulunuyor ?

Haberin Devamı

          

Bu bir suç değil mi ?

 

Hayır” diyor.

 

Osman Can’a göre, Anayasa Mahkemesi, TBMM’nin (yani halk temsilcilerinin) çıkardığı yasaların Anayasaya uygun olup olmadığını sadece şekil açısından izleyebilir. İçeriğine bakamaz. Bu nedenle, asılMahkeme, paketteki o iki ünlü maddeyi iptal ederse suç işlemiş olacak.

 

Can, bir uyarı yaptığını söylüyor.

 

Doğrusu tüm dikkatleri çekmesini de bildi.

 

Mahkeme ne karar vermek isterse verir. Hükümet de  buna uyup uymamakta serbesttir” diyor, amacının çok daha temel bir konuyu gündeme getirmek olduğunu vurguluyor.

 

O temel konu da, Anayasa Mahkemesi’nin yapısının ve kafasının değişmesiyle ilgili.

 

Anlayacağınız asıl tartışma başka bir konuda...

 

Haberin Devamı

Tartışmada verdiği mesajlar şunlar:

 

- Anayasa Mahkemesi’nin, laik düzeni korumak için oluşturulduğuna dikkat çekiyor ve bu yaklaşımın değişmesi gerektiğini söylüyor. Can, Türkiyede yargının bağımsız olmadığı ve Anayasa Mahkemesi’nin artık asker etkisinden kurtulması gereği üzerinde duruyor.

 

- AKP’yi genelde “Aklı karışık bir parti” diye niteleyen Can , herkesin kafasındaki “Bu değişiklikler yapılırsa, Ak Parti kendi yargısını yaratmış olmayacak mı? Bu şekilde de laik sistem tehlikeye girmeyecek mi?” sorularına da şu yanıtı verdi:

 

“...Hayır, AKP bu şekilde kendi yargısını yaratamaz. Laik’ler de eskisi gibi Mahkemeye hakim olamazlar...Laikliği koruma görevi ne Askere ne de Mahkemeye verilebilir. Buna ancak halk sahip çıkar. Başka türlü kimse koruma-kollamayı yapabilir...”

 

Haberin Devamı

Eğer 32.Gün’ü kaçırdınızsa, CNN TÜRK’te bugün saat 21:00’de özetini, saat 02:15’te ise tamamını izleyebilirsiniz.

 

Tavsiye ederim.

Yazarın Tüm Yazıları