Erdoğan’dan Kürt sorununa farklı bakış

Başbakan’ın Diyarbakır konuşması, Kürt sorununa yeni bir yaklaşımın ilk işareti gibiydi. Başbakan konuşmasında, sanki sopayı öne çıkartmak yerine havuç gösterme sürecine girildiği izlenimi verdi.

Haberin Devamı

Başbakan’ın Diyarbakır konuşması acaba bir tesadüf müydü, yoksa bilinçli olarak mı hazırlanmıştı bilemiyorum, ancak bana “yeni bir yaklaşımın başlangıçıymış ” gibi gözüktü. Hoş, şimdiye kadar birçok yeni başlangıç gördük. Büyük bölümünü alkışladık. Ardından, ayağa kalktığımızla kaldık. Hiçbir işe yaramadı.

          

Başbakan’ın konuşmasının dikkatleri çeken yanı, PKK’ya adeta hiç yer vermemesiydi. Sopa göstermedi. Artık klasikleşmiş ve inandırıcılığı kalmamış sloganlar yerine, havuç göstermeyi ön plana çıkardı.

          

Konuşmasını ısrarlı biçimde halka yöneltti.

          

PKK’ dan değil, halkın hayatını nasıl düzelttiklerinden söz etti.

Haberin Devamı

          

Bugünün, dünden daha rahat olup olmadığını sorguladı.

          

Halkın cebine giren paranın nasıl arttığının altını çizdi.

          

Yarının daha da güzel olacağını söyledi.

          

Kan, cinayet, terör yerine, günlük yaşamı ele aldı.

          

Güneydoğu’ya yapılacak yeni yatırımların hayatı nasıl olumlu yönde etkileyeceğine dikkat çekti.

          

Bence akıllı bir yaklaşım sergiledi.

          

Ümitleri yeşertmeye çabaladı.


Eğer
bu yeni bir yaklaşım ise, PKK’yı güç duruma sokabilir. Halkı anlamak, halkı yanına almak ve bataklığı kurutmanın tek yolu budur. Bizler Güneydoğu halkının tümünü terörist ve PKK’lı olarak görmeye devam ettiğimiz sürece, örgüte sadece yardımcı oluruz. Zaten bu genel yaklaşımızı da başarıyla sürdürüyoruz !

          

Muhalefet, günün birinde kendilerinin de iktidar olabileceklerini ve aynı sorunla mücadele etmek zorunda kalacaklarını düşünmeden hareket ediyorlar.

Haberin Devamı

          

Devletin tepesindeki kurumlar uzun vadeli bir strateji üretemiyorlar.

          

Karmakarışık, beceriksizliklerle dolu bir siyasetimiz var.

          

Bundan dolayı olacak, Başbakan’ın Diyarbakır konuşmasında birşeyler arıyoruz. Belki bir ümit doğar, belki gidiş değişir diye…

                                                         *                    *                    *

BİR KOMUTAN TESPİTİ: ”BU İŞİ SADECE ASKERLE ÇÖZEMEYİZ “

 

Eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Atilla Ateş’in yaptığı bir saptamayı sizlerle paylaşmak istiyorum. İstanbul’daki bir paneldeki konuşmasını medyaya yansıdığı kadarıyla okudum ve bu köşe’de sık sık değindiğim bir gerçeğin tekrarlandığını gördüm. Bu gerçeğin, Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapmış biri tarafından seslendirilmesi son derece önemli. Zira bizde modadır, kimi gerçekleri herkes bilir ancak dillendirilmez.

Haberin Devamı

          

Ateş ise açıkça söylemiş.

          

1999-2005 arasındaki sükunet dönemini boşa harcadığımızı, halkın ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yeterli çaba harcanmadığını, ekonomik, sosyal ve politik önlemler alınmadığının altını çizmiş.

          

Bunlar bilinen gerçekler.

          

6-7 yıl süresince, silahların sustuğu ekonominin hareketlendiği dönemde bizler herşeyi unuttuk. Sanki Kürt Sorunu ,Öcalan’ın hapse girmesiyle birlikte çözüldüğünü veya yok olduğunu düşündük. İşimize geldiği için, ortadaki sorunları görmezden geldik.

          

Bugün, olaylar tekrar patlayınca hayret ediyoruz. PKK’yı lanetliyoruz. Kendi hatalarımızı görmek istemiyoruz.

Haberin Devamı

          

Atilla Ateş komutanın, birçoğumuzdan daha fazla özgüveni var.Yaptığı konuşma özeleştiri dolu.

          

Bölge halkını tanımadığımızı, hatta tanımak için çaba harcamadığımıza değinmiş: “…Hiçbir zaman bölgenin sosyolojik yapısını incelemedik. Onları anlamaya çalışmadık. Sadece asker gönderdik. Sadece inzibat tedbirleri aldık..”

          

Ateş paşanın önemli diğer saptaması da, bölge insanına ulaşıp derdini dinlemez, çözüm getirmezseniz bunu ayrılıkçı güçler yapar ve boşluğu doldururlar…Oradaki insanları anlamadan, bu işi sadece askeri önlemlerle çözemeyiz…”

          

Umarım Ateş paşaya kulak verenler çıkar. Zira söyledikleri işin temelidir.

Yazarın Tüm Yazıları