Devlet, çözümün şifrelerini bulmuş...

Kim ve neden yapıyor olursa olsun, MİT'e karşı açılan bu savaş sırasında benim en çok ilgimi çeken belge, “İmralı” ile yapılan görüşmeler sırasında varılan anlaşmanın ayrıntıları oldu. Kürt sorununun nasıl çözüleceğini bu anlaşmada gördük. Baktım, devlet işin nereye gideceğini çok net şekilde saptamış. Moralim yükseldi.

Haberin Devamı

MİT-EMNİYET kavgasının toz dumanı arasında bir belge var ki beni çok ilgilendirdi.

Hakan Fidan'ın başkanlığındaki MİT ekibinin PKK temsilcileriyle yaptığı görüşmelerin sonunda vardıkları anlaşmanın satır başlarını kapsayan belgeden söz ediyorum.

Bu belge birileri tarafından, "Bakın ülkeyi nasıl satmaya kalkmışlar" diye medyaya sızdırıldı. Nitekim birçok çevrenin antenleri açıldı. MİT tarafından atılan bu adıma, eminim bir süre sonra tepkiler çok yaygınlaşacaktır. Oysa bana sorarsanız, tam aksine, bu belge olası bir çözümü yakınlaştıran verilerle dolu.

Bilmem hiç dikkatli şekilde incelediniz mi?

Bu belge, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Kürt sorununda çözüme giden yolun  parametrelerini çok net şekilde gördüğünü gösteriyor.

Beğenelim veya beğenmeyelim; böyle bir çözümü kabul edelim veya etmeyelim ancak belge devletin şifreleri çözdüğünü ortaya koyuyor.

Haberin Devamı

Bu anlaşma bir süre sonra belki unutulup gidecek, belki yepyeni başka anlaşmalar yapılacak, ancak şu kadarını bilmemizde yarar var: Bu belgede varılmış olan ortak noktalar şu veya bu şekilde her anlaşmanın içine girecektir.

Öcalan'ın konumunun rahatlatılması ve KCK mensuplarının serbet bırakılmasından başlayın,  Kürtlerin kendi kendilerini yönetme şekillerine kadar önemli noktalarda öylesine görüş birliğine varılmış ki  devletin olası bir çözüme nasıl baktığı çok net biçimde şekillenmiş.

Bu yaklaşım çözümün temel taşlarını yerine yerleştiriyor.

Demek ki taraflar arasındaki görüş ayrılıkları bizim tahmin ettiğimiz kadar değilmiş.

Demek ki Başbakan ne kadar sert çıkışlar yaparsa yapsın, BDP'yi ne kadar eleştirirse eleştirsin, yine de taraflar yakınlaşıyorlar.

Demek ki dış görünüşe kanmamak gerekiyormuş. Şiddetli çatışmaların altında akan başka sular varmış.

Gayet tabii daha gidilecek çok mesafe var.

Çözülmesi gereken çok sorun var.

Yine de gelinen nokta çok çok çok önemli.

Bundan dolayı, "Ümitlendim" diyorum.

Bundan dolayı, MİT'in esas görevini bu konuda iyi yaptığı sonucuna varıyorum. Boşu boşuna zaman harcanmamış. Önemli ilerlemeler sağlanmış.

Haberin Devamı

SAVCI, ELİNDE DELİL OLMADAN HAREKET ETMEZ...

Günlerden beri MİT-Emniyet kavgasını konuşuyoruz.

Bunun ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyoruz. Doğrusu, işin içindekiler hariç, bizim konumuzdaki kimselerin birşey bildiklerine inanamıyorum.

Herkes işin kolayına gidiyor.

Bir bölümümüz, Cemaat'in Emniyet içindeki elemanlarının, MİT'in bu kadar güçlenmesini istemediklerinden dolayı harekete geçtiklerini ve Başbakan'ın en güvendiği kişi sayılan Hakan Fidan'ı yıpratmaya çalıştığını ileri sürüyoruz.

Sıkı bir komplo teorisi. Cemaat neden böyle bir savaşa girsin? Ne kazanacak ki? Bu sorulara mantıklı yanıt veren yok.

Diğer bölümümüz, Kürt sorununun çözülmesini istemeyen gizli güçlerin harekete geçtiklerini ve Fidan'ı durdurmak istediklerini ileri sürüyor.

Buna da pek kafam yatmıyor.

Haberin Devamı

Savcı Saadettin Sarıkaya ciddi bir insandır. Elinde hiçbir delil olmadan, neden MİT'çilere savaş açsın ki? Neden Don Kişot' luk yapsın? Sarıkaya'yı hiç dinleyemeyeceğimiz için, işin iç yüzünü de pek anlayamayacağız herhalde.

Çok karışık bir denklemle karşı karşıyayız.

Not: Bu kutuya , molotof kokteyli atan bir kişinin resmini koyalım . Dekupe yap ve yazının içine yerleştir .

ASIL DERTLİ OLAN HERHALDE KCK’DIR...

Medya sadece MİT-POLİS-YARGI üçgenindeki denklemi çözmeye çalıştığı için, işin bir başka cephesine pek bakmıyor.

Sizce, KCK'lılar şimdi kara kara düşünmüyorlar mıdır?

Tırnaklarını yemiyor, birbirleriyle kavaga etmiyor, kendi içlerin hesaplaşmıyorlar mıdır?

Haberin Devamı

Neden olacak? Baksanıza, adamların tüm kadrolarına MİT'çiler sızmış.

Molotof kokteyli atan çocuklardan tutun, kuryelik yapanlara, İmralı ile teşkilat arasındaki diyaloğu yürütenlerden baskında rol alanlara kadar her yerden MİT ajanı çıkıyor. Pıtırak gibi ajan dökülüyor.

Siz KCK'lı olsanız, paniklemez ve birbirinize girmez misiniz?

"Allahtan Türk polisi duruma el koydu da biz kendimizi kurtardık. Yoksa bu adamlar neredeyse bizim liderlik kadrosuna kadar yükseleceklermiş!" diye şikayet etmez, birilerinden hesap zormaz mıydınız?

Herhalde şu sıralarda teşkilat içinde kimse kimseye güvenmiyordur. Herkes birbirinden kuşkulanıyor, tam bir karmaşa yaşanıyordur.

Haberin Devamı

Mutlaka birilerinin de kafaları devriliyordur.

MİT, KCK'ya böyesine sızabildiğine göre, PKK'ya sızmış olamaz mı?

Son dönemlerdeki gerilimin ve kendi aralarındaki sürtüşmelerin nedenlerinden biri de bu duruma düşmeleri olamaz mı ?

Yazarın Tüm Yazıları