Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşanıyor…

Türkiye’nin yakın tarihinde böyle bir durum yaşanmadı. Bu olayın izleri çok derin olacak. Şimdi herkesin merakı, “bundan sonra ne olacak?” sorusunun etrafında yoğunlaşıyor. Çok ince ve her an bir başka yöne kayılabilecek süreçteyiz. Eğer önümüzdeki dönem iyi yönetilirse, kazasız bir yere varabiliriz. Eğer soğukkanlılığımızı koruyamazsak, kendimizi hiç beklenmedik bir yerlerde bulabiliriz. İşin dikkat çeken yanı, piyasaların bu gelişmelerden pek rahatsızlık duymaması. Sanki çok normalmiş gibi bir tutum var, ancak bu duruma aldanmamak gerekir. Her an değişebilir.

Haberin Devamı

Ergenekon soruşturması başladığı sıralarda hayretler içindeydik.

          

Dokunulmaz sayılan komutanların gözaltına alınmaları büyük bir heyecanla izleniyor ve bu olayın nereye kadar gideceği konuşuluyordu.

          

Ardından yeni gözaltılar, yeni soruşturmalar, yeni iddianameler geldi.

          

Her defasında “bu iş nereye kadar gidecek?” sorusu soruldu.

          

Gözler Genelkurmay’a çevrildi ve “bakalım ne tepki gösterilecek?” dendi.

          

Her defasında fazla ileri gitmeyeceğinin tahminleri yapıldı.

          

Haberin Devamı

Ancak durmadı, tam aksine giderek yaygınlaştı.

          

Pazartesi günü yaşananlar için “Türkiye Cumhuriyetinin yakın tarihinde bir ilk” denilebilir.

          

49  gözaltı yaşandı.

          

2’si Kuvvet Komutanı olmak üzere 6 orgeneral, 2 oramiral, 3 korgeneral, 1 koramiral, 2’si muvazzaf 4 tuğamiral, 2 muvazzaf tuğgeneral ve geri kalanlar da çeşitli rütbelerden subaylar...

 

MÜTHİŞ BİR ZAMANLAMA MI, YOKSA TAMAMEN RASLANTI MI ?

 

Bütün bu gelişmelerde, kamuoyunun konuştuğu ve çok kimsenindikkatini çeken birçok nokta var.

          

Bunların başında, özellikle son yıllarda arka arkaya 1 inci orduyu yöneten üç komutanın (Çetin Doğan, Hurşit Tolon ve Ergin Saygun) gözaltına alınmasıydı. Sanki herşey 1 inci ordu etrafında kümelenmiş gibi bir izlenim doğuyor.

          

Dikkat çeken bir diğer gelişme, müthiş bir zamanlamayla karşı karşıya kalındığı izlenimi. Toplumun bir kesimi için, kim oldukları bilinememesine rağmen, bütün bu gelişmeler,zamanlama ustaları tarafından dizayn ediliyormuş gibi görünüyor.

Haberin Devamı

          

Siz isterseniz, bu algılamanın tamamen toplumumuzun içindeki komplo teorisi merakından kaynaklandığını söyleyebilirsiniz.

 

Ancak ortada da çok ilginç bir manzara var.

          

Tam yargı kavgası yaşanıyordu, iktidar partisi bundan dolayı eleştiri oklarını üzerine çekmişti ve genelde pekte haklı görünmüyordu ki, birden bire önceki günkü tutuklama fırtınası esti.

          

Bütün dikkatler başka yere döndü.

          

Gündem değişti.

          

Karşılıklı müthiş bir psikolojik savaş yaşanıyor.

 

BUNLARIN TÜMÜ KOMPLO, TÜMÜ DÜZMECE Mİ ?

 

Sorulan ve tartışılan diğer bir nokta da, tüm iddiaların Türkiye’yi bölmeye çalışanlar, Türkiye’yi din devletine dönüştürmek ve başka yönlere çıkmak isteyenler kolları sıvadılar ve böylesine büyük bir kampanya ile Silahlı Kuvvetlerimizi yıkmaya çalışıyorlar.

Haberin Devamı

          

AKP’nin askerden intikam aldığına inanılıyor.

          

Bu görüşe karşı çıkanlar ise, savcıların böylesine büyük bir komplonun içine giremeyeceklerine dikkat çekiyorlar.

          

“Bu kadar büyük yalan hazırlanamaz. İddialardan büyük bölümü komplo olsa dahi, geri kalan bölümü yeter” yanıtı veriyorlar.

          

Şimdi işler çok ciddileşti.

          

Olay artık bir Ergenekon soruşturma-davasının ötesine geçti.

          

Yaşamakta olduklarımız, yeni bir dönemin başlangıcıdır.

          

Hangi yönde gelişirse gelişsin, ülke içi dengeler değişiyor.

          

Hangi yöne doğru değişecek şimdiden bilemeyiz, ancak tarihi günler geçiyor.

 

Haberin Devamı

TSK’NIN SABRI TAŞARSA NE OLACAK ?

 

Dünden itibaren en çok sorulan soru bu...

          

TSK’nın tepkisi olacak mı, olacaksa ne yaşanacak ?

          

Bu öylesine bir ince çizgi ki, atılacak adımların ölçüsü kaçtığı taktirde işin nereye kadar gidebileceğini kimse tahmin edemez.

          

Ülkenin sadece siyasi gidişi etkilenmez, ekonomisi dahi allak bullak olabilir.

          

Dikkat edecek olursanız, şu ana kadar yaşananlar karşısında piyasalarda bir kıpırdanma başladı, ancak henüz tehlike çanları çalmıyor.Panik yok, ancak bu duruma fazla da aldanmamak gerekli.

          

Hiç belli olmaz, birden bire piyasalar kötü bir kok alıverirleru ve istikrarsızlık sürecine girilir.

Haberin Devamı

          

İşte bu yönden bakarsak, ister  TSK, ister yargının olası tepkileri, örneğin yeni bir kapatma davası,belirli bir çizginin ötesine geçilmesi herşeyi değiştirebilir.

          

Gelin, bu konuyu yarın konuşalım...    

Yazarın Tüm Yazıları