Biraz da iyi haberin keyfine bakalım…

Uluslararası kredi değerlendirme kuruluşu Fitch'in verdiği not, hepimizi sevindirdi. Hergün birbirinden karamsar haberlerle gözümüzü açıyoruz. Bir defa da güne gülerek başlayalım. Keyiflenelim. Kötümserlik için yeterince neden var. Hiç değilse iyi gelişmelerden de söz edelim.

Haberin Devamı

Bu sabah kalkıp gazeteleri önüme alınca, uzun süredir ilk defa kendi kendime "Oh, nihayet güzel bir haber" dedim.

 Â

Bu sonucu Ak Parti aldı diye yüzüm buruşmadı. Kim başarmışsa başarmış, kime ne? Sonunda bundan hepimiz yararlanacağız. Unutmayalım ki, ekonomi iyi gittikçe ülkede istikrar sürer, insanlar mutlu olur. Sorunlar çok daha kolay çözülür. İşsizlik azalır.

 Â

Fitch'in Türkiye'nin notunu, yatırım yapılabilir ülke olarak arttırması çok güzel bir gelişme. Ancak yine de işin sonu değil. Daha gidilecek çok yolumuz var.

Â

Önce, diğer iki uluslararası kredi derecelendirme firmasının da ( Standard and Poor’s ve Moody’s) rakamlarını arttırmaları gerekiyor. Yatırımcılar ancak o zaman harekete geçerler. Bu ilk adım da önemli tabii, ancak bundan sonra çok daha dikkatli olmamız gerekiyor. Zira verilen notlar çok çabuk geri alınır. Yatırımcılar da hemen kaçıverir. İndirilen notun etkileri çok daha yıkıcı olur.

Haberin Devamı

 Â

Türkiye'nin artık dövize ihtiyacı yok.

 Â

Yeterince döviz stoğu var.

 Â

Bu ülkenin asıl ihtiyacı yatırım-üretimdir.

 Â

Döviz, yüksek faiz alıp para kazanmak için gelir.

 

Yerli veya yabancı yatırım esastır. Kalıcıdır, zenginlik yaratır, işsizliği önler. Ancak yatırımcı korkaktır. Havadan nem kapar. Zor gelir, çabuk kaçar.

Â

Bundan dolayı, önümüzdeki dönem çok önemli. Doğru politikaların uygulanması, gereken yerlerde kemer sıkılması kaçınılmazlaşıyor.

Â

Bu fırsatı kaçırmayalım.

 Â

Dedim ya, gelin şu işin keyfini sürelim.

ŞEMDİN SAKIK NEREDEN ÇIKTI?

Haberin Devamı

 Â

Şemdin Sakık gizli tanıkmış. Hem de Ergenekon davasında söyledikleriyle etkili olmuş (!) Tanıklığının gizlilikten çıkarılmasını da kendi istemiş. " Benim gizlenecek birşeyim yok" demiş.

 Â

Tabii, herkesin kafasında bir soru işareti oluştu.

 Â

Şemdin neler söyledi?

 Â

Kimleri suçladı?

 Â

Bu tanıklık sonrasında tutuklananlar oldu mu?

 Â

Bunların ayrıntısını henüz bilemiyoruz. İddianemeye ve tanıklığının ayrıntılarına bakıyoruz, ancak henüz somut bir şey çıkmadı.

 Â

Ne olursa olsun, Şemdin'in tanıklığı benim de kafamı karıştırdı. Hele Ergenekon gibi zaten kendi içinde inanılmaz hukuk gariplikleriyle yürütülen bir davada boy gösterince, ister istemez durum biraz daha karıştı.

Haberin Devamı

 Â

Şemdin'e gizli tanıklık yaptırıldığından dolayı,  Ergenekon davasını tümüyle reddedilmeyiz, ancak bunun dosyaya biraz daha gölge düşüreceğini de bilmemiz gerekiyor...

Ä°SRAÄ°L Ä°LE Ä°LÄ°ÅžKÄ°LER 2015 BAHARINA KALDI

 Â

Bir süre önce New York’taki temaslarım sırasında, en fazla soru, Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerinin ne zaman açılacağı konusunda soruldu. Artık kimse, ilişkilerin eskisi gibi iç içe yürümesinden söz etmiyor. Açılsın normalleşsin, ona da razılar.

 Â

Soli Özel'in Pazar günü Habertük Gazetesi’ndeki yazısında bu konuda son derece sağlam saptamalar vardı. Ben de aynı yaklaşımla karşılaştım. Soli'nin dediği gibi, Netanyahu ile Libermann'ın birlikte seçime gitme bombası bütün hesapları altüst etti. Uzlaşma ile ilgili ümitler suya düştü.

Haberin Devamı

 Â

Hele şimdi bizim 2014 Cumhurbaşkanlığı ve 2015 genel seçimlerini de hesaba katarsak, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi veya açılmasını daha en az üç yıl beklemememiz gerekiyor. Sonrası hakkında da pek ümitli konuşan yok...

 Â

Aslına bakacak olursanız, bugünkü durum Washington'u da öyle sanıldığı kadar rahatsız etmiyor gibi. Obama yönetiminin ilişkileri düzeltmek için ağırlığını pek koymamasından da bu durum anlaşılıyor.

 Â

Arap Baharı yatışmış durumda...

Â

 Savaş tehlikesi yok...

 Â

Esad yönetimi kendi içinde eriyor...

 Â

Şu sırada tüm hesaplar, ABD Başkanlık seçimlerinin sonucuna bağlanmış durumda. Kimsenin gözü de başka birşey görmüyor.

Yazarın Tüm Yazıları