AB, Türkiye’deki durumdan çok memnun (!)

Türkiye’nin tam üyelik yolunda hızlanmasından üzülen çevreler, ülkedeki belirsizlik ve Kriterlere uyulmamasını alkışlıyor, Türkiye’yi AB’de görmek isteyenler ise çok üzgün.

Bizler, kendi içimize kapanmış, etrafımızda ne olup bittiğine bakmadan kavga ediyoruz. AB’ye uyum yasaları (özellikle İdam ve Ana Dil) yüzünden koalisyon bozuluyor, partiler kuruluyor. Bütün bu gelişmeler dışarda, özellikle de AB’nin bazı çevrelerinde çok yakından izleniyor. Kimi memnun (!), kimi üzgün… Bu arada komisyonun genişlemeden sorumlu yetkilisi Verheugen’in son açıklaması, Brüksel’in yavaş yavaş umudunu kesmeye başladığını gösteriyor.

MEMNUN OLANLAR…

Avrupa Birliğinde Türkiye’nin büyüklüğünden ve tam üye olduğu taktirde getireceği ekonomik yükten korkanların sayısı az değil. Özellikle muhafazakar çevrelerin kaygısı, Türkiye’ye tam üyelik perspektifi verilmesiyle birlikte göçmen işçi sayısının artması ve tam üyelik durumunda da milyonlarca Türk’ün Avrupa’yı istila etmesi. Böyle bir olasılığın söz konusu olamayacağını ne kadar anlatırsanız anlatın, yine de kaygılarını gideremiyorsunuz.

Hele 12 ülkeli genişleme sırasında, bir de dev gibi Türkiye’nin alınması bu çevrelerin en korkulan rüyası…

Son aylarda, Avrupa Birliğinin ağırlıklı ülkelerinde muhafazakarların iktidar olmaya başlamaları, “Türkiye aleyhindeki rüzgarların” daha artmasına yol açıyor.

Üye ülkelerdeki karar mekanizmaları böyle değişince, AB yürütme organı sayılan Avrupa Komsiyonu ve Avrupa Parlamentosundaki hava da farklılaşma gösteriyor. Türkiye’ye Kopenhag doruğunda perspektif, yani tam üyelik müzakerelerinin ne zaman başlayacağı konusunda yaklaşık bir tarih verilmesine karşı çıkanlar, Türkiye’deki belirsizlikler ve özellikle Kopenhag Kriterleri konusunda MHP’nin direncinden son derece memnunlar. Zira bu şekilde, Türkiye ile ilişkilerini bozmadan, sorumluluğu Ankara’nın sırtına yükleyerek, Kopenhag doruğunda Ankara’ya tarih verme baskısından kurtulacaklar.

Kopanhag doruğundan bir işaret çıkmazsa, sonrası daha kolaylaşacak. Türkiye kıpırdamadıkça tam üyelik gecikecek. Geciktikçe de tam üyelik olasılığı azalacak.

Avrupa Parlamentosu koridorlarında bir dolaşın. Avrupa komisyonundaki konuşmaları bir dinleyin hep aynı sözlerle karşılaşıyorsunuz:

“Türkiye yapamadı. En önemli kriterlere dahi uyum gösteremediler… İdam cezasını ve ana dilde yayın-öğrenim konusu iç politikaya kurban gitti. Helsinki’den bu yana gerekenler gerçekleştirilmedi…”

Ne yazık ki bunlar doğru sözler.

Eğer önümüzdeki 2-3 ayı da değerlendiremezsek, AB’den beklentilerimizi canlı tutabilmemiz daha da zorlaşacak. Bundan dolayı Türk aleyhtarlarının keyfine diyecek yok.

ANCAK, MEMNUN OLMAYANLAR DA VAR

Türkiye’nin AB’ye katılmasını isteyenler de var, ancak sayıları az. Bu grup, Avrupa Birliğinin sadece ekonomik değil, aynı zamanda bir süper güç olması için Türkiye’nin katılımının önemine inanıyor.

Ege’de barış, Kıbrıs’ta çözüm, yabancı işçi ve yasa dışı insan trafiğinin durdurulması içinde Türkiye’ye perspektif verilmesini destekliyorlar.

Onlar da üzgünler.

Koalisyondaki tıkanma, Kopenhag kriterleri konusundaki çekişme, Başbakanın sağlığı, Türkiye’nin AB’ye yürüyüşüne hayati bir darbe vurduğunu söylüyorlar.

Avrupada, Türkiye ile ilgili olarak işte bunlar konuşuluyor…

Ne yazık değil mi…
Yazarın Tüm Yazıları