Paylaş
Eskiden ‘evde çocuklar aç’, ‘günlerdir boğazımdan lokma geçmedi’ denilerek para istenir, gönlünden kopanlar bozukluklarından verirdi. Bu klasikleşmiş yöntem devam ederken son yıllarda farklı boyutta bir dilencilik türedi. Sakat, yaralı, hasta, bakıma muhtaç kedi ve köpekleri kullanarak dilenme.
*
Sahipsiz kedi köpekler için canla başla çalışan, bağış aldıkları her kuruşu onlar için harcayan, yetmediğinde cebinden ödeyen gerçek hayvanseverleri tenzih ediyorum.
Hayvan dilendiriciliklerinde bozuklukların yeri bile yok. 100 lira da bağışlayan oluyor 10 bin lira da.
Hayvan dilendiricileri topladıkları paraları maaş gibi şahsi masrafları için kullanıyor, zenginleştikçe zenginleşiyorlar.
‘Kliniğe borcum 15 bin lirayı geçti’, ‘Bu canın tedavisi için 3 bin lira gerekiyor’, ‘Acil 4 bin lira ameliyat parası toplanmazsa ölecek’ dilencilerin argümanlarından biri.
Borç hangi veteriner kliniğine, hangi hayvana ne teşhisi konmuş, tedavi olarak ne uygulanmış, masrafı nedir bunlar muamma. İnandırıcı olmak için tıbbı soslarla süsleyenler de var. Yapılacağı iddia edilen operasyon yarı fiyatına yapılabiliyor. Dolandırıldığının farkında olmayan bağışçıların bunlardan haberi bile olmuyor.
*
Dilenme mağduru denge problemi olan bir kediyi uzunca bir süre misafir ettik.
Kendi kedilerine çok iyi bakan mümkün olduğunda sahipsiz hayvanlarla ilgilenen bir hanımefendi sosyal medyada videosuna denk geliyor. Kendisine hayvanın kafasına darbe aldığı, kalıcı hasar oluştuğu, tüm tedavilerinin yapıldığını ve bir yuvaya ihtiyacı olduğu söyleniyor. Aşılarının da yapıldığı ısrarla vurgulanıyor. Hayvanın o haline kıyamadığı için talip oluyor. İstanbul’daki hayvan Mustafakemalpaşa ilçesi üzerinden nakil parası da ödenerek alınıyor. Buraya kadar her şey senaryoya uygun.
*
Evde kendi kedileri olduğu için antiparaziter ilaç uygulamalarını tekrar ediyor. Karşı tarafa güven duymuş, içi rahat ama titiz olduğu için tedbiri elden bırakmıyor. Bir gün sonra hayvanın ağzından, burnundan, rektumundan bağırsak solucanları dökülmeye başlayınca panik halinde kliniğimize geldi.
Bu hayvanın herhangi bir kliniğin kapısından içeri girmediğine adım kadar eminim. Yeni mezun bir veteriner hekim bile menşei belli olmayan bir hayvana antiparaziter uygulamalarını mutlaka yapar. Dilendirilip iş bitince kapı önüne bırakılan hayvanlardan sadece biri o.
*
Tedavisinde epeyce yol aldık. Şimdiki durumuyla ilk geldiği gün arasında dağlar kadar fark var. Adı Uğur oldu, çok iyi bakılacağı bir yuvaya kavuştu.
Siz de eğer sahipsiz bir hayvana destek verme niyetindeyseniz çok iyi araştırın.
Paranızı dilencilere kaptırmayın; sağlıkla kalın...
Paylaş