Paylaş
Özellikle site bahçelerinde yaşayan, yavrulayan kedilerin toplatılması için insanlar seferber oluyor. Şirinler çizgi filminde filesiyle Şirinleri yakalamak isteyen Gargamel misali kedilerin peşine düşülüyor.
Kediler olmasaydı ne olurdu hiç düşündünüz mü? Kliniğimizde bir bacağı olmayan ampute bir kedimiz var. Dışarıda ise bizi asla bırakmayan tembel, şişman sarı kedimiz. En büyük keyfi yaş mama yemek ve sevilmek. Zaman zaman geçici olarak gelen, karnını doyurup giden kedilerimiz mevcut.
Yeni yapılaşma alanı olduğundan boş arsaların çok fazla olduğu semtte, belediye yaban otları kepçeler aracılığı ile topladı. Bu temizliğin ardından ortaya çok sayıda fare çıktı. Sağa sola dağılmaya çalışan fareler evlerin, işyerlerinin içine girmediyse bunu kedilere borçluyuz. Tembel sarı kedimiz bile hiç üşenmeden fare avına çıktı.
Tarihe merakı olanlar hatırlayacaktır. 1230’lu yılların başlarında Papa 9. Gregory yayınladığı bir belge ile kedileri şeytanın enstrümanı olarak ilan etmiş ve bölgede yaşayan tüm kedilerin ve hatta kedilerle işbirliği içinde olan cadı damgası yapıştırılan insanların katliamı emrini vermiş.
Doğa bu kedi katiamını elbette sessiz sedasız karşılamadı. Kırım’dan İtalya’ya gelen geminin ambarından şehre inen birkaç fare tahmini 75 milyon insanın ölümüne yol açan vebanın sorumlusu oldu. Fareleri ortadan kaldıracak şehirde tek bir kedi bile yoktu.
Bir insanın kedi nefreti tarihin sayfalarında kara bir leke olarak duruyor. Bir kediyi pişt deyip kovalamadan önce bir düşünün belki de dünyaya biz insanoğlundan daha çok faydaları vardır…
Sağlıkla kalın kedisiz kalmayın…
Paylaş