Paylaş
Geçen hafta içinde Türk Havayolları (THY) Genel Müdürü Temel Kotil ile bir araya geldim, ‘rötar’ konusunu konuştuk. Önümüzde tatil amaçlı birkaç uçuşun yanı sıra, sonbaharda yoğun Anadolu seyahatlerim var. O nedenle bu gecikmenin geleceğini merak ediyorum. Bunu açıkça Kotil ile paylaştım.
Öncelikle şuna dikkat çekmek isterim. Genelde şirket yöneticileri, ‘şikayetleri’ savunma mekanizması ile geri çevirirler. Ben de Temel Kotil’den, itiraz bekliyordum. Tam tersine, gecikmeyi kabul ettiklerini gördüm.
THY Genel Müdürü Temel Kotil ile sohbetten, daha az rötar beklentisiyle ayrıldım. Bu duygumu da ondan dinlediğim değerlendirmeler güçlendirdi. Kotil’in altını çizdiği konular, ana hatlarıyla şöyle oldu:
-Gecikmede en kötü yılı 2006’da yaşadık. Sonrasında durumu toparladık. Geçen yıl zamanında kalkma oranı yüzde 80 idi, 2009’un ilk yarısında yüzde 75’e düştü.
En kritik saatlere odaklandık
-Gecikmede durumun kötü olduğunun farkındayız. Bunun çeşitli nedenleri var ama hepsini biz üstleniyoruz. Bu yıl her türlü koşul kötü gidiyor. Örneğin, lodos büyük etken oldu.
-Bir önemli etken ise büyümemiz oldu. 132 uçağa ulaştık, yıllık sefer sayımız 250 bini geçti. Yolcu sayısında ise 26.7 rakamını yakaladık.
-Şu anda sorunu çözmek için sıkıyönetim ilan ettik. 250 şef, 1600 uçuş ekibi ve 3 bin teknik çalışanın bir numaralı konusu haline geldi. Dünyanın dört bir yanındaki gecikmelerimizi, doğrudan oradaki şefler üzerinden takip ediyorum.
-Her sabah 6-8 saatleri arasında THY’nin 100 uçağı kalkıyor. Hedefimiz bu 100 uçağı zamanında kaldırmak… Gecikme yapmaz ve slot kaçırmazsak, rötar sorununu büyük ölçüde aşarız. Çünkü, tüm sorun İstanbul kökenli kalkışlarda…
Gerçekten hızlı büyüyor
Genel müdür Kotil, rötarların arkasındaki etkenlerden birinin hızlı büyüme olduğunu söylüyor. Rakamlar da bunu açıkça gösteriyor. Son yıllardaki hızlı büyüme, krize rağmen aynen devam ediyor.
Örneğin, yolcu sayısı son 10 yılda 10 milyondan 26.7 milyona ulaşmış. Sefer sayısı aynı dönemde 100 bin düzeyinden 224 bine, uçak sayısı da 69’dan 132’ye yükselmiş. Uçulan hat sayısı 113’den 154’e fırlamış. Bence hepsinden önemlisi ‘transit yolcu’ sayısında ciddi artış olmuş. Çünkü, bu yolcular, iç hat bağlantılarında ciddi rötarlara neden oluyor. Oradaki büyüme son 10 yılda 350 binden 2 milyonun üstüne çıkmış. Gerçekten ciddi bir oran.
THY Genel Müdürü Kotil ile konuştuktan sonra ilk seyahatime biraz daha rahat gidiyorum. Bakalım Sabiha Gökçen çıkışlı bu uçuşta ne kadar gecikme yaşayacağız?
KREDİ KARTI BATIKLARI YENİ BİR İŞ KOLU YARATTI
Kredi kartındaki batak miktarı 3.3 milyar TL’ye, borlu sayısı da 1 milyonun üzerine tırmanınca, hükümet kurtarma paketi açıklamıştı. Henüz bununla ilgili sonuçlar ortaya çıkmadı. Ne kadar ödeme yapılacağı belli değil… Bunu zamanla göreceğiz.
Ben şimdi size kart batıklarının yarattığı yeni bir kazanç kapısından söz etmek istiyorum. Girişimci Türk vatandaşının ‘inovatif’ yaklaşımı ile gelişen yeni iş modeli şöyle işliyor:
-Kredi borcu olan vatandaş, girişimciye gidiyor ve batakta olduğunu söylüyor. Girişimci, örneğin vatandaşın 1000 TL’lik asgari ödemesini yapıyor, kredi kartını sorunlu durumdan çıkarıyor.
-Ardından gidiyor ve bankadan 1035 TL nakit çekiyor. Yani bir ödeme için yüzde 3.5 aylık faiz kesintisini peşin gerçekleştiriyor.
-İsterseniz bu girişimcilerden yıllık kredi de alabiliyorsunuz. Bu durumda yüzde 25 faiz ödemeniz gerekiyor.
Öğrendiğim kadarıyla bu işi daha çok kontör ve cep telefonu satan mağazalar yapıyormuş. Maltepe’de böyle bir çarşıdan söz ediliyor. Bu çarşının günlük cirosu 200 milyar TL’yi buluyor.
Böyle bir dönemde iyi bir kazanç değil mi?
Paylaş