Yıldızların altında gerilimin eğlencesi

HAFTA başından beri gazetelerde, haber bültenlerinde, ajanslarda karşıma çıkan ve her satırı içimi dayanılmaz biçimde acıtan bir haber var.

Bugüne kadar mesleğinin ’gizli kahramanı’ olan birçok polis memuru arkadaşımdan, "İyi ki polis olmuşum, yoksa bu düzene, bu haksızlıklara ben de isyan edebilirdim" şeklindeki yakınmalarını dinlemişimdir.

O zamanlar bana anlamsız gelen bu yakınmaları, şimdi anlıyorum..

1990’lı yılların başında, mesleğin ’en önemli öğrenme evrelerinde’ Yaşar Sökmensüer’in ’sihirli eli’ olmasaydı, kimbilir belki ’kalemin kutsallığını’ bu kadar iyi anlamayacaktım.

Böyle olunca, içimi acıtan o haberler daha büyük acı veriyor.

Hakaret, belki de bir gazeteye asla girmemesi gereken tek şey..

ARKADAŞIM SELÇUK ŞENYÜZ..

Hürriyet, hafta başında haberi sürmanşetinden ’5 Yıldızlı Maganda’ başlığı ile duyurdu:

"Ankara Sheraton Oteli’nin güvenlik görevlisi Ersin Demirhan, kaba kuvvet uygulayarak yere düşürdüğü Hürriyet Gazetesi foto muhabiri Selçuk Şenyüz’ün kolunun 5 yerden kırılmasına neden oldu.

Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun oğlunun düğün törenine gelecek olan Başbakan Erdoğan’ı izlemek için Sheraton Oteli’nin önünde bekleyen Şenyüz, olaydan sonra kaldırıldığı hastanede dün 5 saat süren bir ameliyat geçirdi."

O günden bu yana, kafamda sayısız soru işareti ve bilinmeyen dolaştı.

O YILDIZLARI KİM TAKTI

Fotoğraf altında, "Saldırgan Ersin Demirhan, ifadesinin ardından savcılığın talimatı üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı" bilgisine yer verilmişti.

Sorular mı..?

Örneğin, kimdi bu Ersin Demirhan..? Referansı kimdi..? Sheraton Oteli’nde çalışmayı hak edecek hangi başarının, hangi sükunetin altında imzası vardı..?

Ve Selçuk’un tartaklanmaya başladığı anda, saldırgana sorduğu soru:

"Sen nasıl Sheraton’da çalışıyorsun kardeşim?"

Magandanın kardeşlikten anladığı, kardeşe kaba kuvvetti.

Bir başka soru..

Maganda, 5 yıldızlı..

Peki magandaya beş yıldızı kim takmıştı..?

Bu sorunun cevabını bulmak için Sheraton Oteli’nin web sayfasında uzun süre dolaştım. Hem vicdanen, hem hukuken o magandaya 5 yıldızı takabilecek tek kişi vardı..

Sheraton Ankara Genel Müdürü Jacques Chevasson.

Magandaya 5 yıldız takan otel yönetimi, Ankara’nın en beyefendi gazetecilerinden Selçuk Şenyüz’e yardımcı olacağına, kafasının üzerinde yıldızlar uçurmayı tercih etmişti..

Soru soruyu doğurdu..

KİMDİ JACQUES CHEVASSON

İnternette arama motorlarına isim ve soyadını yazdığımda, "Soyadının Chivasso olmadığına emin misiniz?" uyarısı geldi.

Sheraton Hotel & Convention Center Ankara Genel Müdürlüğü’ne 7 Ocak 2008 tarihinde atanmıştı. Haberler Chevasson’u şöyle anlatıyordu:

"Çarpıcı kariyeri boyunca Le Meridien, Inter-Continental gibi önemli otel zincirlerinde Senegal, Tanzanya, Venezuella, Dominik Cumhuriyeti, Brezilya, Meksika, Rusya, İngiltere, Almanya, İsviçre, Portekiz, Belçika, İspanya ve son beş yıl Mısır olmak üzere dört kıtadaki pek çok değişik ülkede üst düzey görevler üstlenen Chevasson, Luzern’deki Swiss Otel Okulu mezunu. Son 28 yıldır kariyerini genel müdürlük pozisyonunda sürdüren Jacques Chevasson, geçen 10 yıl boyunca Starwood Hotels& Resorts’da, dünyanın pek çok yerinde bölge müdürlüğü pozisyonlarında görev aldı. İş hayatındaki sloganı ’Profesyonel hizmet’ ve felsefesi ’Günün tadını çıkarmak’ olan Chevasson Fransa vatandaşıdır. Fransızca, İngilizce, İspanyolca, Portekizce ve Almanca olmak üzere beş dil bilmektedir."

5 YILDIZ, 5 DİL, 5 KIRIK

Magandaya 5 yıldız takan otelin müdürü, 5 dil biliyordu. İş yaşamında iki felsefesi ve sloganı vardı. Birisi, ’Profesyonel hizmet’, diğeri ise ’Günün tadını çıkarmak’..

Güven Hastanesi’nde ziyaret ettiğim ’profesyonel gazeteci’ Selçuk Şenyüz, Sheraton’da ’profesyonel saldırıya’ uğramıştı ve hiç de günün tadını çıkarıyor gibi bir hali yoktu..

Kolunda 5 kırık, platinler ve 12 çivi ile..

Gazetelerde pek çok kez şahit olduğum sahneler geldi aklıma..

* İngiltere’de bir kadın, ayakkabısının sivri topuğunun koparak bileğinin kırılmasına yol açtığı gerekçesiyle açtığı davada, ayakkabı mağazasından 7 bin 200 sterlin (yaklaşık 17 bin YTL) tazminat almaya hak kazandı.

* Almanya’nın Hannover kentinde, 3 Mayıs 1982 tarihinde, 19 yaşındayken motosikletiyle bir bisikletliye çarpan ve sol kolu kırılan Türk gurbetçi Mustafa Selim Sürmeli, 17 yıldır Almanya’nın çeşitli mahkemelerine açtığı davalardan 150 bin Euro’dan fazla tazminat kazandı.

* Philadelphia’da bir restoran, mekan içinde kayarak düşen ve kuyruk sokumu kemiğini kıran müşterisi Amber Çarson’a 113 bin 500 dolar tazminat ödemeye mahkum oldu.

* New York’ta rekor tazminat. Gözaltına alındığı karakolda dayak yiyen ve kötü muamele gören bir göçmene mahkeme 9 milyon dolara yakın tazminat ödenmesine karar verdi.

Ve bu haberlerin yarattığı heyecanın, hep bir hayıflanma ile bittiğini gördüm:

"Yok abi, biz adam olmayız"

HEPİMİZ YANILIYORUZ

Artık, Avrupa’ya bakıp "Biz adam olmayız" diyenlere de kızıyorum.

Adam olamayanlar, dünyanın hiçbir yerinde adam olamıyor. Avrupa’da kamuoyu, Selçuk’un uğradığı türden saldırıları öğrendiğinde, ödenen yüklü tazminatlarla tatmin olmuyor.

Gazetelerde, "........ Oteli Genel Müdürü ....... ........., düzenlediği basın toplantısında yaşananlar için özür diledi ve görevinden istifa ettiğini açıkladı" haberlerini bekliyorlar, zorluyorlar.

Bizler ise TV dizilerinden şunu öğreniyoruz:

"........ Oteli Genel Müdürü ....... ........., uluslararası şirketin idare merkezinde üst düzey yöneticilere telefonla bilgi verdi ve (Merak edilecek birşey yok efendim. Türkler, iki gün sonra herşeyi unutur. Bunu da unutacaklardır) dedi."

GERİLİMİN EĞLENCESİ

Sheraton Hotel & Convention Center Ankara’nın web sayfalarında çok dolaştım. Özel bir etkinlik, "Gerilimin eğlencesini hisset" başlığı ve gurur ile duyuruluyordu.

Yarın, yani 31 Ekim Cuma günü ’Halloween Party’, Dj ve canlı müzik eşliğinde 23.00’dan sabahın ilk ışıklarına kadar devam edecekmiş.

En sıradışı giyinen 3 kişiye ve 3 çifte sürpriz hediyeler verilecekmiş.

Web sitesinden bir başka heyecanlı haber:

"Sheraton Ankara ’dan enfes av yemekleri. 20-31 Ekim tarihleri arasında L’Angoletto Restoran’da devam edecek olan "Av Yemekleri Haftası" boyunca, Sheraton Ankara’nın Baş Aşçısı Zeki Açıköz ve ekibi tarafından hazırlanacak leziz av yemeği menüleri akşam yemeklerinde Sheraton’ı tercih eden misafirlerin beğenisine sunuluyor."

Genel Müdür Jacques Chevasson, bir Fransız.. Bu nedenle web sayfasında gözüme çarpan son heyecanlı haber, O’nu hatırlattı:

"En İyi Şaraplar Kadehte...

Bazı zevkler nadir ama unutulmaz olur.

Her bardakta farklı bir yörenin tadı...

Her yemeğinize farklı bir şarap seçebilme, kendi tercih ettiğiniz şarabı tadabilme, şeçkin şaraplardaki nüansı karşılaştırabilme özgürlüğü...

Her bardakta eşsiz bir tecrübenin tadını çıkartın. Seçim sizin."

Kadehimi Selçuk’un sağlığına kaldırıyorum Mösyö Chevasson...

Şerefinize...
Yazarın Tüm Yazıları