Türbana tahsis edilen o makam

YILLAR önce hafta sonları Söğütözü'ne yolu düşenler bilir.Orada Başbakanlık'a ait bakım ikmal tesisleri vardır.

Haberin Devamı

Başbakanlık'ın resmi araçlarının depolarını doldurdukları bir de benzinlik..

Bugün durum ne bilmiyorum ama, eskiden resmi araçlar Başbakanlık benzinliğinin önünde Cuma günleri yüzlerce metrelik kuyruklar oluştururlardı.

Her nedense hepsinin benzini, haftanın son iş gününde biterdi. Tesadüf bu ya, resmi plakalı araçlara 'güvenlik' gerekçesi ile sivil plaka takma formülü de aynı dönemde uygulanmaya başlamıştı.

1990'lar..

Resmi arabaya sivil plaka takıp, Cuma günü Başbakanlık'tan depoyu doldurup, hafta sonu maaile pikniğe gitmek devlet modası olmuştu.

Bizim çocukluğumuzda devletin bu kadar çok arabası yoktu..

Belki de bu yüzden üzerinde 'polis' yazan teneke oyuncak arabalar, en büyük tutkumuzdu..

Hatta resmi plakalı bir arabaya park halindeyken de olsa binebilmek, arkadaşlarımıza hava atmak için en iyi fırsatlardan birisiydi.

Haberin Devamı

Bugün devletin kullanımında, milletin vergileri ile sağlanan her türlü imkan var..

Cep telefonundan tatil kampına, lojmanından arabasına kadar..

Hatta devletin envanterinde binlerce resmi araç varken, Ankara'da 34 plakalı sivil ve lüks araçları özel şirketlerden kiralayıp üst bürokratlarının altına veren 'devlet' kurumları bile var..

Hafta sonu pikniklerine 'gönüllerince' gidip eğlenebilsinler diye..

Bugün bu köşede gördüğünüz fotoğrafı geçtiğimiz hafta öğleden sonra, mesai saatleri içinde Kurtuluş semtinde cep telefonum ile çektim. Bu yüzden görüntü kalitesi için özür dilerim..

Devletin arabası ile pikniğe gideni, aleme gideni, hatta tatile gideni çok görmüştüm ama, makam arabası olarak türbanlı bir hanımefendiye tahsis edilen devlet arabası bugüne kadar hiç görmemiştim.

Kendi kendime dedim ki: "Belki o resmi kurumda çalışan zavallı bir temizlikçidir. Çocuğu ateşlendiği için bağlı olduğu amir bir jest yapmış ve suç da olsa insanlık yapmıştır."

Fotoğrafını çektikten sonra bir süre arabayı izledim. Hiç de acelesi yoktu. Üstelik türbanlı hanımefendi, 'ağır ol molla desinler' misali, gayet vakur duruyordu yüce makamda.. Son derece alışık..

Bu durumda iki ihtimal var..

Haberin Devamı

Ya devlet kurumlarından bir tanesi üst düzey bir göreve ilk defa türbanlı bir hanımefendiyi bürokrat olarak atadı, haberimiz yok..

Ya da üst düzey bir bürokratımız, tekerleği benim vergilerim ile dönen devlet arabasını saltanat arabası olarak eşine dostuna tahsis ediyor.

Sizce hangisi..?

Yazarın Tüm Yazıları