DOST sohbetlerinden ve yaşça benden büyük kimselerin anlattıklarından aklımda kalan, Yenimahalle’nin 1950’lerde devlet memurlarının ev sahibi olabilmesi için imara açılan bakir bir bölge olduğu..
Çocukluğumdan aklımda kalan ise troleybüs ile de gidilebilen, iki katlı bahçeli evlerin yoğun olarak bulunduğu huzurlu, sakin ve leylak kokan bir mahalle.. Geçtiğimiz hafta sonu, Yenimahalle’de Efes Pilsen tarafından yeniden düzenlenen Taşkın Sokak’ta idim. Yıllar öncesinin moda tabiri ile “Şöyle bir 5’e gidip gezelim” dedim. Taşkın Sokak, her biri Ankara tarihinin reddedilemez bir parçası olan içkili lokantalardan, pastanelerden oluşan bir sosyal yaşam alanı.. Çalıkuşu Lokantası’nın kapısında 1964 tarihi yazılı.. Sokağın hemen arkasındaki Vardar Dondurmacısı’nın kapısında ise 1950 yazıyor, yani Yenimahalle ile aynı yaşta.. Plastik çubuklarında ‘bedava kazandınız’ yazan dondurmaları gerçek dondurma zanneden genç kuşaklara, gidip orada gerçek ‘Roma Dondurması’ yemelerini tavsiye ederim. Bir önceki yerel yönetim döneminde Taşkın Sokak’a gittiğimde, içimin biraz burulduğunu hatırlıyorum. Kendi kaderine terk edilmiş, sanki Cebeci’deki Talatpaşa Bulvarı ile aynı kaderi paylaşmaya zorlanıyormuş gibi bir havası vardı. Kışın yoğun kar ve buz altındayken, belki de Yenimahalle’nin tuzlanmayan tek sokağı idi. İki duble içip çakırkeyif olan müdavimler, sokağa adım attıkları anda kayıp yere düşüyordu. Karanlık bir sokaktı demeye dilim varmıyor ama, ışıkları kapatılmış bir sokak olduğu kesindi. Bugün Taşkın Sokak, Yenimahalle Belediyesi ve Efes Pilsen’in işbirliği ile baştan aşağı yenilenmiş. Binaların dış cepheleri, tenteler, kaldırım taşları ve ışıklandırması ile üç-beş yıl öncesine kadar ölüme terk edilmiş bir sosyal alana yeniden can verilmiş. Başkan Fethi Yaşar’ın sokağın açılış töreninde yaptığı konuşmanın, özellikle bir bölümüne yürekten katılıyorum. “Taşkın Sokak sadece Yenimahalleliler’in değil bütün Ankaralılar’ın ailece gelip yiyip içebilecekleri bir eğlence merkezi olmalı. Sokağın esnafı asla hata yapmamalı. Temiz, doğru ve dürüst esnaflığın en güzel örneklerini sergileyebilmeli.” Bu sözlere benim de eklemek istediğim bir şey var. Ankara’nın ve Yenimahalle’nin evine kapanmayan, çağdaş, sosyal insanları ne kadar çok sahip çıkarsa, Taşkın Sokak eski güzel günlerine o kadar hızlı kavuşur. Kent, Altınpark’tan ya da Park Caddesi’nden ibaret değil.. Başkent’in sahip olduğu her değeri yaşamalı, yaşatmalıyız..