ARKADAŞIM Düzgün Karadaş’ın MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş ile yaptığı ‘Ankara Röportajı’ kısa süre önce Habertürk Gazetesi’nin Ankara ekinde yayınlandı.
Tuğrul Bey siyasi bir kişilik olarak tanıdığım, ancak bizzat tanıştığım bir siyasetçi değil. Ankara üzerine görüşlerini ilgi ile okudum. Röportajın bir yerinde gerçekten irkildim: “Artık binalar balkonsuz yapılmalı” Aklıma önce “Evin balkonlusu, erkeğin göbeklisi makbuldur” esprisi geldi. Acaba Tuğrul Bey ince bir gönderme mi yapıyordu..? Daha dikkatli okudum. Gayet ciddiydi.. Tuğrul Bey’in temel gerekçesi görüntü kirliği, balkonların işlevsel olmaması.. Ancak bir alt gerekçe var ki, o daha da irkiltici.. Tuğrul Bey diyor ki, “İnsanların balkon yerine evlerinde kilere ihtiyaçları var. Ankara’da yaşayanların çoğu kırsal kesimden gelmiştir. Memleketinden erzakını getirse bugününkü apartman sisteminde bunu koyacak yeri yok.” Yani bir anlamda “Kırsalı kentleştirmek yerine, kenti kırsallaştıralım.” önerisinde bulunuyor. Eğer Tuğrul Türkeş’in Ankara’nın balkonlarına dair görüşleri, ‘kent estetiği, mimari estetik, toplum sağlığı, sosyoloji, tarih, doğa, statik, ekonomi’ gibi başlıklar altında konunun derinlemesine analiz edildiği bir rapora dayanıyorsa, o raporu görmeyi gerçekten çok isterim. Siyasetçiler kent politikalarını elbette eleştirmeli, gördükleri yanlışları söylemeliler. Ancak Tuğrul Türkeş’in balkonlar konusundaki ‘radikal projesi’ bir eleştiri değil, doğrudan doğruya icraat vaadi niteliğinde.. Bunu net biçimde gösteren cümlesi ise şu: “Balkonlu evden Ankara artık vazgeçmelidir. İmar Kanunu’na bir ilave yapılarak bu sağlanabilir.” Ben bu görüşlerin ‘talihsiz bir açıklama’ olduğunu düşünüyorum. Üstelik Tuğrul Türkeş’in yıllardır siyaset yaptığı MHP’de, Mansur Yavaş gibi yerel yönetimler alanındaki başarısını somut biçimde ispatlamış bir siyasetçi de var. Tuğrul Bey, MHP Ankara Milletvekili olarak kamuoyuna ‘Balkonsuz Ankara’ projesini açıklarken Mansur Bey’in görüşünü sordu mu bilmiyorum. Ama Mansur Bey’in görüşünü de merak ediyorum..