Erbakan, Yenimahalle ve yönetsel yozlaşma

TÜRKİYE’de siyasetin çok hareketli olduğu koalisyon hükümetleri dönemiydi..

1995, 1996, 1997..

1995 seçimleri sonrasında Mesut Yılmaz’ın kurduğu hükümet 3 ay dayanabilmiş ve ardından Necmettin Erbakan, Cumhurbaşkanı’ndan görevi alarak 1996 Haziran ayında 54. hükümeti kurmuştu.

O dönemde Başbakanlık muhabiri olarak görev yapıyordum ve zamanımın neredeyse tamamı Başbakanlık Merkez Bina’da geçiyordu. Erbakan’ın başbakanlığından önce, her Ramazan ayında olduğu gibi Merkez Bina’da öğle yemeğine gelen personel sayısı düşerdi.

Ama yine de bütün masalar dolu olurdu, sadece yığılmalar ortadan kalkardı.

Erbakan Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra yaşanan Ramazan ayında ise bugün bile unutamadığım bir tabloya şahit olmuştum..

Başbakanlık Merkez Teşkilatı personelinde atamalar açısından büyük değişim olmamasına rağmen, Ramazan’da öğle yemeğine gelen kişi sayısı iki elin on parmağını geçmez oldu.

Bir önceki Ramazan’da oruç tutmayan herkes oruç tutmaya başlamış olmalıydı. Ancak bina girişindeki danışma bankosunda öğle saatlerinde yaşanan hareketliliği fark ettiğimde, durumun pek de öyle olmadığını anladım.

Kızılay civarındaki lokantaların bütün komileri, Ramazan ayında Erbakan’ın Başbakanlık koltuğunda oturduğu binada, özel odalara yemek taşıyordu sessiz sedasız..

Artık oruç tutmuyor olmak, tedirginlik nedeniydi..

Refah Partisi korkusuna oruç tutuyor rolü yapan Başbakanlık personeline de, oruç tutmanın faydalarını Refah Partisi iktidar olduktan sonra keşfedenlere de çok içerlediğimi hatırlıyorum..

Belki de o Ramazan Başbakanlık Merkez Bina’da, çoklu sonuçlar doğuran mahalle baskısı kavramının en önemli kuluçka devrelerinden bir tanesi yazılıyordu.

Bunları, son yerel seçimlerin ardından Yenimahalle Belediyesi’nde benzer bir durum ile karşılaştığım için anlattım.

Yenimahalle Belediyesi’ni 5 yıl boyunca, AKP adayı olarak seçim kazanan Ahmet Duyar yönetti. Duyar döneminde, belediyenin çeşitli birimlerinde bulunan erkek tuvaletleri önünde Cuma günleri oluşan uzun kuyrukları biliyorum.

Geçtiğimiz hafta, işleri nedeniyle belediyeye sık sık gidip gelen bir arkadaşımla karşılaştım. Yönelttiğim ilk soru tuvalet önlerindeki Cuma günü kuyrukları oldu.

Cevap, tereddütsüz geldi:

"Artık o kuyruklar yok"

Oysa tıpkı 1996 yılında Başbakanlık’ta olduğu gibi, bugün için belediye personelinde atamalar açısından çok büyük değişimler yaşanmamıştı..

13 yıl sonra bir kez daha içerledim..

Ankara’da iki yerde ’Devlet Mahallesi’ var.. Birisi Çankaya’da, diğeri Eryaman’da..

Mahalle baskısı üzerine kafa yorarken, belki devletin ’gerçek mahallesi’ndeki baskının neden olduğu yönetsel yozlaşmaya da kafa yormak gerekiyor.

Ve biraz daha dikkat..

Yozlaşmanın ne sağı var, ne de solu..
Yazarın Tüm Yazıları