Akılları takmaya programlananlar

GEÇTİĞİMİZ hafta Haber Sokağı’nda Gençlik Parkı’nın ‘yeni haliyle’ açılışından bahsetmiş ve bazı endişelerimi dile getirmiştim. Alınanlar olmuş. Öncelikle parkın mimarı Öner Tokcan sitem dolu bir elektronik posta göndermiş.

Öner Bey, Aydınlıkevler’de bulunan Altınpark’ın da mimarı.. Ki bana göre 15 yıllık Melih Gökçek yönetiminin Ankara’da yaptığı ‘iki’ doğrudan birisidir Altınpark..
Büyükşehir Belediyesi’nin kenti yönetme üslubuna getirdiğim eleştiriyi Öner Bey gibi sanatçıların, çalışanların hatta belediye bünyesinde düzgün duruşları ile doğru işler yapan üst düzey bürokratların üzerlerine alınmasına hiç gerek yok.
Benim eleştirimin odağı belli idi.
Atatürk o parkın bulunduğu arazinin, akşam sofrasına davet ettiği bir hayırseverin şerefine kaldırdığı bir kadeh rakı ile bağışlanmasını sağlamış  ve Türk gençliğine armağan etmişti.
Bundan sonra o parkta, hiçbir nedenle tek bir kadeh bile şerefe kalkmayacaktı.
Mübarek Ramazan ayında yazmaktan hiç hoşlanmamama rağmen, bu düşüncemi aydın Ankaralılar’la paylaşmak zorunda hissettim kendimi..
Gerçek niyetini gizlemek için hiç kimsenin çiçeğin böceğin arkasına saklanmasına da gerek yok..
Yüce dinimizin siyasete alet edilme alışkanlığı, son dönemde yerel yönetimler düzeyine indirgendi.
‘Mahalle baskısı’, sosyolojik bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Ve bu baskıyı merkezi otorite değil, yerel dinamikler besliyor. İslamı siyasallaştıran çevrelerin deyimi ile geçen haftaki yazımdan hoşlanmayan bir ‘hanım kardeş’ de elektronik posta gönderip beni kıyasiya eleştirmiş. Eleştirilerinin odağında, “Aklınızı bir kadeh rakıya takmışsınız” cümlesi yer alıyor.
Hanım kardeşin tespiti doğru, ancak durup baktığı pencere yanlış..
Bir kadeh rakıya ben değil, islam zemininde siyaset yapmaya gayret eden zihniyet kafayı takmış durumda..
Zaten sorunun kaynağı da bu..
Benim çocukluğumun Ankarasında, böyle ‘sinsi ve programlı’ takıntılar yoktu.
Kimse aklını kimsenin bir kadeh rakısına takmazdı.
Kimse aklını plastik bebeklerin erotizmine takmazdı.
Kimse aklını çocuk denilecek yaşta kızların bacak aralarına takmazdı.
Kimse aklını haremlik-selamlık uygulamalara takmazdı.
Kimse aklını genç kızların etek boylarına takmazdı.
Kimsenin aklına toplu taşım araçlarında erkeklerle kadınları ayrı ayrı taşımak gelmezdi.
Kimsenin aklına heykellere tükürmek gelmezdi.
Kimsenin aklına reklam billboard’larındaki mankenlerin bacaklarını siyaha boyamak gelmezdi.
Kimsenin aklına otelde aydın yakmak gelmezdi.
Kimsenin aklına saçmasapan sokak anketleri yapmak gelmezdi.
Bana ‘bir kadeh rakıya takmışsın’ diyenleri tebessüm ile izliyorum.
Kimin neye taktığı ve Ankarayı ne hale getirdiği o kadar açık ki..
Yöneticisiyle, mimarıyla, hanım kardeşiyle, kentlisiyle herkesin takkesini önüne koyup düşünmesi gerekiyor.
İçi boş tepkiler vermekten daha yararlı olacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları