GEÇTİĞİMİZ Pazar günü arkadaşımız Eray Görgülü’nün Ankara metrosuna ilişkin istatistikler içinde yakaladığı müthiş ayrıntıyı, gazetemizde ‘15 milyon sanki uçtu’ başlığı ile okudunuz.
Habere göre, Metro ve Ankaray’da taşınan kişi sayısı her yıl artarken, 2009 yılında 15 milyon civarında düşüşle, beş yıl önceki rakamlara geri dönmüş ve Ankaray aynı dönemde 7 milyon yolcu kaybetmişti. Bu bilgi, CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in TBMM Başkanlığı’na verdiği yazılı soru önergesine İçişleri Bakanlığı’nın verdiği cevapta yer alıyor. Ama rakamlardaki korkunç düşüşe ilişkin her hangi bir ipucu bulunmuyor. 15 milyon yolcuya ne olduğunu, ben anlatayım..: Dünyanın neresine giderseniz gidin, kent içinde raylı sistem kullanarak yolcu taşımanın bilimsel, bilimsel olduğu için de değişmez bir kuralı vardır. Bir kente raylı sistemi kurduktan sonra, o sisteme her yıl en az 3-4 kilometre eklemek bir zorunluluktur. Bunu beceremezseniz, şehircilik ve işletme mantığı açısından ekonomik bir facia tablosu ile karşı karşıya kalırsınız. Malzeme ömrü, işletme ve bakım giderleri, kısa, orta ve uzun vadeli şehirleşme ve işletme projeksiyonları gibi farklı konu başlıklarına hiç girmiyorum. Büyükşehir Belediyesi’nin şehircilik ve ekonomi yönetiminden uzak yönetim kademeleri, ne yazık ki yıllarca metro masalları ile hem kendilerini hem de Ankaralılar’ı yanılttılar. Bunun sonucu olarak mevcut raylı hatları da kanser ederek ölüme terk ettiler. Ankara’da yerleşim tercihleri dış lokasyonlara kayarken, metro yerinde saydı. Doğal olarak da müşteri kaybetti, verimli bir işletme olma şansını yitirdi. Ne yazık ki böyle devam ederse raylı sistemin, Ankara’nın zarar eden dev kamburu haline gelmesi de büyük ihtimal. Özetlemek gerekirse, dünya üzerinde metro planlamasını beceremeyip, elindeki raylı sistemi kendi elleri ile boğup öldüren tek başkentiz.. Emeği geçenleri, tebrik ederiz..
Pek nostaljik
ANKARA’nın yeni Valisi Alaaddin Yüksel, göreve başladığı andan itibaren hepimizin özlediği dinamik, çalışkan, iyi yöneten, sorun çözen, değer yaratan vali profilini fazlasıyla sergiliyor. Performans ve başarısının böyle devam etmesini yürekten dilerim. Ancak geçtiğimiz günlerde Valiliğin bir haberimiz ile ilgili gönderdiği açıklama yazısının giriş bölümü, bana 1940’ların Ankarası’nda gazetecilik yapıyormuşçasına nostalji yaşattı. Aynen aktarayım, bakalım siz de benim gibi hissedecek misiniz..? “İlimizde münteşir bir gazetenin 07.10.2010 tarihli Ankara ekinde “Şaştı Kaldı” başlığı altında yayımlanan haber yanlış, mevzuatı ve gerçeği yansıtmadığı ile hangi maksada matuf olduğu hususu anlaşılamamakla iş bu açıklamanın yapılması zarureti hasıl olmuştur.”