Paylaş
Tam 141 gün önce, turistik yerlerde ‘yeni sezon’ başlarken, nüfusu yaz boyunca düşecek ve tenhalaşacak Ankara için ‘ölü sezon’un başlayacağını hatırlatmış ve belediyelerin yol/asfalt çalışmalarını okullar açılmadan tamamlamasını dilemiştim.
Okula yeni başlayanlar için bu hafta başında ilk ders zili çaldı. Yüz binlerce öğrencinin yollara düşeceği yeni eğitim ve öğretim yılı ise önümüzdeki Pazartesi başlayacak.
Konya yolunda, Eskişehir Yolu’nda, Emek’te, daha birçok yerde ve aynı anda asfalt seferberliği başladı.
Toz, duman, trafik altüst..
Arkadaşımız Fatih Aktimur’un bu çalışmalarla ilgili haberini, bugün Ankara Hürriyet’te okuyacaksınız. Büyükşehir Belediye Meclisi’nin muhalefet üyesi Fazıl Güleken, Ankaralı’ya ‘eziyet eden hizmet’i, zamanlama hatası ve plansızlık olarak değerlendirmiş.
Ben buna katılmıyorum..
Hatta, özellikle zamanlanmış ve özellikle planlanmış bir çalışma olduğunu düşünüyorum.
Kendini aşamamış, yüz yıl öncesinde kalmış siyasi propaganda yöntemlerinin yerel versiyonu..
Ankara’da inlerle cinlerin top oynadığı aylarda böyle çalışmaları yaparsanız kimse görmez, hizmeti görmeyen oy vermez hurafesi..
Binlerce insanın eziyet çekmesi pahasına, herkes Ankara’da iken yolları kapatıp gözüne gözüne sokacaksınız ki insanların, “bak adam nasıl çalışıyor” desinler, takdir etsinler.
Aman nazar değmesin..
141 kere maşallah..
Bu iddia umarım sadece bir kent fısıltısıdır
Bazen öyle bir yerde öyle bir insandan duyarsınız ki, doğru olması mümkün olmayan bir iddia bile kafanıza ‘acaba’ kelimesi ile birlikte bir soru işaretini yerleştirir.
Geçenlerde özel bir sohbette duyduklarım karşısında, benim de kafama böyle bir soru işareti yerleşti.
Bildiğiniz gibi Ankara’da trafik artık son teknoloji ile takip ediliyor. Hız limitini aşanı, kırmızı ışıkta geçeni kameralar otomatik olarak tespit ediyor, kural ihlali yapan araçların plakalarına elektronik ortamda ceza kesiliyor.
İddiaya gelince..
Bu sistem içinde kent protokolüne mensup üst düzey yöneticilerine ve bazı ‘çok önemli kişilere’ ait bin 800 civarında aracın plakasının tanımlandığı ve bu plakalara hiç bir şart altında ceza uygulanmadığı ileri sürülüyor.
Böyle bir şey teknik açıdan mümkün olmakla beraber, ben bu iddianın sadece bir kent fısıltısı olduğuna inanmak istiyorum.
Ve inanıyorum..
Paylaş