İlginç bir topluluk

Lale Barçın İMER

Yeni isimlerin çıkmakta terreddüt ettiği şu günlerde çok ilginç bulduğum bir topluluk var. İskender Paydaş'ın uzun süredir üzerinde çalıştığı Kurban isimli topluluk, sonunda ilk albümünü piyasaya sürdü.

Deniz Yılmaz, Kerem Tüzün, Burak Gürpınar ve Umut Gökçen'den oluşan topluluk, eğer ki iyi ‘‘pazarlanılırsa’’ (ki bu çok önemli!), zaten iyi yaptıkları işi daha çok insana ulaştırabilirler. Albüm kesinlikle rock platformunda dolaşıyor, ama farklı ve değişik saptamalarla. Kuşkusuz topluluk üyelerinin bunda emeği var, ama prodüksiyonu yapan İskender Paydaş da doğu ile batı, rock ile ‘‘pop’’ arasındaki hassas dengeyi her zaman olduğu gibi iyi kurmuş, sihirli değneğini dokundurmuş... Bu yüzden de Kurban rahat rahat rock, punk, zaman zaman pop ve doğu motifleri cephelerine uğrayarak sıkı bir sound elde etmeyi başarmış. Albüm üstünde çok düşünülmüş ve titiz bir çalışmanın ürünü. Özellikle dikkat çeken gitar partları, solist Deniz Yılmaz'ın kendinden emin vokali, genelde şarkıların başındaki ‘‘komik!’’ samplingler, çalışmanın genel pozitif atmosferi sayesinde Kurban, bu yılın önemli çalışmalarından biri olacak. Topluluk ‘‘Yalan’’ ile de isabetli bir çıkış parçası seçmiş. Kimi zaman espirili, kimi zaman hüzünlü, kimi zaman duygu yüklü sözleriyle de söyleceği çok şey var Kurban'ın. Favorilerim ‘‘Gelme’’, ‘‘Yalaka’’, ‘‘Sorma’’, ‘‘Yalan’’ ve galiba sadece CD'de yer alan bonus track ve Eric Clapton'un ‘‘Wonderful Tonight’’un ‘‘Kurban’’ca uyarlaması... Altyapısı, miksi, solo partları, tertemiz kaydıyla, dengeli, keyifli, çok ama çok sıkı bir albüm! İyi bir prodüksiyon...

Kargo’dan anlamlı klip

Klip seyretmeyi sevmiyorum... Genelde... Zaten seyredecek kayda değer pek klip görmek de mümkün değil müzik kanallarımızda. Bağıran, çağıran tipler bu kanalları istila etmişler adeta. Bu hengamenin içinde arada bir de olsa karşılaştığım sürprizler beni mutlu ediyor.

Uzun zamandır beni böylesine düşündüren, düşündürürken garip bir şekilde mutlu eden bir klip seyrettiğimi hatırlamıyorum. Geçenlerde yakaladım. Çoğunlukla siyah beyaz görüntülerin hakim olduğu klibin başlığında ‘‘Boğaziçi’’ ve Kargo kelimelerini okuyunca durakladım ve kendimi bu üç dört dakikalık görüntüler sonunda daha ‘‘zengin’’ hissettim. Doğuyla batının buluştuğu ‘‘Boğaziçi’’nde, mecazi anlamda da olsa yaşayan herkes bu sözlerden etkilenecektir kuşkusuz... ‘‘Hayat Doğu'da sessizlik, suskunluk anlamında, Batı'da ise değerli bir taş gibi. Susmak Doğu'da erdem, meziyet anlamında, Batı'da ise değersiz bir hak gibi. Bilgi Doğu'da itibar anlamında, Batı'da ise para'ya endeksli. Gülmek Doğu'da utanç, kibir anlamında, Batı'da ise doğal bir istek sanki; Ayır bizi Boğaziçi, ama anlat bizi ayırmadan. Acı, ağrı ve sonsuz çile; politikayla; yok hiç bir dilde!’’

Kargo, müzik dünyasında ciddiye aldığım topluluklardan biri. İşine duyduğu saygı, dünyaya bakış açısı, sahip olduğu ilginç vizyonla müzik yapan grup, kentte yaşayan günümüz genç kuşağın yaşamından kesitler sunarken çok şey öğrettiğine inanıyorum. Yaptıkları işi çok doğal ve samimi, mesaj verme kaygısı olmadan yapmaları insanı etkiliyor. ‘‘Arada kaynadığını’’ düşündüğüm son albümü ‘‘Yanlızlık Mevsimi’’ dikkatli dinlendiğinde, (ne yazık ki bizde albümler pek dikkatle dinlenmiyor!) korkularımıza, kafamızdaki bitmeyen sorulara, kendi yorumumuza bırakılan yanıtlar bulmak mümkün. Kargo'nun ‘‘Boğaziçi’’ isimli klibi de şarkıyı da dinlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Belki de bu albümle tanışmanın artık tam zamanı. Bu arada Kargo gibi toplulukları mutlaka canlı dinlemek gerekiyor. Tanımak için, anlamak için, hissetmek için... Topluluk kısa bir süredir Çarşamba günleri Cool Bar'da ve her cuma da Barfly'da sahneye çıkıyor. Fırsatı kaçırmayın!

Unutmadan, ‘‘Boğaziçi’’ klibindeki inanılmaz görüntüleri genç yönetmen Sertuğ Alptekin gerçekleştirmiş.