Eurovision skandalı

Lale Barçın İmer
Haberin Devamı

Evet, ben Eurovision Şarkı Yarışmasını ciddiye almadığımı bu sütundan defalarca yazmıştım... Bunu garipsemeyin, çünkü bu yarışmayla yakından uzaktan bir ilgim yok. Ama çok yakından ilgisi olan bir kurumun, yani TRT'nin de bu yarışmayı ciddiye almadığını görmek şaşırtıcı doğrusu. Evet, ciddiye almıyorlar bence, çünkü alsalardı bu yılki Türkiye elemelerinde daha titiz, daha dikkatli çalışırlardı. Yıllardır bu meseleyi kendi tekelinde koruyan TRT'nin bu konuda ne kadar başarılı olduğu tartışılır belki, ama bu yılki elemelere gelince altı çizilmesi gereken bazı noktalar var. Neden mi böyle düşünüyorum? İşte nedenlerim:

1 Böylesine önemli buldukları bir yarışmada ülkeyi temsil edecek şarkıyı seçecek jüride kurumun dışından kimsenin olmaması, dahası hiç bir müzik adamının bulunmaması dikkat çekiyor doğrusu.

2 Birinciliği elde eden ve böylece bu yıl Türkiye'yi Eurovision'da temsil edecek olan parça hakkında çalıntı söylentilerinin çıkması TRT'yi rahatsız etmiyor.

3 Yine bu yıl yarışacak parçanın sahibi Erdinç Tunç'un aslında bu şarkının sahibi olduğunu söyleyen Volkan Şanda'yı arayıp ‘‘Ya kusura bakma, ama parçam senin söz konusu şarkına gerçekten çok benziyor’’ demesi de TRT'yi ilgilendirmiyor.

4 Geçtiğimiz yıl ülkemizi başarısız bir sonuçla temsil eden Tüzmen'in söylediği şarkının yine Erdinç Tunç isimli besteciye ait olması TRT'yi ilgilendirmiyor.

5 Geçtiğimiz yılkı temsilcimiz Tüzmen'in Erdinç Tunç'un kız kardeşiyle evli olması, dört ay önce boşanmış olması belki TRT'yi ilgilendirmeyebilir, ama Tüzmen'nin ilk albümünü hazırlarken Volkan Şanda'nın Erdinç Tunç'un alıntılar yaptığı söylenilen ‘‘Sahte Aşık’’ isimli şarkıyı istediğini ve hatta bu şarkının bir demo kasetine de sahip olduğunu söylemesi ilginç. (O dönemde Tüzmen Erdinç Tunç'un kız kardeşiyle evliydi). Bütün bu garip olaylar zinciri TRT'yi ilgilendirmiyor.

6 Erdinç Tunç isimli şahsın aslında bir doktor olduğu ve kendi deyimiyle ‘‘Ben ülkemizdeki müzisyenlerle yarışamam, aslında müzisyen de değilim. Ben dokturum’’ demesi de TRT'yi ilgilendirmiyor nedense.

7 Bütün bu alıntı hikayesi sonucunda TRT bir heyet topluyor ve sekiz mezüre kadar alıntı yapılabilir yanılgısını kabul ederek şarkının yarışmasına karar veriyor. Niye yanılgı diyorum, çünkü iki yıl önce MESAM'ın yaptığı ve benim de ‘‘Çalıntının Kılıfı Yok’’ isimli yazıyla duyurduğum bir açıklama var: ‘‘Ne uluslararası telif hakları koruyan kurum GEMA, ne de SACEM'de böyle bir saptama, böyle bir madde yok. Bundan böyle kimse mezur hikayesinin ardına sığınmasın’’... Bu durum da TRT'yi ilgilendirmiyor.

8 Kaldı ki bazen sekiz mezürün neredeyse şarkının yarısı, bazen bir kaç mezürün bile şarkının can alıcı bölümü sayılabileceği gerçeği, bu kadar ‘‘önemli’’ bir yarışmada TRT'yi ilgilendirmiyor.

Şimdi söyleyin bana, ben böyle bir yarışmayı nasıl ciddiye alabilirim...?

Yazarın Tüm Yazıları