Paylaş
Baba dün güzel konuştu. Yüce meclisi açtı. Kendisi için bir şey istemeyip, satır aralarında, yan cebine konulmasını rica buyurdu.
Tam yazımı yazıyordum, telefon çaldı. Geçen günkü yazıma atıfla, ‘‘Çankaya Protokolü’’nün (21 Ekim 1961) ne olduğunu sordular.
Devlet başkanı seçmek üzereydik o sıralarda...
10 general, 28 albay duygularını dile getirdiler.
Tarih tekerrür etmez inşallah!
* * *
1Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, aşağıda açık imzaları bulunanlar, 21 Ekim 1961 günü saat 14.30'da toplanmışlar ve gündemlerinde mevcut olan konuları müştereken müzakere etmişler ve ittifakla aşağıdaki karara varmışlardır:
a) Türk Silahlı Kuvvetleri, 15 Ekim 1961 günü yapılmış olan seçimlerden sonra gelecek yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantısından evvel, fiilen duruma müdahale edecektir.
b) İktidarı milletin hakiki ve ehliyetli mümessillerine tevdi edecektir.
c) Bütün siyasi partiler faaliyetten men edilecek, seçim neticeleriyle Milli Birlik Komitesi feshedilecektir.
d) Bu kararın tatbiki 25 Ekim 1961'den sonraki bir güne tehir edilmeyecektir.
2 İşbu zabıt varakası üç nüsha olarak tanzim edilmiş ve bütün üyeler tarafından aynı anda imza edilmiştir.
* * *
Sayın Süleyman Demirel meclisi açtı. Güzel gonuştu.
Gendisi için bir şey istemedi. 163' üncü maddeye ima yoluyla dokundu.
Onun mütekabiliyeti 141-142'dir. Benimkiler...
Hepsi kalktıydı.
‘‘Çankaya Protokolü’’ geri dönmesin lütfen...
Hangisi yani?
* * *
1 Af müessesesinin ortadan kaldırılması mahiyetinde istikbale muzaf bir taahhütte bulunmak, milli hakimiyet ve hukuk prensiplerine ve Anayasa esaslarına aykırıdır.
Bununla beraber siyasi mülahazalarla yersiz ve zamansız olarak af müessesesinin kullanılmasına da aleyhtarız.
Yassıada hükümleri hakkında şimdilik bir af kanunu çıkarılması yolunda partilerce alınmış herhangi bir karar olmadığı gibi, partilerde böyle bir temayül de mevcut değildir.
2 Ordu mensuplarının maddi ve manevi huzur içinde vazife görmeleri başlıca emelimizdir. Onlarla alakalı ve mevzuu bu çerçevede mütalaa etmekteyiz.
Bu meyanda ordu mensuplarına tanınmış herhangi bir hakkı geri almayı da asla düşünmüyoruz.
42 numaralı kanunu değiştirmeyi düşünmediğimiz gibi, bu mevzuda kimseye verilmiş bir sözümüz de yoktur. Prensip olarak ordu bünyesinde ihtilat yapacak her türlü tasarrufun aleyhindeyiz.
3Partiler Cumhurbaşkanlığı için namzet göstermeyeceklerdir.
Gürsel'e rey verilmesi için liderler elden gelen gayreti gruplarında sarfedeceklerdir.
* * *
Baba yine gonuştu.
İki defa gaptırdığı TBMM'yi açmak zevkine tekrar ulaştı, erişti.
Tarihten bazı ‘‘uyanık takımı’’ ders alsaydı, tarih de tekerrür etmekten vazgeçerdi.
Netekim...
Paylaş