Kurthan Fişek: Ya Erciyes, ya Cudi ya Nurhak! Seç seç al

Kurthan FİŞEK
Haberin Devamı

Genç insanlarımızın problemleri var. Okusunlar mı, okumasınlar mı? Okurlarsa iş bulacaklar mı? Nereye yazılacaklar, ne yapacaklar?

Hükümetin bir kısım mensuplarına göre durum ‘‘berrak’’... Öğrenciler cahil, ne yapacaklarını bilmiyorlar, suç kimin, kabahat kimin? Onların...

Hükümet partilerinin birçok milletvekiline göre, ‘‘durum bozbulanık’’... Onlar da haklı, hükümet de haklı, herkes haklı...

1966'dan beri ÖSYM sınavları yapılır.

Kazanan kazanır, kalan sağlar (ve sollar) bizimdir.

Gık çıkmadı, çıt çıkmadı. Hiç değilse, şimdiye kadar...

Çoluk-çocuk şimdi şaşkın... ‘‘Ortaöğretim ortalama puanı’’ gelmiş ciháne, yanlış seçim yaptıysan gerisi baháne...

* * *

Bilen yok bu sorunun cevabını... Neymiş? İlk aşamadaki ÖSYM puanlarına, ilk-ortaokul puanları, belli oranlarda aktarılacakmış...

Yani, güvenlik yoksunu bazı yörelerimizde, öğretmenin, ilkokul müdürünün alnına tabancayı daya, ‘‘Çocuğuma iyi puanla sınıf geçirtiyrsen!’’ de!

Bitti iş... Puan tamam, girersin üniversiteye...

Tabii, adam gibi okullarda okuyup ‘‘kıt notlu, sıfırcı hocaların gadrine uğramazsan...’’

Üniversitede okumayı da zorlaştırdılar.

* * *

Gelelim ‘‘af’’ meselesine...

Mevcut hükümet durumu gündeme getirdi.

Aylak bakkalın kendi billûrlarını tartmasına döndü iş...

Herkes gün sayıyor. Herkes çıkacak...

Sapığı... Katili... Muhtelisi... Rüşvetçisi...

Ama, ‘‘Sittir et! Sana muhtaç değilim, ne kadar isterseniz o kadar daha yatarım!’’ diyenler de var. Düşündüklerini söyleyenler, yazanlar...

O kadarla kalsa yine iyi...

‘‘Tetik çeken elle tesbih çeken parmaklar bir değildir, aynı değildir!’’ söylemi yine gündemde... Maksat anayasanın değişmesi, 864 rakımlı tepede bir süre daha kalınması...

* * *

Gelelim ‘‘sosyal reform’’ konusuna... Yaşar M. (aval) Okuyan'ın söylemine... ‘‘Sabrımız ve gücümüz buraya kadardır!’’

Sevgili dostuma bir tek sorum var.

Benim bu sorumu, inşallah, daha da büyüklerine sorar.

Kendi adına... Partisi adına... Koalisyon ortakları adına...

‘‘Emeklilik yaşını yükselttiğinizde ne olacak?

EMSAN-SSK-BAĞKUR iflas etmeyecekmiş...

Peki, mevcut personel ergeç-engeç emekli olmazsa, Türkiye nüfusunun 18-25 yaş grubundaki insanlarına iş imkánı, istihdam olanağı sağlayabilecek misiniz?

Bir tesbit... Türkiye'nin genç nüfusunun iş imkánı bulması, sokaklara dökülmemesi, genç yaşta emekliliğe bağlıdır.

Orta yaşlılar ne kadar erken yaşta emekli olursa, gençlere o kadar iş kapısı açılır, yaşlılar o kadar az sokağa dökülür, o kadar az işsiz olur.

Türkiye'nin ‘‘tahkim-özelleştirme politikası’’, genç nüfusu işsiz bırakacaktır.

Aylak bakkal billûr tartar.

Ya öyle yapar, ya sokakları doldurur, ya dağa çıkar.

Ya Erciyes, ya Cudi, ya Nurhak...

* * *

İstihdam imkánı yaratmayan, yaratamayan bir ‘‘devlet’’, emekli yaşını uzatarak gününü kurtarmaya çalışıyor.

Sırf, çok sayıda erken emekliye para ödememek için...

Peki, o % 23'lük işsiz genç insan ne yapacak?

Orta yaşlılar emekli olmazsa, onlara iş kapısı nasıl açılacak?

İş bulamayacağı için, ya sokağa dökülecek, ya dağa çıkacak...

Türkiye'de sokak-dağ terörünün tek çözümü, erken emekliliktir.

Genç nüfusa istihdam yollarını açmaktır.

Mümkün olduğunca erken emekliliktir.



Yazarın Tüm Yazıları