Paylaş
Başbakan adayı Yalım Erez, Türkiye'nin yakın siyasi tarihinde eşine pek rastlanmayan bir çıkış yaptı. İlk temas ve nabız yoklamalarını, parti liderleriyle değil, kitle örgütlerinin temsilcileriyle yaptı.
Türkiye'nin gündeminde, şimdilik, ‘‘hangi parti hükümette kaç bakanla temsil edilecek?’’ sorusunun cevap arayışları yok...
Enflasyon var.
Bütçe açığı var.
Asgari ücret var.
İhracat darboğazı var.
Üretimde tıkanıklık var.
Toplu işten çıkarmalar var.
Bu sıkıntıların dışavurumu olan ‘‘sokak hareketliliği’’ var.
‘‘Yollar yürümekle aşınmaz!’’ diyen cumhurbaşkanımızın, bulvarlar, caddeler, yollar, sokaklar ve patikalar konusunda artan bir hassasiyeti var.
* * *
Sözün kısası, Türkiye'nin önündeki dört aylık gündemi ‘‘sokaklar’’ belirleyecek...
Yalım Erez bunu anlamış görünüyor.
Türk-İş, Hak-İş, DİSK, TESK, TÜSİAD, TİSK, TOBB...
Yukarıda sıraladığımız lokavt-boykot, yürüyüş, eylem meseleleriyle doğrudan ilgili kitle örgütlerinin önde gelen isimleriyle konuştu.
Gözlem, izlenim ve tahminlerini aldı.
Ankara'ya döndü.
Bugün hükümeti kurma görüşmelerine başladı.
* * *
Çiller huysuz ve hırçın...
Baykal iki arada bir derede...
Kutan biraz şaşkın... Biraz da sıkkın... Mehmet Akif Ersoy'un ölümsüz eseri İstiklal Marşı'nın, Ersoy'u anma töreninde niye hatırlanmadığını, söylenmediğini merak ediyor.
Yılmaz ve Ecevit, kapılmış gidiyorlar, müşterek bahtlarının rüzgârına...
* * *
Erez'in ilginç bir başlangıç yaptığını söylemiştim...
Ama, minik bazı problemler var.
Kendisi DYP'den meclise girip istifa ettiydi. Bağımsızdır.
Bağımsız başbakan olmaya soyundu.
Olabilir.
Vanlı olup Muğla milletvekilidir.
Kız alacaksan Muğla'dan, hükümet kuracaksan tuğladan...
Seçime (18 Nisan) giderken nereden aday olacak?
Son anda bağımsızlıktan vazgeçip herhangi bir partiye girecek mi?
Yukarıda adlarını andığımız partilerden birine transfer olup ‘‘bağımsız başbakan’’ olarak kaydını yaptırmaya kalkışırsa, sıcak bakmadığı birinin göğsüne parti rozeti takmasını içine nasıl sindirecek?
Bağımsız girebilir mi? Niye girmesin? 3-5 milletvekili çıkartan illerden birinden aday olup kazanırsa, öbür partilerin oylarına yazık olmaz mı?
* * *
Yalım Erez iyi başladı. Demokratik kitle örgütleriyle iletişim kurdu, nabızlarını yokladı, haberler iyi...
Türkiye'nin önümüzdeki dört aylık gündemini onlar tâyin edecek...
Peki, siyasi partiler ne yapacak? Davulcu pazarlığına oturacaklar... ‘‘Kaç bakan benden, kaç bakan şundan bundan olsun?’’
Muvafakat mı, mutabakat mı?
Uzlaşma mı, kozlaşma mı, restleşme mi?
* * *
Yalım Erez çok iyi başladı. Muhtemel programının özünde, ‘‘Seçime kadar sokakların kontrol altına alınması’’ var.
18 Nisan günü sandık güvenliğinin sağlanması var.
Aslına bakılırsa, ‘‘sandık güvenliği’’ diye bir problem yok... Türkiye'deki seçim sandıklarının yüzde 54'ü jandarma bölgesindedir, onların denetimi altındadır.
Kozlaşsan kaç yazar, koklaşsan kaç yazar?
Paylaş