Paylaş
Memlekette ilginç rüzgârlar esmeye başladı. Herkes birbirinin gözünün içine bakıyor, aynı soruyu soruyor.
‘‘Acaba hata mı ettik?’’
O ‘‘hata’’ denilen şey ne? Refahyol hükümetinin şutlanması...
Veya, ‘‘yarı askeri’’ anlamda, para-şutlanması...
Enflasyon başını aldı, gidiyor.
‘‘Devlet içinde devlet’’ anlamına gelen çeteler serbest...
Başbakan konuşuyor. ‘‘Siz bizi asıl gelecek sene görün...’’
Küme düşecek takımın işsiz kalması kesinleşen teknik direktörününküne benziyor bu sözler...
‘‘Siz asıl bizi ikinci devrede görün...
* * *
Bence ‘‘Refahyol'un şutlanması’’ hata değildi.
Gerekliydi, zorunluluktu. Dengeler sağlandı.
Refah Partisi, aslına, yani cami cemaatine döndü. Yüzde 12-14 dolayına... Bunun üstüne ne alırsa kârdır.
Adalet (pardon, ‘‘eğridoğruyol’’) partisi yok oldu.
‘‘At (erkek) partisi’’, ‘‘kısrak (dişi) partisi’’ olursa, olacağı budur.
Ulusal barajın etrafında dolanıyorlar. Yüzde 9-11 civarı...
Herkes kendini bilsin...
* * *
ANAP, ‘‘hanedan’’ suçlamasına hedef oldu.
Kim olmadı ki? Ayağını sallasan, ya birinin yeğenine (Demirel), ya birinin bilcümle aile efrâdına (Özal), ya milletin eniştesine (Özer), ya berikinin damadına (Evren), ya öbürünün bacanağına (Yılmaz) çarpıyor.
ANAP, yüzde 17-18 civarında dolaşıp duruyor.
Necip Türk milleti, ‘‘öksüz-yetim’’ bir lider bulsa, alimallah, ‘‘tek başına iktidar’’ yapacak...
* * *
Ecevit zâten ‘‘hanedan’’...
CHP durumu idare ediyor, ama, Baykal bir, Keskin iki, gerisine salla fiki...
BBP-MHP ikilisi, kendi meselelerini, kendi aralarında hâlletsinler...
* * *
Benim asıl derdim başka...
Yeni koalisyonun ‘‘taşradaki görgüsüz işbitiricileri’’, Türkiye'yi talan ediyormuş... Öyle duydum, aynen aktarıyorum...
Mercümek-Darçın-Erbakan üçlüsü kimseyi soymadı, inanmışlardan ‘‘bağış’’ topladı, emanete aldı. Kendileri ‘‘emanetçi sultan’’dır. Partileri kapatılırsa, bittikleri yerden başlarlar...
Tansu Uçuran söylüyor. Özer Çiller'in ‘‘erkekliği bitmiş’’... O lâfın ne anlama geldiğini pek anlamadım, erbâbı bilir, ama, Çiller'in ‘‘akşamdan kalma’’ bir bildiği vardır herhâlde...
* * *
ANAP'lı ne kadar üçkâğıtçı var? DSP'li ne kadar tokatçı var? DTP'de kim kafa koparıyor? CHP'de kaç kişi ‘‘yan cebine’’ koyuyor?
Bilmiyorum... Ama, bildiğim bir fıkra var.
* * *
Hacının biri hurma ağacının altına uzanmış... Yüzünde sinekler dolaşıyor. Elini yüzüne götürse, kıpırdatsa, hepsi kaçacak...
Tık yok...
Sinekler ‘‘üzüm hevengi’’ hâline gelince, yoldan geçenlerden biri dayanamamış... Söylenmiş...
‘‘Elini sallasana lan! Sineklerin hepsi kaçar...’’
Hacı mırıldanmış...
‘‘Bunlar tok sinek beyim... Kovayım da açları mı gelsin?’’
* * *
Aç sineklerin doymasını bekleyecek sabrımız varsa, bu koalisyon devam edecekmiş gibi bir his var içimde...
Paylaş