‘Su Müdürü’ dememiş ‘Su gibi aziz ol’ demiş

Kurthan FİŞEK
Haberin Devamı

Bir faks geçti elime... Pazar günkü yazımı tekzip ediyordu. Rahmetli Celal Bayar, Allah'ın uzun ömür vermesini dilediğim Süleyman Demirel hakkında ‘‘Su Müdürü’’ dememiş...

‘‘Su gibi aziz ol!’’ demiş...

* * *

Ekonomiden anlamadığımı hep söylerim... Hukuktan anlamam, siyasetten anlamam... Aslına bakılırsa, çoğundan iyi anlarım, ama, ‘‘tevazû’’ iki defa methedilmek arzusudur.

Hayatımda ilk defa ‘‘Türkiye'nin yakın siyasi tarihi’’ hakkında da pek bilgi sahibi olmadığım söylendi. Kak sağrısına, rahvan gitsin...

Üç ihtilal, iki darbe teşebbüsü yaşadım... Birini sokakta mutlulukla karşıladım... İkincisinin sonunda Talat'la Fethi'yi ipte sallanırken gördüm. Birinde hapse girdim, EE-8 takıldım, öbüründe üniversiteden kovuldum...

Üniversiteden, Mekteb-i Mülkiye'den kovulduğumda üç yıllık profesördüm, on yedi senedir o unvanı şerefle taşıyorum...

Bana siyasi tarihimizi anlatan, öğreten değerli okuyucu dostumun mektubunu aynen yayınlamama izin verin...

* * *

30 Ağustos Pazar günkü Hürriyet gazetesindeki sütununuzda yayınlanan ‘‘Bu kış komünizm gelecek, ama Rusya'ya’’ başlıklı yazınız hakkındaki fikirlerimi ifade etmek zarureti duydum.

Ekonomiden anlamam diyorsunuz. Değerli bir yazara yazdığımın bilincinde olmasam ve sizi kırmak endişesi taşımasam, size sadece ekonomiden değil, siyasi tarihten de anlamıyorsunuz ve tarihi gerçekleri çarpıtıyorsunuz diyeceğim. Muhtemelen yazınızdaki kaynak, sizin siyasi görüşleriniz ve siyasi tarihimizi içinize sindirememeniz...

Demokrat Parti camiası değerli bir camiadır. Yazınızda Celal Bayar'a, Süleyman Demirel'e ve Demokratlara çok haksızlık etmişsiniz.

Babam DP'nin milletvekiliydi. Orhan Ocakoğlu...

DP'de Menderes döneminde GİK üyeliği yaptım. İstanbul Demokratlar Kulübü'nde 4 yıl yönetim kurulu üyeliği ve Erkmen'den sonra da başkanlık yaptım. Büyük devlet adamı Celal Bayar'la yakın olma fırsatı elde ettim. Fikirlerini ve hatıralarını dinledim. Bunları anlatmamın sebebi de DP camiasını yakından tanıdığımı ifade etmektir. Bu insanlarla bir arada olduğum sürede çok şey dinledim, ama, belirttiğiniz ifadeyi hiç duymadım...

Yazınız Sarol'a, Kavrakoğlu'na, Benderlioğlu'na, Ağaoğlu'na, arkadaşlarına ve Sayın Demirel'e haksızlıktır.

Bu ülkede Çankaya'yı Atatürk'ten sonra en çok hak eden kişi sayın Demirel'dir. Demokratlar bu kanaattedir.

* * *

Yakın siyasi aklımda yanlış kalmadıysa, Bayar Demirel'i sevmezdi.

Onu Kayseri cezaevinden çıkaran İsmet İnönü'ydü. Demirel'in şapkası yerindeydi, kılı kıpırdamıyordu o sıralarda...

Ama, ‘‘vefa borcu’’ işte...

* * *

Sayın Süleyman Demirel DP'liler tarafından daima sevgi, itimat ve saygıyla değerlendirilmiştir. Celal Bayar'ın yazınızda belirttiğiniz şekilde bir ifadesi olmamıştır. Aksine, Sayın Demirel hakkındaki tasvibini ve desteğini bilmekteyiz. Sayın Demirel'in AP Genel Başkanı seçildiği kongrede Bayar'ın ve Demokratların Kayseri'den büyük destekleri olmuştur. Bu hususu bizzat Bayar'dan dinledim.

Demokratlar Sayın Demirel'e deseler deseler ‘‘Su gibi aziz ol’’ derler. Yıllar önce Demokratlar camiasından bir heyetle Çankaya'ya gitmiştik. Sayın Demirel 1960 anılarını anlatırken şöyle dedi:

‘‘1960'da demokrasi bayrağı yere düşmüştü. Kaldırdım. Çankaya'nın burcuna diktim.’’

DP'liler Sayın Demirel'in şahsında Çankaya'da kendilerini görmektedirler. Anlaşılan bu bayrağı, milli iradenin büyük tasvibine rağmen sindiremeyenler var. Sayın yazar, yazınız incinmelere sebebiyet verdi. Bu vesileyle iyi dileklerimi sunarım...

Samet Ocakoğlu













Yazarın Tüm Yazıları