Kurthan Fişek: Son depremler sırasında nerelerdeydiniz abiler? (2)

Kurthan FİŞEK

Depremi yakın yerde yaşamış bir vatandaş olarak, aklıma bazı sorular, gözüme muhtelif manzaralar takıldı.

Birincisi, herkes kendi derdindeydi. İkincisi, kimse kimseye yardım etmiyordu, enkaz altında kalmış mallarını kurtarmaya çalışıyordu.

Yadırgamadım... Önce can, sonra cánan...

* * *

Deprem şokunu atlattıktan sonra, ‘‘vicdan muhasebesi’’ yaptım... Son birkaç seçimdir oy verdiğim partinin ne yaptığını soruşturmaya başladım.

Deprem bölgesi nire, Ankara nire?

Deprem haberinin alınmasından yarım saat sonra, FP'li Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin bütün vidanjörleri, kazmaları, kürekleri, aşocakları, çadırları, kepçeleri deprem yolundaydı.

Aynı sıralarda, belki bir-iki dakika aralıkla, CHP'li Ankara Çankaya belediyesinin grayderleri, kepçeleri, sağlık ekipleri, komanyaları da deprem yolundaydı.

Bir tek soru sordum kendime...

Muhalefet yapan, yüce meclise dönmeye çalışan, yerel yönetimlere ve yerel dayanışmaya ağırlık vermeye özenen, devleti yerel yönetimler bazında tekrar örgütlemeye niyetlenen CHP'nin 366 belediyesinden öbür 365'i nerede?

İkinci soru kendiliğinden geldi. Cevabını siz verin...

CHP meclise giremiyor da, FP niye istikrarlı şekilde iktidar alternatifi oluyor? Depremin hemen sonrasında CHP üst yönetimi ne yapıyordu?

Ankara büromuzun bilgi notlarına ilişti gözüm...

* * *

Hükümet kamuoyunun büyük tepkisini çeken uygulamalar yaptı.

Önce Uluslararası Tahkim Yasası, ardından da emeklilik yaşını yükselten yasa çıkarıldı. Bunların ardından Türkiye yüzyılın en büyük felaketi olarak adlandırılan Marmara depremiyle sarsıldı. Depremde beceriksiz kalmakla suçlanan hükümet, daha enkaz kaldırma çalışmaları tamamlanmadan Meclis'ten alelacele çıkardığı yasayla çetelere, işkencecilere, katillere ve hırsızlara af getirdi. Peşpeşe yaşanan bu olaylar kamuoyunu sarstı.

Demirel, sadece çete yasasını veto ederek, ünlü ‘‘aile fotoğrafıyla’’ kamuoyunda erozyona uğrayan itibarını kurtarmayı başardı. Veto nedeniyle kamuoyunun her kesiminden teşekkür mesajları aldı.

Tüm bu şoklar CHP'nin halkın yanında yer alarak kamuoyunda yükselmesi için bulunmaz fırsattı. Ancak CHP başka şeylerle meşguldü.

Peki, bütün bu olaylar yaşanırken CHP ne yaptı?

* * *

Bilgi notunun devamını okuyalım...

Göreve gelen yeni yönetim ilk iş olarak Genel Merkez binasındaki Deniz Baykal fotoğraflarını indirdi. Ardından hummalı bir çalışma başladı ve makam odaları tefriş ettirilip, kapılar bakan odası gibi deriyle kaplandı. Makam odalarındaki eski kül tablaları kaldırılıp kristal küllükler alındı. Yöneticilerin odalarına klimalar takıldı, mini barlar kuruldu. PM ve MYK toplantılarında açık büfe uygulaması başlatıldı. Baykal dönemindeki PM toplantılarında yönetimin politikalarına karşı muhalefet yapılırken, şimdiki toplantılarda açık büfeye konacak yiyecekler konusunda tartışma çıkıyor. CHP'de bunların dışında bir de tasfiye hareketi başlatıldı. Yaklaşık 1.5 milyon kişi olan üye sayısının 3-4 yüz bin kişiye düşürülmesi amacıyla yönetmelik çıkarıldı.

* * *

CHP'li 366 belediyeden biri olan Ankara Çankaya belediyesinin yerel kaynakları seferber ederek ulusal bütünleşmeye katıldığını gördüm.

Depremin ilk iki gününde sokaklarda ispolet-apolet görünmezken, CHP'nin altı oklu belediyeleri neredeydi?

Bir isim bir işlem...

366 - 1 = 365

365 x 6 = 2.190

Duyum eksikliğime verin, deprem sonrasında, CHP'nin bakiye 2.190 .okunun ne olduğu, nereye saplandığı konusunda derli-toplu bilgi yok elimde...

Geçerse, pazar günkü köşem onlarındır.