Sihirbazın şapgasından ne çıkar, bilmiyrem!

Mevcut hükümetin geçen cumartesi günü güven oyu almasından sonra, nabız yoklamaya başladım. Köktenlâik kesimden herkes, hayatından ziyadesiyle memnundu.

Önce erkeklere bakalım...

‘‘Dört eşliliğe elbette razıyız, ama, öyle olursa, dört de kaynana var...'' diyorlardı, ‘‘Buna tahammül etmek zor...''

Kadınların tutumunu irdeleyelim biraz...

Zil takıp oynuyorlardı.

‘‘Oohhhh! Allah'a şükürler olsun... Örtünmekten kurtulduk...''

* * *

Konuştuklarımdan bazıları radikal sosdemdi. Aralarında hükümet ortağı demlisolcular da vardı.

İlkleri, sosyal demokratlar, ikiye bölünmüşlerdi.

‘‘Hükümetteyken erken seçime gitseydik bin kere iyi olurdu!'' deyip ekliyorlardı: ‘‘Hükümete girseydik, en azından milli eğitim bakanlığını alırdık...''

Konuşmanın orasında şimşekler çaktı kafamda...

Erken (ve dahi) genel seçim sandıklarının büyükçe bölümünün başkanı mahalli öğretmenlerdir.

Çaylarını demli tercih eden demsolculara sordum.

‘‘Noolacak bu memleketin, hükümetin hâli?''

Çok keyifliydiler. Kültür onlarda... Eğitim, diyanet, çalışma onlarda... Maliye onlarda... Daha önemlisi, dışişleri onlarda...

Yine bir şimşek düştü kafama...

Refah Partisi'nin bütün kaleleri düştü mü ne?

* * *

DYP'ye baktım. Kalanların hepsi Tansu'ya âşık...

Üstelik, umutlu...

‘‘Ajanlarından birini CIA deşifre ederse, bir daha zor-bok ajan bulurlar...'' dedi birisi, ‘‘Sağolun, varolun, kadını kahraman edeceksiniz...''

Sonra ekledi.

‘‘Tek korkumuz Özer bey... Türkiye'yi tokatladığı gibi, Amerika'yı da tokatlamaya kalkıştıysa, o zaman işimiz bitiktir. Amerika, cumhurbaşkanını öldüreni hoş görür, vergi kaçıranı affetmez... Al Capone'u da vergi kaçakçılığı yüzünden oydulardı. Beraber batarız...''

Doğrusu, Çiller aklansın istiyorum.

Bu memleketin DP-AP-DYP çizgisine ihtiyacı var.

Demokratik denge unsurudur.

* * *

Peki, Refah'ın canı niye sıkkın?

Cihet-i askeriyenin onları sevmediği biliniyor.

Kapatılan bir partinin dâvâsındaki iddianamede adı geçenlerin 5-10 yıl siyaset yapmaları mümkün değil... Seyreyleyin tabandaki cümbüşü!

Türkiye'deki seçim sandıklarının % 54'ü, seçmenlerin % 41'i jandarma güvenlik bölgesinde...

Erkeksen git de oy kullan!

DSP aklını başına alırsa RP'yi bitirir.

Siyasal yakınlıkları yoktur, ama, marjinalleri dışarıda bırakırsanız, ‘‘seçmen tabanları'' tıpatıp aynıdır.

Başka?

30 Ağustos'ta kıtaya çıkacak olan Çevik Bir Birinci Ordu'nun, İstanbul'un başına gelirse, İlhan Kılıç ikinci veya üçüncü orduya komuta ederse, vaaayyy RP'nin hâline!

Barajın altına inerler...

* * *

Birlikte düşünelim... Erken seçim istiyor muyuz?

Ben istemiyorum...

‘‘Şapka''dan ne çıkar, bilmiyorum...