Muhalefette muvafakat, devlette mugalata olmaz

Kurthan FİŞEK

Pazar günkü ajans bültenlerini okuyunca şaşırdım... Mesut Yılmaz, fena dellenmiş, şartlarını bildirmiş... ‘‘İstediğiniz zaman, istediğiniz yerde seçime gidelim!’’

Ya ‘‘Goçum benim!’’

Ya ‘‘Ağzından yel alsın!’’

* * *

Kendi kendime sordum... ‘‘Acaba kime söylemiş olabilir?’’

Pazartesi gazetelerinden öğrendim... Deniz Baykal'a demiş...

Demesine demiş de, şartları varmış...

1 Seçim hükümetinin başı Bülent Ecevit olmalıymış, Deniz Baykal ve partisi hükümete ortak olmalıymış... Sonrası Allah kerim!

2 İsterlerse, 2000 yılında da seçim olabilirmiş, ama içeriden, ama dışarıdan, CHP hükümete destek vermeliymiş...

* * *

CHP, açmaza girdi. Genel ve mahalli seçimlerin beraber yapılmasını istiyor. Yerden göğe kadar hakları var.

Sağ partilerin ‘‘davulcu pazarlığı’’ yapacaklarını biliyorlar.

‘‘Sen benim sırtımı kaşı, ben seninkini kaşıyayım!’’

İki seçim ayrı yapılırsa, kim yerel olarak kuvvetliyse, o desteklenecek... Genel seçimde, kim önde görünüyorsa, o desteklenecek...

İki solumsu partinin toplamı, % 25-27 gösteriyor.

İki seçim ayrılırsa, başlarında veya kıçlarında ‘‘Baba’’yı görürler.

* * *

İki seçim bir arada yapılırsa CHP kazanır.

En azından, benim tahminim o...

İki seçim ayrılırsa, mahalli pazarlıklar başını alıp gider.

Solumsu-solumtrak, ne varsa, yok olur

Peki, CHP ne yapsın?

Ecevit başkanlığındaki bir seçim hükümetine ‘‘evet’’ mi desin?

Bunu CHP üst yönetimindeki bir hapishane dostuma sordum...

‘‘Sayın Ecevit'in başkanlığındaki bir hükümete sıcak bakmıyoruz!’’ dedi, sonra ekledi: ‘‘Sana bir faks geçiyoruz...’’

* * *

Faks metni geldi. Rahmetli Abdi İpekçi'nin vaktiyle yazdığı bir yazıydı.

‘‘Üstesinden gelinmesi güç sorunların altında ezilen, ezildikçe yarattığı umutları söndüren Ecevit'tir. Ve Demirel, kendi sorumluluğunu gittikçe unutturmakta, yeniden bir umut olma noktasına gelebilmektedir. Ecevit'in, Türkiye'yi kurtaracağı şüphelidir, ama Demirel'i ve MC'yi kurtaracağı kesindir...’’ (MİLLİYET, 20 Aralık 1978)

Daha önceleri sorduğum iki soru, faksın en altında aktarılmıştı.

* * *

1 Erzurum Kongresi'nde (23 Temmuz 1919), başkanlık kürsüsüne asker elbisesiyle çıktı Mustafa Kemal... Gümüşhane'den Zeki Bey'le Sivas'tan Fazlullah Moralı aynı anda isyan ettiler: ‘‘Üniformayı, apoletleri, ispoletleri, kordonları, madalyaları çıkar... Askeri tahakküm istemiyoruz...’’ Mustafa Kemal ne cevap verdi?

a. Başka elbisem yok

b. Beğenmeyen defolup gider

c. Herkes sizin gibi Vakko'dan giyinemez

d. Efendiler, buna serpuş derler

2 Sivas Kongresi'nde (4 Eylül 1919) ‘‘liderlik meselesi’’ gündeme geldi, ilk hizipler doğdu, Mustafa Kemal'in en yakın silah-siyaset arkadaşları ‘‘Onun liderliğini istemezük!’’ dedi. Toplantıda kim yoktu?

a. Rauf Orbay

b. Hüsrev Sami

c. Bekir Sami

d. Duyan duymayan gelmişti

* * *

Cevaplar, 1-a, 2-d'dir.

İsmet Paşa'nın icadı olan Ortanın Solu'nun (1965 seçimleri) özetidir.